İsrail basınında yer alan bilgilere göre, sütunlara el koyulmasının temel gerekçesi bölgedeki “izinsiz yapılaşma” olarak gösterildi. Haberlere göre, bazı Filistinlilerin arkeolojik alanın yakınında inşaat yaptığı iddia edildi ve bu nedenle sütunların korunması için operasyon düzenlendi. İsrail yönetimi, son yıllarda Batı Şeria’daki arkeolojik alanları “koruma” gerekçesiyle bu tür müdahaleleri artırmış durumda. Ancak bu açıklamalar, bölge sakinleri tarafından gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle sıklıkla eleştiriliyor. Filistinliler, İsrail’in arkeolojiyi siyasi hedefler doğrultusunda kullandığını savunuyor ve bu tür operasyonların yerel halkın tarihsel bağını koparmayı amaçladığını düşünüyor.

Filistin makamlarının tepkisi: “Tarihi silme politikası”

Filistin Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Hani el-Hayik, daha önce yaptığı açıklamalarda İsrail’in Batı Şeria’daki arkeolojik ve tarihi alanların kontrolünü sistematik biçimde ele geçirdiğini vurgulamıştı. Hayik’e göre, İsrail saldırıları sonucu 316 arkeolojik ve tarihi alan tamamen ya da kısmen tahrip edildi. Bu son gelişme, Filistin tarafında yine aynı kaygıları gündeme getirdi. Bakanlık, sütunlara el konulmasını “Filistin’in tarihini silmeye yönelik savaş suçları” olarak niteliyor. Filistinli yetkililer, uluslararası kurumlara çağrı yaparak hem arkeolojik değerlerin korunmasını hem de bölgede artan müdahalelerin incelenmesini talep ediyor.

Bölgedeki arkeolojik alanlara yönelik artan baskı

El-Mezrea eş-Şarkiyye ve çevresi, Bizans döneminden kalma yapılarıyla bilinen ve arkeolojik açıdan önemli kabul edilen bir bölge. Son yıllarda İsrail güçlerinin bu tür alanlara yönelik operasyonlarının arttığı gözleniyor. Filistinli araştırmacılar, söz konusu müdahalelerin sadece güvenlik gerekçeleriyle açıklanamayacağını, bunun aynı zamanda kültürel mirasın sahipliğine yönelik bir mücadeleye dönüştüğünü ifade ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi