Tarih; 03 Temmuz 2013…

Mısır’da askerler, seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetimine darbe yaptı!

Mısır saatiyle 19.51’de…

Seçilmiş meşru Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, karar verme sürecinden ordu tarafından dışlandı. Ardından saat 20.00’de, kendisine “Artık cumhurbaşkanı olmadığı…” söylendi.

Televizyondan bir darbe tüm dünyanın gözü önünde naklen canlı olarak yayınlandı.

Mısır Genelkurmay Başkanı El Sisi, aynı gün saat 21.00’de, askeri darbeyi resmi olarak açıkladı.

Mısır halkının oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Mursi, uzlaşma taleplerini reddetti.

Mursi’ye yurtdışına çıkma yasağı konuldu.

Mısır Başbakanı tutuklandı.

Mısır’da yeni cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağı açıklandı.

Anayasa askıya alındı.

Teknokrat bir hükümet kuruldu.

TV kanalları kapatıldı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı ve bir Hristiyan olan Adli Mansur, geçiş dönemi cumhurbaşkanı oldu.

Mısır halkı tarafından seçilen Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, askeri güçler tarafından gayri meşru bir şekilde alıkondu…

Mısır’da darbeciler Türkiye’den ve dünyanın çeşitli köşelerinden giden, ‘Mursi’yi bırak’ çağrılarına da kulak tıkadı!

Mursi’nin bir ailesi, yakınları, akrabaları ve milyonlarca seveni, seçmeni vardı! Tam bir insanlık trajedisi yaşandı.

Darbeden sonra katliamlar yapıldı, meydanlarda.

Binlerce Mısırlı şehid edildi...

Mısır’ın seçilmiş ve legal Cumhurbaşkanı Mursi, zindanlara atıldı ve zindanda şehid oldu!

Mursi güya yargılandı! Bu neyin yargılamasıydı, nasıl bir yargılamaydı, sahi?

Şu soruyu sormak gerekmiyor mu; öncelikle yargılayanların ‘darbe suçundan’ yargılanması gerekmiyor muydu?

SİSİ, DİNE MÜDAHALE ETMEYE BAŞLADI

Darbeci Sisi şimdi de dine müdahalesi ile gündemde...

Sisi, El-Ezher Camii’nde toplanan din adamlarına hitaben, “Düşünce biçimlerinizi kökten değiştirin” diyerek dini söylemlerin yenilemesi çağrısı yaptı.

Bu sıra dışı talep, Sisi’nin otoriter yönetiminde dine yönelik müdahalelerin son örneği olarak görülüyor.

Sisi, 2014’te iktidara geldikten beri, İslam’ı “reform” adı altında devlet kontrolüne almaya çalışıyor.

Müslüman Kardeşler’i “terörist” ilan ederek binlerce muhalifi hapse attı; şimdi ise El-Ezher gibi geleneksel kurumlara “yenilenme” dayatıyor.

Eleştirmenler, bunun dini siyasallaştırmak ve muhalefeti bastırmak için bir araç olduğunu söylüyor.

Uluslararası insan hakları örgütleri, Sisi‘nin bu tür çağrılarının ifade özgürlüğünü kısıtladığını vurguluyor.

Amnesti International’a göre, Mısır’da din adamları ve entelektüeller, hükümet eleştirisi nedeniyle sık sık yargılanıyor.

Sisi’nin “dini söylem yenileme” konferansları, muhalif sesleri susturmak için kullanılıyor.

"PEYGAMBER’İN SÜNNETİNİ HİÇE SAYAN BİR KÜSTAHLIK"

Müslüman Kardeşler yanlıları, Sisi’yi “laik diktatör” olarak nitelendirerek, çağrının İslam’ı sekülerleştirmeye yönelik bir komplo olduğunu savunuyor.

“Düşünce biçimini değiştir” emri, Peygamber’in sünnetini hiçe sayan bir küstahlık” diyor bir sürgündeki din adamı.

Sisi’nin 2017’de benzer bir konuşmada “İslam’ı kurtarmak için reform şart” demesi, rejimin dini meşrulaştırma çabası olarak yorumlanmıştı.

Ancak bu, cami vaazlarını sansürlemek ve zorunlu “eğitim” programları getirmekle sonuçlandı.

Ortodoks Hristiyan azınlık bile Sisi’nin müdahalesinden şikayetçi; kilise liderleri, devletin dini kurumlara fon kesme tehdidini “baskı” olarak görüyor. Batı medyası, BBC gibi, Sisi’yi “Mübarek’ten daha katı” diye tanımlıyor.

NASIL TEPKİ VERECEKLER?

İslam İşbirliği Teşkilatı ve Müslüman Alimler Birliği gibi kurum ve kuruluşların bu müdahaleye nasıl bir tepki vereceği merak konusu...

Kaynak: Haber Merkezi