Dün ve bugün yazdıklarımı, önceki hafta sonunda muhterem bir milletvekili arkadaşımın dâvetinde bulunma vesilesiyle yazıyorum. Meclis Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve TOKİ/Toplu Konut İdaresi Başkanı Erdoğan Bayraktar da mezkur dâvette hazır bulundular. Bu muhterem zevat ile mezkur toplantıda yan yana oturunca, kendilerini Hocamız Süleyman Karagülle ile görüştürdüm Fırsattan istifade ederek özellikle iş, ev, konut, toplu konut ile diğer konularda, Akevler ve Adil Düzen çalışmaları vesilesiyle yaklaşık 40 yıllık deneyimlerimize dayanarak elde ettiğimiz birikimleri ekonomik ve sosyal boyutları ile kendileriyle paylaşmak istediğimizi hatırlattım

Her zamanki nezaketleri ile ilgileneceklerini söylediler!..

Oysa; bugüne kadar bu önemli meseleler ile gerektiği gibi ilgililer ilgilenselerdi, bugün şu anda bambaşka şeyler yazıyor ve okuyor olacaktık... Hayat devam ediyor Biz meselelerimizle ilgilenmek, üzerinde düşünmek ve yazmak durumundayız. İlgililer görevlerini yaparlarsa mesele yok. Ama onlar görevlerini yerine getirmezlerse, o zaman iş başa kaldı demektir. Bizler halk olarak gereğini yaparız Nitekim bugüne kadar yaptık, yapıyoruz; yapmaya da devam edeceğiz

*

İlgililer biz vatandaşların asıl temel meseleleri ile hiç ilgilenmediğine veya gerektiği gibi ilgilenmediklerine göre; biz halk olarak ne yapabiliriz, ne yapmalıyız İstanbul da veya Anadolu nun her büyükçe şehrinde yaşayan insanlar bir araya gelerek iş, ev ve evlendirme kooperatifi kurabilir. Bu kooperatif iş, ev ve evlenme dayanışma ortaklığı şeklinde olabilir. Bu ortaklık kooperatif statüsünde ama bir vakıf şeklinde olmalı. İsterseniz buna vakıf kooperatif diyelim. Hayır yapmak isteyen insanlar bu kooperatife bağışta bulunabilir...

Bu iş, ev ve evlilik kooperatifi dayanışma ortaklığı içinde ortaklar neler yapacaktır

1) a) Önce evlenen çiftlere ev temin edilecektir. Peşin paraları yoksa ev taksitlendirilir ve çiftler bu evin taksitlerini yatırmaya başlar. Çiftler taksitlerini istedikleri zaman yatırırlar. b) Ev; taksitleri erkek yatırırsa erkeğin, kadın yatırırsa ev kadının olur. Ortak da olabilirler. c) Ev ile ilgili borçtan dolayı asla icraya gidilemez, evden kimse çıkarılamaz. Ölmelerinden önce taksitlerini ödemişlerse ev mirasçılarına kalır. Ödememişlerse; ödedikleri kadarı vârislerine, kalanı kooperatife kalır. d) Evin bakımı kooperatifçe yapılır. Kooperatif bakım bedelini de taksitlere şarj etmiş olur.

2) Ondan sonra ikinci sorun gelir ki, o da iş sahibi olmak tır. Kooperatif ortakları ayrıca kendi aralarında işsizlik sigortası kurabilir. Bu fonda toplanan meblağ işsizlere bölünür. Buraya ortak olanlar gelirlerinin yüzde biriyle kendilerini işsizliğe karşı sigortalamış olurlar. Evlenecek çiftler bu sayede iş olmasa da işlerini bulmuş olurlar.

3) Kooperatif iş merkezleri zinciri ni kurar ve ortaklar iş yani üretim ile satıştan bir yüzdeyi fona eklerler. Çalışamayacak kimselere oradan pay ayırırlar.

4) Kooperatif Genel Hizmet Ortaklığı nı oluşturur. Birçok yeni işyerlerinin açılmasına imkan sağlar. Çünkü bugün insanlar genel hizmet görmedikleri için işyeri kuramıyorlar; kuranlar da iflas ediyor. Genel Hizmet Ortaklığı küçük ve orta ölçekli müteşebbisleri dayanışma içine sokar ve onların işletmelerini sağlıklı şekilde işletmelerine imkan verir. Kooperatifin Genel Hizmet verdiği evli çiftler kooperatifçe güvence içinde oldukları için onlara iş vermek işletmeler için kârlı olacaktır. Böylece evlenecek olan veya evlenen çiftler iş bulmuş olurlar.

*

Kur an da mü minlere evli olmayanları evlendirin buyuruluyor. Başka yerde de yoksul olanlar evlenmesinler diyor. O halde ilk işimiz insanlarımızı yoksulluktan kurtarmak olacaktır. Bu bize yani mü minlere; Millî Görüşçülere düşen görevdir... İlgililer Yetkililer Bürokratlar Muhafazakarlar Ve kendilerini bilmem ne diye takdim edenler Gazeteler, dergiler, televizyonlar ve ilgili diğer bütün kurumlar Asıl görev onlara verilmektedir Ama onlar çözüm var diye ilgilenmemeye, anlamamaya, anlatmamaya ve yapmamaya yemin etmişler!.. Türkiye işsizlikten, borçlardan, yabancı basından, bağımlı yargıdan nasıl kurtulacak İlgililer neredeler !.

Yoklar!.. Olamazlar!.. Neden olamazlar ..

Çünkü yapıları Millî Görüşe ve Adil Düzene göre değil, zalim düzene göre oluşmuştur. Bu sebeple Millî Görüşçü Adil Düzenciler kolları sıvamalı ve işe koyulmalıdırlar. Maalesef işlerin başa kaldığı apaçık görülüyor. Her şeyi Allah a güvenerek kendileri yapmak zorundadırlar. Başka çare ve çözüm yok. Öyleyse; haydi, hep beraber çalışmaya