28 Şubat davası başladı Başladı ama 28 Şubat sürecini

tetikleyen unsurlar, bu davada hâlâ yer almıyor. Türkiye Cumhuriyeti nin en

başarılı hükümeti Refah-Yol u alaşağı edebilmek için siyasetin, bürokrasinin,

ekonomik güçlerin ve medyanın oluşturduğu kumpanyanın tamamı bu davada yer

almıyor. Sadece militarist ayak, o da sınırlı şekilde yargılanacak ve bir

dönemin günahı, bu isimlerin sırtında sonsuza dek taşınmış olacak.

Mısır da çok açık bir şekilde darbe yapıldı Cunta

yönetimi darbeye karşı çıkan insanları koyun boğazlar gibi boğazlıyor,

sokaklarda, caddelerde yüzlerce insan avlanıyor. Cunta yönetiminin sergilediği

anti demokratik iradeye karşı durabilmek için insanlar tüm dünyaya seslerini

duyurmaya çalışıyorlar, haykırıyorlar.

Mısır da yaşanan trajediyi gördükçe, aklımıza 28 Şubat

sürecinde bizim de çok derinden hissettiğimiz korku imparatorluğu ve anti

demokratik tablonun zihinlere yerleştirilme şablonu geliverdi. Belki, 28 Şubat

sürecinde de, sokaklarda tankları yürütenler, böylesi bir trajedinin fitilini

ateşleyebilirlerdi. Yönetimi değiştirmek sevdasıyla, milyonlarca insanı perişan

etmeyi göze alabilirlerdi. Ama o gün iktidarda ülkesini ve milletini seven,

siyaseti ve geleceği doğru okuyan, kitle psikolojisini çok iyi bilen Milli

Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan vardı. 28 Şubat belgeseli dolayısıyla

kendisiyle görüştüğüm merhum gazeteci-televizyoncu Mehmet Ali Birand, Hocamızın

bu süreçteki tavrıyla ilgili olarak, 28 Şubat Refah Partisi ve Fazilet

Partisi nin kapatıldığı o sancılı süreç Erbakan Hoca nın liderliği söz konusu

olmasa çok daha zor atlatılırdı. Milyonlar sokağa dökülürdü. Başka birisi olsa

milyonları sokağa dökerdi. Erbakan bu olaylar sırasında herkesi içerde tuttu.

Bu onun siyasi liderlik karizmasının ve dehasının göstergesidir demişti.

Medya ve işadamı ayağı 28 Şubat davasında, insanların

zihinlerini dönüştürmek, darbeyi meşrulaştırmak, militarizmi kutsamak,

demokrasinin paspas edilmesine seyirci kalmak için rıza üreten, kitlelerin

zihinlerini dönüştüren ve darbeye zemin hazırlayan medyanın bu dava içinde

kesinlikle yer almasını bekliyoruz.

Medya baronlarının mahkemeye çıkarıldıklarını, yaptıkları

yayınlarla toplumu nasıl etkilemeye çalıştıklarını, karargâhlarda aldıkları

brifinglerle militarizme nasıl hizmet etmeye yeltendiklerini itiraf etmelerini

bekliyoruz.

Refah-Yol Hükümeti nin başarılı ekonomi politikasıyla

faiz muslukları kesilen, rant düzenleri devrilen, bu sebeple kendi kuklaları

olan bir hükümeti iş başına getirebilmek için postmodern 28 Şubat darbesine

beyanatlarıyla, ilanlarıyla, reklamlarıyla destek veren, açıklamalarıyla

insanların zihinlerinde farklı bir algı oluşturmaya çalışan büyük işadamları

derneklerinin de bu süreçteki katkılarından dolayı hakim karşısında

terlediklerini görmek istiyoruz.

Darbeci zihniyeti, sadece militarizmin planlayabileceği,

altyapısını oluşturabileceği ve kalkışabileceği bir şey değil O dönemde

medyada bu zihniyetin uzantıları vardı Bürokrasinin içinde bu zihniyetin

uzantıları vardı İşadamı ve patronlar dünyasında bu zihniyetin uzantıları

vardı. Seçilmiş ve çok başarılı bir hükümetin alaşağı edilmesine seyirci

kalabilmek, bu süreci tetiklemek, kamuoyunu biçimlemek ve Türkiye yi bir

cenderenin içinde hapsetmek, topyekûn bir harekâtın parçası olarak

değerlendirilmeli.

Darbeyi arkalamak için elinden geleni yapan medya, eğer

bu davada taraf olmazsa, yarın bir gün böyle bir şeye kalkışacak başka bir

militarist unsura aynı şekilde destek çıkılmayacağını kim garanti edebilir