Hicret, bir yerden bir yere göç etmek. Özel anlamda da Hz. Peygamber (sav)in Mekkeden Medineye gitmesi. Önümüzdeki Perşembe günü hicri yılbaşı. İslam aleminin takvimine başlangıç kabul ettikleri kutlu seferi idrak edecek müslümanlar.

Hicret bağrında sevgiyi, özlemi, hasreti barındırır. Aynı zamanda her bir hicret umuttur, beklentidir, kötülüklerden kurtuluştur. Zulümden kaçmanın, insanca yaşayabilmenin adıdır bir anlamda. Yarenliğin, yoldaşlığın, yol arkadaşlığının nasıl olması gerektiğini gösterir bizlere.

Umuda yolculuk dedik. Neydi hedeflenen Sadece işkenceden, iman etmenin aydınlığını göremeyenlerin körlüğünden bıkmak mı Mekkeden dayanılmaz acıların çekildiği ana vatandan, kendisine kucak açanlara gitmek ve orada tüm dünyaya örnek olacak bir devletin kurulması için çalışmayı hedeflemek mi . Hicret aynı zamanda bir hedefi olmanın, ideali doğrultusunda gayret gütmenin, zorluklara aldırmadan maksuda varmanın dışavurumudur.

Hicret bedel ödemektir. Sevdiklerinden, doğduğu, yetiştiği topraklardan kopmak ve meçhulün koynuna girmek, mal ve mülkten yani tüm dünyevi hazlardan fedakarlık yapmak, bir bilinmeze umutla yelken açmaktır. İdealin her ne şart altında ve neye bedel olursa olsun gerçekleşmesinin tüm sevgilerden üstün olduğunun belirtilmesidir. Aynı zamanda bir fethi düşlemek ve o fetih için gerekeni de yapmaktır. Hicret, Sevgililer Sevgilisinin (s.a.v.) inancı doğrultusunda göçü olmakla beraber içerdiği mesaj ile bizlere her zaman taze umutlar ve tükenmemesi gereken azmi muştular.

Peki neden takvim başlangıcı olmuş Neden O Kutlu Elçinin (s.a.v.) doğumu, ölümü, Bedir harbi vs. değil de hicret seçilmiş Belki de fethin başlangıcı olması, tüm dünyaya İslamın bu göçle başladığının akılda tutulması, sürekli mücadelenin anlamlanması için, belki de müslümanların daima bu minval etrafında yaşamaları için seçildi. Her ne düşünülmüş olunursa olunsun hicret; içinde barındırdığı kutsi anlamlarla ve bizlere aktardığı ruhla ilelebet yaşayacak ve inananlar her yeni yıla yeni fetihlere yelken açmak üzere taptaze umutlarla başlangıç yapacaklar...

Avrasya Maratonu iki kıta tek yürek

İstanbulun trafik çilesi malum. İnsanı canından bezdirir. Hele bir de bir durumdan dolayı yolların bir kısmı trafiğe kapatıldıysa İstanbullu söylene söylene bir hal olur. Bunun bir tek istisnası vardır Avrasya Maratonu. Avrasya Maratonu olduğu gün yollar, köprü trafiğe kapatılır ama nedense gülümser İstanbullu. Pazar sabahı oluşundan mıdır, pek çok insanın oraya gidişinden midir bilinmez. Ama trafik sıkışıklığı çekse de pek şikayet etmez halinden.

İki kıtada koşulan dünyadaki tek maratondur Avrasya. Yıllardır büyük emek ve özveriyle hazırlık çalışmaları yapılan, her geçen yıl organizasyonu geliştirilen ve katılımcıları artan İstanbulun mütebessim çehresi.

Hava soğuk da olsa, güneş sevimli yüzünü gösterse de fark etmez katılımcılar için. Onlar köprüyü yürüyerek geçmenin, bir Pazar sabahı binlerce insanla birlikte ortak hareket etmenin, spor yapmanın, hatta piknik yapmanın... keyfini sürerler. Bebesinden dedesine, halkından profesyoneline binlerce insan her sene iki kıta arası sevgi, dostluk köprüsü kurarlar adımlarında, yüreklerinde. İki kıta tek yürek olurlar.

Kimin kazandığı pek önemli değildir. Zira kazanan insanlıktır, dostluktur, kardeşliktir. Kaybeden de bu yüzden üzülmez. Sporun rengidir önemli olan.

Bu organizasyonda emeği geçenleri tebrik ederim. İstanbulun yüz akı bir çalışma. Her sene daha iyiye, güzele ve doğruya ulaşılmasını temenni ederim...

Minik bir tebessüm

Fil ile karınca

Fıkra bu ya fil ile karınca evlenmişler. Mutlu bir yuvaları varmış ama üç gün sonra fil ölüvermiş. Karınca bir yandan mezar kazarken bir yandan da söyleniyormuş:

- Allah Allah işe bak! Üç gün evli kal ömür boyu mezar kaz!..

Kıssadan hisse: İnsanların yaptığı bir hata bazen ömrünün sonuna kadar kişiyi etkiler. Evliliklerde de böyledir. Ani ve yanlış kararların sonucu bir ömür boyu ceza çekmek olabilir.

İlgilisine notlar:

• Ne eksik ne fazlasını ara seni üzenle asla uğraşma!..

• Bazı insanlar alçak gönüllüdür, bazı insanlar alçak olmaya gönüllüdür. N. F. K.

• Biz doğunun ilmi batının filmi ile büyütülen bir nesiliz!..

• Zenginlik çok şeye sahip olmak değil az şeye ihtiyaç duymaktır.

• Harman Zamanı kitabını imzalayıp bana gönderen Osman Aytekine teşekkür eder yazı hayatında başarılar dilerim!..

• 15 Kasım Perşembe günü 1 Muharrem 1434tür. Yani hicri yılbaşı. Yeni yılımızın İslam alemine, ülkemize hayırlar getirmesini ve kurtuluşa vesile olmasını niyaz ederim. Mübarek olsun!..