Dünya, hem yaşlı hem de telafi edilemeyecek renkli adamlarından birini kaybetti. Elbette burada renkliyi daima olumlu anlamında kullanmıyoruz. Kastettiğimiz kişi, Sefardim yani Şark Yahudilerinin dini liderlerinden ve baş hahamlarından ( 1973-1980) Rabbi Ovadia Yosef. Renklilikte Kaddafi ve Nejad eline su dökemezdi. Hakkında söylenecek o kadar söz var ki, özetlemek yine de vakit alır. Mütenebbi’nin sözleriyle kendisini tanımlamak daha doğru olur: Maliüddünya ve şagilünnas. Gündemiyle dünyayı dolduran ve insanları meşgul eden adam. Şimon Peres bir defasında kendisiyle tokalaşırken şunları söylüyor: Sanki tarihle tokalaşıyorum. Şirinler çizgi filmindeki ‘tarih baba’ olmalı! Kendisini hikmet ehlinden ve hekim olarak sayıyor. Şimon Peres ölümü vesilesiyle de şunları söylüyor: Allah Yahudilere bol nüfus vermedi ama onu telafi eden büyük adamlar ve filozoflar bahşetti. Peres’in bu sözlerine de kayd-ı ihtirazi ile katılmamak mümkün değil. Doğru! Yahudiler, dünyada en çok öne çıkan isimler oldu. Lakin her öne çıkan da, iyi ve olumlu anlamında değildir. Allah dünyaya haris olduklarından dolayı onlara ömür anlamında da bol ve uzun ömürler bahşetmiş. Servet ve ömür olarak da dünyadan pek nasipliler. Gözümüz tok ve yok. Şimon Peres de bu nasiplilerden birisi. 80’leri devirdi ve 90’lara merdiven dayadı. Sitayişle bahsettiği ve methettiği Haham Ovadia Yosef ise çoktan 90’ları devirmişti. 93 yaşında dünyaya gözlerini yumdu. Sadece o da değil, dünyanın yaşayan en büyük Siyon liderlerinden kabul edilebilecek olan Bernard Lewis ve Kissinger de Ovadia Yosef’un izinden gidiyorlar. Her ikisi de 90’ları devirdi.

*

Elbette dünyadaki yeri boş kalacak. Böyle ikinci renkli bir hahama rastlamak için yıllar yılı beklemememiz gerekecek. Kendi kavmine gelince, ketumdu ve dolaylı olarak konuşurdu. Söz Müslümanlardan açılınca sözünü esirgemez ve açık sözlü olmakta bir beis görmezdi. Goyimler yani Yahudi olmayanların Yahudilere ‘hüddam/hizmetkar ’ olarak yaratıldığını söylemesi gibi. ‘Goyimlerin yani Yahudi olmayanların canları da malları da bizimdir’ diyor. ‘ Eşşek paradan ne anlar’ diyor (http://www. youtube.com/watch v=A4xMHVSZLyU )! Goyimlerin, Yahudilere hizmetten başka bir meziyetlerinin olamayacağını söylüyor. Kendilerini Türkçe ‘efendi’ kelimesiyle ifade etmektedir. Allah onları özene bezene yarattığına göre kader mahkumu ötekilerin hakkı onlara hizmettir. Hizmette kusur ederlerse de hakları kötektir. Elbette Müslümanlarla alakalı olarak konuşurken ne yılanlığımızı ne de çiyanlığımızı bırakıyor. Bununla birlikte yere ve zemine uygun fetva vermekten de geri durmazdı. Siyasi rüzgarlar barıştan yana esiyorsa Camp David’i veya Oslo sürecini kutsamaktan geri kalmazdı. Bu rüzgarlar tersten esiyorsa fetvayı ona göre değiştirirdi. Durumu ve zamanı kollardı. Bununla birlikte, renkli kişiliği itibarıyla rahmetli Erzurumlu Naim Göller Hocaya benzetilebilir (bununla birlikte ikisini de birbirinden tenzih ederim). Yine benzetmek gibi olmasın ama siyasilerle ve konjonktürle ilişkisi İzmirli İsmail Hakkı’yı hatırlatıyor. Merhum Diyanet işleri eski reislerinden Ahmet Hamdi Akseki onunla ilgili şöyle mütalaada bulunuyor: “Benim de hocamdır amma isteğe göre fetva vermekten çekinmez…”

*

Fetvaları ikircikli, yerine ve saatine göre değişse de, Ovadia Yosef sular seller gibi Tevrat’ı hatmetmiş bir adamdı ve bundan dolayı Tevrat edebiyatı alanında İsrail’de ödüle layık görülmüştür. Irak doğumlu olan Ovadia Yosef bir dönem de Kahire’de bulunmuş ve burada hahamlık yapmış ve dini mahkemelerde çalışmıştır. Shas partisinin kurucularından ve ruhani lideri idi.

Irkçı ve pragmatik fetvalarıyla tanınmıştır. Bir defasında, Arapları hamam böceklerine benzeterek imha edilmelerini istemiştir. 2001 yılında Arapların füzelerle imha edilmesine çağırmıştır. Keza 2008 yılında da kötü ruhlu Filistinlilerin imhasını ve Mahmut Abbas’ın da öldürülmesini istemiştir. 2010 yılında bazı hahamların Filistinlilere ev kiralanmasını yasaklayan ırkçı fetvasına; dünyada misillemeye yol açar kaygısıyla katılmamış ama bir yıl sonra bunu başka kurnaz bir fetvayla muhalefetini tadil etmiştir. Devleti ele geçirememeleri için Filistinlilere gayri menkul satışlarının fahiş fiyatlarla yapılmasını istemiştir. Atalarının Şabat günü yasağını delme kurnazlığını andıran bir yaklaşım sergilemiştir.