Resûl-i Ekrem (S.A.V.) şöyle buyurdu:

- Ey Aişe! ALLAH ve Resûlu sana haksızlık edecek diye mi korkuyorsun Fakat bana Cebrail (A.S.) geldi ve şöyle dedi.

"Bu gece Şabanın yarısı gecesidir. Cenab-ı Hak bu gecede Benî Kelb kabilesinin koyunlarının tüylerinin sayısı kadar kim-seyi Cehennemden âzâd eder. Fakat bu gece Allah; müşriklerin, kincilerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, hayat ve ihtişamlarına mağrur olanların, ana ve babalarına isyan edenlerin, içki düşkünlerinin yüzlerine bakmaz. Sonra Resûli Ekrem (S.A.V.) elbisesini çıkardı. Bana:

- Ey Aişe! Bu gece ibadet etmeme müsaade eder misiniz " buyurdu. Nezakete bakın!... Cevapta da aynı zerafet-güzellik...

- Evet, Sana anam babam feda olsun, Ya Resûlellah! Dedim. Sonra Hz. Peygamber (S.A.V.) namaza kalktı. Secdeye kapanıp uzun müddet kaldı. Vefat etti diye endişelendim. Kalktım elimle yokladım. Elimi ayağının iç kısmına koydum, kımıldadı. Ben de sevindim. Secdede şöyle dua ve niyaz ettiğini işittim:

"Euzü bi afvike min ikabike ve euzü bi rızake min sehatike ve euzü bike minke. Celle vechüke. La uhsî senaen aleyke. Ente kema esneyte alâ nefsike."

Allah ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyor; senden yine sana sığınıyorum. Zatın yücedir. Sana karşı senayı sayıp bitiremem. Sen kendini nasıl sena ettinse öylecesin.

Sabah olunca, bunları Resûl-i Ekrem (S.A.V.)e söyledim. O da:

- Ey Aişe! Bunları öğrendin mi dedi.

- Evet Ya Rasûlellah! Dedim. Resûl-i Ekrem (S.A.V.)

- Bunları hem öğren hem de başkalarına öğret. Zira bunları bana Cebrail (A.S.) öğretti ve secdede bunları tekrar etmemi emretti, buyurdu.

Halkın ve Hakkın övdüğü Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimiz bu gece Allâh Teâlâ Hazretlerine böyle dua ve niyazda bulunursa, acaba biz âciz kulların ne yapması lâzımdır Ona ümmet olma şerefine nail olan bizler de, Onun izinden giderek, bu mübarek gecede affolunmuşlardan, helâlinden rızıklandırılmışlardan, sıhhat ve saadete nail olmuşlardan, ilâhî huzura erenlerden olmak niyazında bulunalım. İçimizi ve dışımızı bilen Rabbimize ellerimizi ve gönüllerimizi açıp dua edelim. "Bana açılan dua ellerini boş olarak geri çevirmek benim şânıma yakışmaz" buyuran Rabbimizin bu vadinden istifâde ederek, açık olan tevbe kapısına ilticâ edelim. Tevbe edelim, tevbemizi kabul eder. O Yüce Rabbimizden mağfiret isteyelim, bizleri affeder. O, bizlere ana ve babalarımızdan daha şefkatli ve merhametlidir. 

d- Bu gece mağfiret gecesidir. Ebu Musa el-Eşari (R.A.)den rivayete göre Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu.

"Muhakkak Allah Teâlâ, Şaban ayının yarısı, yani Berat Gecesi (kullarına rahmetle) bakar ve herkesi mağfiret eder. Yalnız müşrik olan kimse ile düşmanlık eden, kin ve husumet besleyen kimseyi mağfiret etmez."