Kaldığımız Safir Otel in bir ismi de Seyyide Zeynep. Girişinde şerbetle karşılandığımız otelin  hüsn-ü hat levhalar ve antika eşyalarla süslü lobisi, pırıl pırıl temiz ve bir müze gibi zengin. Otelimizin karşısında Şam da bir semte de ismini veren, Peygamber Efendimiz in torunu, Hz. Ali nin kızı ve Hz. Hüseyin in kız kardeşi Seyyide Zeynep in türbesi ve camisi yer alıyor. Seyyide Zeynep, Türkiye den, İran dan ve Irak tan gelen Müslüman ziyaretçilerin akınına uğruyor. Semt, şehrin dışında ve türbenin etrafından başlayıp çevreye doğru genişliyor. Seyyide Zeynep Türbesi ve Camii, çeşmeleri, ferah bir o kadar da şâşaalı. Söylentilere göre türbenin kubbesi 5 ton altın kullanılarak kaplanmış. Minaresi de üzerinde ayetler yazılı İran dan getirilen çinilerle süslü. Seyyide Zeynep Türbesi nde çalışan görevliler, fotoğraf çekenleri yasak diye uyarıyorlar ama kimse bu yasağı dinlemiyor. Kur an okuyanlarla ve ağıt yakanların sesleri arasında 2 rekat ziyaret namazı kılabildik.

Şam da yas ilanı

Kardeşi Hüseyin le birlikte Kerbela ya giden, oradaki vahşete şahit olan Seyide Zeynep, yani Hz. Ali ile Hz. Fatıma nın kızı, bir konuşma yapıyor ki, dillere destan. Yezid, elindeki sopayla kardeşinin sevgili başına vururken Seyyide Zeynep öyle bir konuşma yapıyor ki salondaki esirler, Yezid in davetlileri, O nu mahcubiyet ve hayranlıkla dinliyorlar, konuşma bittiğinde, Şam da yas ilân ediliyor.

Muhabir: Haber Merkezi