Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığının 2026 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Gündeme damga vuran konulardan biri ise üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümü oldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Rojin Kabaiş'in ölümüyle ilgili cep telefonu kayıtları için İspanya Adalet Bakanı ile görüştüğünü duyurdu.
"Soru önergelerine yeterince yanıt verilmediği" eleştirilerine değinen Tunç, Meclis'in denetim araçlarından biri olan soru önergelerinin önemini çok iyi bildiğini ve bu önergelere zamanında yanıt vermeye özen gösterdiklerini ifade etti.
Bugüne kadar toplamda 3 bin 123 soru önergesine cevap verdiklerini aktaran Tunç, "Bu rakam, bakanlıklar arasında en yüksek yanıt oranına işaret ediyor. Şu anda yanıt bekleyen bazı önergeler de var, bunları da en kısa sürede sizlere ulaştırmak için çalışıyoruz." dedi.
Kovid-19 düzenlemesine dair yöneltilen bir soru üzerine Tunç, 31 Temmuz 2023’e kadar cezaevlerinde bulunan kişilerin bu düzenlemeden faydalandığını, ancak o tarihten sonra cezaevine girenlerin kapsam dışında kaldığını hatırlatarak, “Bu konu elbette yeniden değerlendirilebilir. Etki analizleriyle talepler ele alınır ve bu konuda nihai takdir Meclisimizindir. Biz yürütme olarak alınacak karara saygı duyarız.” yanıtını verdi.
Kadına yönelik şiddetle ilgili yapılan eleştiriler konusunda da açıklama yapan Tunç, “Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Kadına yönelik şiddet karşısında oldukça duyarlıyız. Bir tek kadının bile şiddete uğraması hepimizi derinden etkiler. Bu meselede hep birlikte mücadele etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Bu alanda birçok yasal düzenlemenin hayata geçirildiğini hatırlatan Tunç, Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerle cezaların daha caydırıcı hale getirildiğini vurguladı.
Ayrıca, Resmi Gazete’de yayımlanan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5. Ulusal Eylem Planı’nı hatırlatan Tunç, “Bu eylem planı çerçevesinde kadına yönelik şiddetle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” dedi.
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR HAKKINDA AÇIKLAMA YAPTI
“Suça sürüklenen çocuklar” konusundaki soruları yanıtlayan Tunç, hem suçun mağduru olan hem de suça karışmış çocukların, “onarıcı adalet” anlayışı doğrultusunda ve üstün yararları gözetilerek, yıpratıcı adli süreçlerden korunmalarına yönelik önemli adımlar atıldığını belirtti.
Çocuklara özel iyileştirici uygulamalar kapsamında; çocuk adalet merkezleri, çocuk izlem merkezleri ve çocuk teslim merkezlerinin hizmete açıldığını hatırlatan Tunç, son dönemde bazı olayların ardından kamuoyunda “suça sürüklenen çocuklar”la ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılıp yapılmayacağı yönünde tartışmaların başladığını dile getirdi.
Bu çocuklara hangi cezaların nasıl uygulanacağı konusunun Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesiyle belirlendiğini ifade eden Tunç, 12 yaşın altındaki çocuklara ceza verilmediğini, 12-15 yaş aralığındaki çocuklar için yarı oranda ceza indirimi uygulandığını, 15-18 yaş arasındaki çocukların ise cezalarında üçte bir oranında indirime gidildiğini kaydetti.
"Öncelikle bizim dikkate almamız gereken suça sürükleyen nedenleri ortadan kaldırmak. Asıl suçlu olan suça sürükleyen nedenlerdir, bu nedenleri ortadan kaldırmaya çalışmak lazım. Bu konuda Meclis araştırma komisyonu kuruldu, çok önemli bir çalışma sergileyecek. Komisyonun nedenlerin araştırılması ve bu konuda mevzuatta yapılması gerekenler, uygulamada yapılması gereken hususlarla ilgili Meclisimizin raporunu takip edeceğiz."
Tunç, cezaevlerindeki idare ve gözlem kurulu değerlendirme sistemine yönelik eleştirilerle ilgili şunları aktardı;
"Hastalık nedeniyle infazın ertelenmesi konusu Ceza İnfaz Kanunu'nun 16. maddesi gereğince gerçekleşiyor. Tam teşekküllü eğitim araştırma hastanelerinden alınan raporun adli tıp tarafından onaylanmasıyla beraber bu infaz ertelemeleri gerçekleşiyor. Öyle bir propaganda yapılıyor ki sanki hiç bu raporlar verilmiyor ya da bu raporlar hiç dikkate alınmıyor ve bu hiç uygulanmıyor gibi bir algı oluşturuluyor. 2024-2025 yılları arasında toplam ceza tehiriyle tahliye edilen 1353 kişi var, hastalık nedeniyle. Çok insani bir durum. İyi hal değerlendirmelerinde sanki herkese olumsuz karar veriliyormuş gibi algı da oluşturuluyor. Toplam olumsuz karar oranı 1 Ocak-30 Eylül tarihleri arasında yüzde 6. Yüzde 94 iyi halli olarak değerlendirilmiş ve koşullu salıverilmesine karar verilmiş. 2021-2025 arası 1 milyon 535 bin değerlendirme yapılmış ve yüzde 93,78'i olumlu sonuçlanmış. Burada kaldırılmamış disiplin cezaları nedeniyle olumsuz sonuçlanan değerlendirmeler de oluyor."
ROJİN KABAİŞ HAKKINDA AÇIKLAMA YAPTI
Bakan Tunç, Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunu takip ediyoruz. 27 Eylül 2024'te kaybolmuştu. 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılmıştı. Sonrasında Van Adli Tıp ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca, ölümün suda boğulma şeklinde gerçekleştiği, cinsel saldırı olmadığı yönünde rapor verildi. 'Zehirlenme, travmatik bir durum söz konusu değil' denildi. Vücudundan 67 örnek alınmıştı. Burada 2 farklı DNA ile ilgili, ilk raporda da var, kamuoyuna yansımadığı için. Bu DNA'ların acaba gölden çıkarılırken bir bulaş mı olduğu, bunların hepsi araştırıldı. Bir eşleşme söz konusu olamadı. Bir cinsel saldırı bulgusu yok muayenesinde. Şimdi burada özellikle tabii dijital kayıtlar incelendi. Benim buradan soruşturmanın detayıyla ilgili bilgi vermem çok mümkün değil. Bu dijital arama kayıtları vesaire, burada özellikle cep telefonunu önemsiyoruz. Orada eğer cep telefonundaki kayıtlarda bir delile ulaşılabilir mi? Fail varsa eğer oradan ulaşılabilir. İspanya'yla görüştük. Orada bu programın olduğu bize ifade edilmişti. İspanya Adalet Bakanı ile de İspanya ziyaretimde bizzat görüştüm. Takip ediyoruz. Cep telefonuyla ilgili görevlendirmeleri yaptık. Bu program çözüldüğünde oradan çıkacak delilleri bekliyoruz. Soruşturmayı sonuna kadar takip ediyoruz. Ailesinin hassasiyetini de biliyoruz."




