Son beş ayda İstanbul‘da Çeçen direnişinin üç önemli isminin öldürülmesi gözleri Rusya‘ya çevirdi. Cinayetlerde kullanılan silahlar Rusya ihtimalini güçlendiriyor.
Bir dönem Çeçenistan ordusunda görev yaptıktan sonra Türkiye‘ye gelen Çeçen askerler bir bir katlediliyor.
Zeytinburnu‘nda önceki gece öldürülen Ali Osaev‘in, Çeçenistan‘da Ruslara karşı savaşan direnişçilerin şu anki lideri Doku Ömerov‘un özel temsilcisi olduğu ileri sürüldü.
Bu cinayetle birlikte son beş ayda İstanbul‘da Çeçen direnişinin üç önemli üyesi de öldürülmüş oldu.
Rus gazeteleri bugün geniş olarak verdiği haberlerde, Osaev‘in, Ömerov‘un temsilcisi olduğunu ve direniş için mali kaynak toplamakla görevli olduğunu yazdılar.
Rus basınında yer alan haberlere göre, öldürülen Çeçen‘in gerçek kimliği Musa Osaev‘di fakat İstanbul‘da Ali Osaev ismiyle hem faaliyet gösteriyor hem de kendini gizlemiş oluyordu.
Cinayetin, Başakşehir‘de Çeçen Albay Gazhi Edilsutanov ve Ümraniye‘de Çeçen komutan İslam Canibekov‘un öldürülmeleri olayı ile bağlantılı olabileceği sanılıyor.
Üç suikastte de, ‘KGB‘nin suikast silahı‘ olarak bilinen el yapımı MSP tabancasının kullanılması, en önemli ortak özellik.
Üç cinayet de gece yarısına yakın gerçekleştirilirken, kurbanlar da hep evlerinin önünde, yani profesyonel bir takip sonucu vuruldu.
İstanbul‘da son dönemlerde öldürülen Çeçen komutanlardan sonra polis benzer olayların yaşanmaması için önlem aldı. Kurulan özel ekip hem 3 cinayeti araştıracak hem de İstanbul‘da yaşayan diğer Çeçenler‘i inceleyecek.
Polisin yaptığı incelemeye göre Osayev‘in öldürüldüğü silahın İslam Canibekov suikastında kullanılan silahın aynısı olduğu anlaşıldı. Rus gizli servisi KGB‘nin kullandığı bu silahın özel yapım olduğu ve bu tür suikastlar için tasarlandığı öğrenildi. Bir süre önce, Çeçen Albay Gazi Edilsultanov Başakşehir‘de, İslam Canibekov da Ümraniye‘de öldürülmüştü.





