Malatya da beş kendini bilmezin hunharca işlediği cinayette yine sapla saman birbirine karıştı Herşey birbirine girdi Mal bulmuş mağribi gibi hadiseyi değerlendirmeye kalkışan ecnebi basını ve AB troykası, Türkiye de azınlık hakları üzerinden vaveyla koparmaya kalkıştı. Bu cinayet, Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetinin devamı gibi takdim edildi. Olayları akli selim şekilde değerlendirmek ve doğru analizler yapmak zorundayız Diyanet İşleri Başkanı, olay sonrasında alelacele bir açıklama yaparken, medya organları bu açıklamaları, "Misyonerlik faaliyeti hukuken de, İslâm a göre de suç değil" gibisinden lanse etmeye çalıştılar. Bu konuda hukuken bir önleyici tedbirin olmadığı çok açık zaten. Nicedir, kerli ferli cemaat önderlerimiz, irşad konusunda benim diyene pabuç bırakmayacak cemaatlerimiz aracılığıyla memlekette dominant bir unsur olarak hoşgörü-dinler arası diyalog ve uzlaşma çalışmaları yapılıyor. Devlet eliyle kiliseler ihya ediliyor Dinler bahçesi projeleri kurgulanıyor

Allah (c.c.) ünün "Bugün sizin için dininizi ikmal ettim ve din olarak İslâm dan razı oldum" şeklinde Kur an-ı Kerim de kesin hükmünü bildirdiği ve son din olarak İslam dan razı olduğu bir perspektifte, Vatikan odaklı projeksiyonlarla "muharref ve hükmü kalkmış dinler" türlü stratejilerle İslâm diniyle kendilerini eşitlemeye çabalıyorlar. Aynı zeminde buluşup, sanki hükmü devam eden dinlermiş gibi kendilerini pazarlamaya çalışıyorlar Diyalog-hoşgörü gibi sihirli sözcüklerin arkasına sığınılarak, İslâm ülkesinde "Cami-Sinagog ve Kilise"nin iç içe olduğu bahçeler kuruluyor Hiç kimsenin hiç kimseye, "Senin kendini ifade etme hürriyetin yok" deme hakkı yok Hristiyanlar da, Yahudiler de kendi dinlerinin gereğini yapsınlar Misyonerlik faaliyetlerinin zeminini besleyen türlü işler hükümet tarafından yapılıyor Fakat kavram kargaşası üretmeyelim Bazı oyunların adını doğru koyalım

Misyonerlik faaliyetleri hangi zeminde yapılıyor Yapılan çalışmaların hukuki temeli yanında, insani ve vicdani temelleri nasıl kurgulanıyor Bu konuda şimdiye kadar net ve açık, şeffaf, herkesi tatmin edecek bir kamuoyu açıklaması yapıldı mı Birileri bir şeyler yapıyorlar ama, nasıl yaptıkları belli değil!... "İslâm dinine göre bir insanı öldüren, alemi öldürmüş gibi olur Madalyona tersinden bakalım ve Ali Bardakoğlu na soralım: "Bir Müslüman ı dinden çıkarmanın hükmü nedir " Bu hunharca cinayeti kınıyoruz Bu kendini bilmezlerin yaptıkları işle, dinimize, diyanetimize sahip çıkmaya çalıştıkları yönündeki hezeyanlarının boş olduğunu söylemeye gerek bile yok. Çünkü, son ve mükemmel din İslâm dan razı olduğunu buyuran Allah (c.c.), Kur an-ı Kerim inde açık açık, İslâm dininin koruyucusu, kollayıcısının da Kendisi olduğunu açıkça bildirmiştir. Bu dini korumak kollamak, üç beş zibidinin de, dinler arası diyalog-hoşgörü çerçevesinde misyonerlere kucak açanların da, bizim de, kendisini bu dinin tek koruyucusu zannedenlerin de tekelinde değildir Bu dinin sahibi Allah (c.c.) dür Elbette, alemlere rahmet olarak gönderdiği Resulü nü ve mükemmel dinini korur, kollar!... Anlamamız gereken, bizim kendimizi bu misyoner virüslerinden nasıl koruyacağımızdır Kaos ortamı oluşturmayalım Kavramları karıştırmayalım Sapla samanı ayrı ayrı değerlendirelim!... Bir cinayet tüm Müslümanlara ve bu ülkeye maledilemez!