Seçime mi hazırlanıyoruz, yoksa seçimi bir formaliteden ibaret olarak mı görüyoruz? Bu da nereden çıktı diye sorabilirsiniz. Böyle bir soruya bir itirazım da olmaz. Ancak yıllardan beri pek çok seçim kampanyasına şahit olduğum halde, hiçbirisinde bu seferki gibi ortam gerilmemiş, topluma adeta 20 yıllık iktidara mecburmuşuz gibi bir hava estirilmezdi. Aylardan beri iktidar kanadından yapılan açıklamalara şimdi bir başka iddia eklendi. Bir gazetemizin, “İktidar değişirse Türkiye altüst olur” başlığı altında sayfalarına aktardığı haberi görünce “ne oluyor” diye sormadan edemedim. Çünkü böyle bir yaklaşım, seçimi anlamsız hale getirir. Bir ülkede seçime gidiliyorsa demokratik bir sistem içinde bunun iki anlamı vardır; ya iktidar yeniden halkın onayını alacak ya da iktidar değişikliği olacak demektir. Durum bu kadar açık iken, “Olası iktidar değişiminde ülkede her şey altüst olur, 20 yıllık bir hınç ile saldırı olacaktır” yaklaşımını demokratik bir yaklaşım ile izah etmek mümkün değildir.

Özellikle iktidar değişikliği durumunda, “20 yıllık bir hınç ile saldırı olacaktır” yaklaşımı ister istemez geçmişte yaşadığımız olağanüstü dönemleri hatırlattı. Bir bakıma bir seçim yoluyla iktidar değişikliği ile toplumun korkutulmaya çalışılması, toplumda AK Parti iktidarına mecburmuş gibi bir havanın oluşturulmasına çalışılmasını demokratik bir yaklaşım ile izah mümkün değildir. Kaldı ki, seçim ortamında havayı geren, toplumu hızlı bir şekilde kamplaştırarak seçimleri kazanmayı planlayan muhalefet değil iktidar kanadıdır. Buna rağmen muhalefet kanadı mümkün olduğunca toplumda kamplaştırmaya son vermek, bu seçimlerin mümkün olduğunca sakin bir şekilde yapılmasını gerçekleştirmek için elinden geleni yapmaktadır. Ancak buna rağmen bir siyasinin, “İktidar değişirse Türkiye altüst olur” şeklinde bir açıklama yapmış olmasını insan anlamakta güçlük çekiyor. Çünkü bir iktidar değişikliğinde ortalığı karıştırmak gibi bir hava ortaya çıkarsa bunun muhalefet tarafından yapılması mümkün değildir, böyle bir ihtimal de görünmemektedir.

Görüntü böyle iken iktidar değişikliğinin bir felakete sebep olacağını ileri sürerek toplumu korkutmak, böylece iktidarın devamlılığını sağlamaya hizmet etmek anlaşılır gibi değildir. Çünkü bu durum seçimlere inanmamak, bir başka ifadeyle seçimlerin tek ihtimalli, yani sadece iktidarın devamının yeniden onaylanmasını istemeye zorlamak anlamına gelir.

Kısacası, seçimleri tek ihtimali bir sonuca mahkûm etmek çalışmak, seçimleri anlamından uzaklaştırır. Çünkü seçimler iktidarın millete hesap vermesi, muhalefetin de ülke sorunlarının çözümü konusunda görüşlerini açıklama imkânı verir. Böyle olmayacaksa seçimlerin hiçbir anlamı kalmaz. Bu noktada bir kez daha hatırlatmakta fayda var ki; o da seçimlerin karmaşaya yol açması değil, var olan sıkıntıların çözümü konusunda bir imkânın ortaya çıkmasıdır.

Bu arada söz konusu açıklamayı yapan siyasinin kendilerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyeceklerini belirttikten sonra bunun gerekçesi olarak, “Olası iktidar değişikliğinin ülkede her şeyin altüst olacağı, 20 yıllık bir hınç ile saldırı olacağı” varsayımıdır. Bu ise seçimlerin bir tercihin oluşmasını sağlamasına olan güveni yansıtmaz. Çünkü niyet öyle olmasa da toplumu korkutarak siyasi iktidara mecbur olduğu gibi bir yaklaşım yanlıştır.