Milli Savunma Bakanlığı (MSB), haftalık basın bilgilendirme toplantısında Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terörle mücadele, hudut güvenliği ve savunma sanayisi alanındaki son faaliyetlerini kamuoyuyla paylaştı. Toplantıda, özellikle Suriye’deki gelişmeler, SDG’nin durumu ve savunma projelerine ilişkin kapsamlı açıklamalar yaptı.
Bakanlık kaynaklarının aktardığı bilgilere göre TSK, 4-12 Aralık tarihleri arasında yürüttüğü operasyonlarla terör örgütlerine büyük kayıplar verdirmeye devam etti. Bu operasyonlarda çok sayıda mağara, sığınak ve barınak imha edilirken, ele geçirilen tünel uzunluğu 732 kilometreye ulaştı. Özellikle Menbic bölgesinde 4 kilometrelik yeni bir tünel kullanılamaz hale getirildi. Tel Rıfat ve Menbic’te bugüne kadar imha edilen tünellerin toplam uzunluğunun 732 kilometre olduğu belirtildi.
Hudut güvenliğinde de yoğun tedbirler sürdürülüyor. Son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 235 kişinin yakalandığı, 2 bin 315 kişinin ise sınırda engellendiği bildirildi. Yılbaşından bu yana yakalananların sayısının 9 bin 491’e, engellenenlerin ise 62 bin 863’e ulaştığı açıklandı. Hakkari ve Van’da yapılan aramalarda 82 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi.
Savunma sanayisinde ise yeni yerli sistemlerin Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildiği belirtildi. Sırt Tipi Karıştırma Sistemi (KARSİS) ile Sensör Keşif, Radar ve Komuta araçları envantere alınırken, MKE tarafından çeşitli silah ve mühimmat sevkiyatları da tamamlandı. Ayrıca MKE’nin Azerbaycan’da Makine ve Kimya Azerbaijan (MKA) adıyla şirket kurarak faaliyetlerine başladığı duyuruldu.
Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi kapsamında Romanya’ya yapılan satışın ardından, daha gelişmiş özelliklere sahip “Seferihisar” gemisinin üretiminin sürdüğü ifade edildi. Uluslararası görevlerde ise Türkiye’nin NATO görevlerindeki komutayı İtalya’ya devrettiği hatırlatıldı.
SDG'NİN ENTEGRE OLMASI GEREKTİĞİ VURGULANDI
Toplantının öne çıkan başlıklarından biri SDG’nin geleceği oldu. Bakanlık, örgütün 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde bireysel olarak Suriye ordusuna entegre olması gerektiğini tekrar vurguladı. Açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:
"SDG terör örgütünün 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde, Suriye ordusuna birlik olarak değil, ferdi olarak entegre olmasını beklediğimizi daha önce de ifade ettik."
MSB, SDG’nin faaliyetlerini sürdürdüğünü ve bunun bölgede istikrarı tehdit ettiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bazı ülkelerin eylem ve söylemleri ile terör örgütü SDG'yi entegre olmama, silah bırakmama konusunda cesaretlendirdiği görülmektedir. SDG terör örgütünün zaman kazanma çabaları da boşunadır. Entegrasyondan başka seçenek sonuç vermeyecektir."
SURİYE'DEKİ HAREKETLİLİK
"Geçtiğimiz hafta içerisinde TSK'nın Suriye'deki rutin faaliyetlerine ilişkin görüntüler üzerinden operasyon hazırlığı yapıldığına dair iddialar gündeme getirilmiştir.
Görüntülere yansıyan faaliyetlerimiz rutin birlik değişim faaliyetleridir.
Burada asıl takip edilmesi gereken TSK'nın hareketliliğinden ziyade, terör örgütü SDG'nin durumu ve Suriye Ordusu'nun faaliyetleridir."
EUROFİGHTER ALIMINDA SON DURUM
"Sayın Cumhurbaşkanımızın imza töreninde ifade ettiği gibi Birleşik Krallık'tan tedarik edilecek yeni üretim uçakların teslimatı başlayıncaya kadar ara çözüm olarak Katar ve Umman'dan 12'şer adet uçak alınması planlanmaktadır.
Katar'dan alınacak uçaklar sözleşmenin imzalanmasını müteakip, Umman'dan tedarik edilecek uçaklar ise yapılması planlanan modernizasyon faaliyetlerinin ardından ülkemize getirilecektir."
ABD BÜYÜKELÇİSİ BARACK'IN S-400 VE F-35 AÇIKLAMALARI
"Ülkemizin hava savunma kabiliyetini yerli ve milli sistemlerle güçlendirmeye yönelik çalışmalarımız planlandığı şekilde sürmektedir.
Son günlerde gündeme getirilen S-400 Hava Savunma Sistemi ile ilgili yeni bir gelişme bulunmamaktadır.
F-35 tedariğine ilişkin ABD'li muhataplarımızla yürütülen diplomatik temas ve görüşmeler sürmekte, F-35 tedariği konusundaki yaptırım ve engellerin kaldırılması ve ülkemizin programa yeniden dâhil edilmesi için istişareler devam etmektedir.
F-35 projesine yönelik sürecin, müttefiklik ruhu çerçevesinde, karşılıklı diyalog ve yapıcı istişareyle ele alınmasının iki ülke ilişkilerine olumlu katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir."
