Soru: Dizinin birinde bir ışık huzmesi... Özel timin

seslendirdiği salavat-ı şerifeler eşliğinde geliyor. Bu ışık huzmesi Resûlullah

(S.A.V.) efendimizi temsil etmiş oluyor. Sürekli hareket halinde. Sonra orada

peyda olan bir kamyonete binip gitmeye başlıyor. Kamyoneti kim sürüyor,

Resûlullah (S.A.V.) efendimizi kim nereye götürüyor. Dizinin özel timleri

Eyvah Peygamberimiz gidiyor çığlıkları ile arkasından koşuyorlar, bu arada

komutan kendini ön tekerleklerin önüne atarak kamyoneti durduruyor. Vs. Bu

dizide bir ışık huzmesi şeklinde peygamber sahnesinin yer alması doğru mudur

Cevab: Bismillâhirrahmânirrahîm. 

Mukeddesata saygı, Kur an-ı Kerim in temel emirlerinden

bir tanesidir. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize, Kur an-ı Kerim e, Kabe ye,

meleklere saygı ve bunlarla ilgili konuşurken-yazarken, bunlarla ilgili görsel

bir malzemeyi teşhir ederken çok dikkatli olunması gerekiyor.

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, bizim için her şeyden

önce üsve-i hasene yani modelimizdir. Ama asla rol oyuncumuz değildir, rol

oyuncusu olamaz. Buradaki yanlış, bizim İslâm daki peygamber anlayışımızın

yeniden sorgulanması gerekiyor. Kur an-ı Kerim e göre Hz. Peygamber (S.A.V.)

Efendimizin Mekke-i Mükerreme de, Medine-i Münevvere de yaşadığı siret gerçekliğine

göre doğru bir peygamber anlayışına sahip çıkmamız gerekiyor.

Bu ve benzeri filimler, geçmiş yıllarda çeşitli velilerle

ilgili yapılan filimlerde hep veliler gösteriliyordu. Son zamanlarda

peygamberlerin ışık huzmesi şeklinde de olsa gösterilmesi yanlıştır. Bunun

nereye kadar gidebileceğini de kestirmek zordur.

Bu tür filimler daha çok Hristiyan kültüründeki Hz. İsa

(A.S.) yı gökten indirme sahnelerini çağrıştırıyor. Bizdeki peygamber anlayışı

çok daha ulvi çok daha nezihtir. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizden

bahsederken, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi anlatırken, filmlere dizilere

konu edinirken çok daha dikkatli olmamız gerekiyor. İster bir rüyayı anlatsın,

ister bir filim olsun günümüz insanının bilgilerini eğer görsel malzemeler

oluşturuyorsa; bu, bir imaj sorunu oluşturur. Peygamber imajını

sıradanlaştıran, basitleştiren hatta bir ruh çağırmayı andıran bir sahne, bir

senaryo asla Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin yüceliğine, O nun şanına, O nun

kutsallığına yakışan bir sahne değildir. Elbette salih rüya, sadık rüya haktır.

İnsanlar rüyalarında Hz. Peygamber (S.A.V.) Eefendimizi pek ala görebilirler,

ama bunlar çok özel anlardır. Bir çok insan böyle bir rüya görmüşse, bunları

paylaşmaz. Hele hele kamuyla, diziyle, filimle paylaşılması da doğru değildir.

Asr-ı saadetten beri Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz hakkında çok hadis-i

şerifler uydurulmuştur. Günümüzde de zaman zaman rüyalar uydurulmaktadır.

Kasıtlı olarak yapılmasa bile böyle bir yanlışlık alay unsuru olabilmektedir.

Ağır ifadeler var, bunlara meydan vermemek gerekiyor.

Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz üsve-i hasenemizdir,

modelimizdir ve O bütün siretini, sünnetini, ilkelerini ortaya koymuştur. Bizim

O nu asrımıza çağırmaya kalkışmamız doğru değildir. Eski adabımız çok daha

iyidir. Dahilek ya Resûlellah yani sana kavuşabilsem ey ALLAH ın Resûlü,

derdik. O nu kendimize çağırmak yerine, kendimiz O na layık olabilmek için

çabalar, O na gitmeye çalışırdık, bu hassasiyeti korumamız gerekiyor. Asr-ı

saadetten günümüze Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin her hangi bir şekilde

resmi çizilmemiştir. O nun şeklini, şemalini, mübarek vücudunu anlatan

şemailler var ama, her hangi bir çizim yok. Görsel malzemelerde bir ışık

huzmesi dahi yanıltıcıdır, özellikle çocuklar Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi

bir ışıkmış gibi algılayabilir. Gerek Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, gerek

büyük sahabilerin görüntülerinin gösterilmemesi daha idealdir. Mesela Çağrı

filmi yayınladığında, Hz. Hamza (R.A.) yı gösterdiler. Seyretmiştim. Doğrusu

içime sinmemişti. Çünkü Hz. Hamza (R.A.) ne zaman aklımıza gelse, O nu oynayan

Anthony Quinn geliyor aklımıza. Hiç kimse Hz. Hamza (R.A.) gibi olamaz. Hz.

Hamza (R.A.) muhteşem bir insandır. Mesela Peygamberler tarihi ve Peygamber

filmleri vardır. Hz. Yusuf (A.S.) yayınlandı. Fakat kimsenin içine sinmedi.

Çünkü bir Peygamberin resmedilmesi mümkün değildir. Hiç kimse O nun gibi

oynayamaz. O nun gibi güzel olamaz. Yabancılar, Hz. Musa (A.S.) ve Hz. İbrahim (A.S.)ın filmlerini çevirdi.

Hepsinde aynı endişeyi yaşadık. Ne Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin ne de

diğer Peygamberlerin, özellikle 4 Halifenin resmedilmesi, oynanması ve gölge

gibi görünmesi, hiç biri doğru değildir. Biz bunlara dikkat etmek zorundayız.

Resûlullah (S.A.V.) Efendimize iman etmek ve o inancın

gereğini yerine getirmek önemlidir. Aslında insan rüyasında görmek isteyebilir.

Ama ALLAH Teâlâ nın bizden istediği O nun çizgisine, sünnetlerine uymaktır.

Asıl olan O nun istediği ümmetinden olabilmektir. Müslümanlar dinlerinde,

ahlaklarında özen göstermeliler.