Polo, dört adet atlı biniciden oluşan iki takımın küçük topu belirli uzunluktaki sopalarla kaleye sokma çalıştığı bir spordur. Oyunda uzun tutamaklı sopalarla beyaz plastik ya da ağaç top rakibin kalesine atılmaya çalışılır. Sopalar 13 santim uzunluğunda olur. Polo sporunun oynandığı çimen saha 300 yarda uzunluğundadır.
Polonun arena polo olarak adlandırılan modern bir versiyonu vardır. Bu versiyon daha çok açık havada oynansa da kapalı havalarda oynandığı da olur. Arena polonun oyun alanı çok daha küçüktür. Oyun sahası 100 yardadır. Arena polonun geleneksel poloyla olan en büyük farklarından biri de her takımda üç oyuncu olmasıdır. Şişirilebilen deri topların kullanıldığı maçlar altışar dakikadan toplam dört devredir.
Polo Nasıl Bir Spor?
Polo oynayacak olan sporcular midillilere biner. Bu noktada oyuncuların hangi boyda olduğunun bir önemi yoktur. Tüm atların ayaklarına koruyucu bant ve tozluk giydirilir. Atlar böylece sert ve dayanıklı bir yapıya sahip olur. Oyuncular ise koruyucu başlık, forma, beyaz pantolon ve kahverengi deri çizme giyerek polo oynar. Çoğu zaman dizlik de takılır.
Polonun mantığı 8.3 santimlik küçük topları rakibin kalesinden geçirmektir. Topu geçirmek için 128 gram ağırlığındaki sopalar kullanılır. Kale direklerinden topu geçirilip gol atıldıktan sonra takımlar değişir. Aynı zamanda devre arasında da değişiklik olur. Poloda handikap sistemi vardır. Her oyuncu attığı gol üzerinden değerlendirilir.
Polo Tarihçesi
Polo ilk kez M.Ö. 6. yüzyıl dolaylarında günümüzde İran olarak bildiğimiz Pers ülkesinde ortaya çıkmıştır. O dönemde atlı süvariler ve kral muhafızları tarafından oynanan elit bir oyun olma özelliği taşırdı. Polo günümüzden farklı olarak ilk zamanlar 100 kişilik takımlarla oynanırdı. Bir tür minyatür savaş olarak görülürdü.
Orta Asya Türkleri tarafından M.Ö. 2000’li yıllarda çevgan adıyla oynanan polo benzer bir mantığa sahipti. Zaman içinde tüm Asya bölgesine yayıldı. Bu oyunun Avrupa’ya taşınması ise 1800’lü yıllarda gerçekleşti. İngilizler, Hindistan yolculuğu sonucunda polo ile tanıştı. Oyunu benimseyen İngilizler poloyu ülkelerine taşıdı. Ülkede yaygınlaşan polo zaman içinde İngilizlerin milli oyunu haline geldi.
Polo Hangi Kurallarla Oynanır?
Polonun en önemli ve en ilginç özelliği sopanın yalnız sağ elle tutulabileceğidir. Başka bir özel kural ise geçiş üstünlüğü olarak adlandırılır. Bu kural ki binicinin topun arkasından koştuğu senaryolarda geçerlidir. Topun gidiş çizgisi üzerinde yer alan ya da çizgiye daha yakın olan sürücü geçiş üstünlüğüne sahip olmuş sayılır. Böyle bir durum yaşandığında biniciye engel olan rakibe serbest atış cezası verilir.
Polo oyununda ofsayt ya da benzeri bir kural bulunmaz. Bununla birlikte sopanın tehlike içerecek bir biçimde kullanılması hiçbir şekilde müsaade edilmez. Rakibi topa vurmak üzere olan polo oyuncusu, rakibine ait sopayı çelebilir.
Polo Maçları Ne Kadar Sürer?
Polo maçları toplam 6 devreden meydana gelir. Her bir devrenin uzunluğu 7.5 dakikadır. Normal bir polo maçı 45 dakikanın sonunda tamamlanmış olur. Tüm devreler bittikten sonra en çok gol atan takım maçı kazanır.
Polo Sporu Hangi Ülkelerde Popülerdir?
Polo, İngiltere’nin milli sporudur. İngiltere dışında pek çok Avrupa ülkesinde de yaygın bir şekilde oynanır. Güney Afrika ülkelerinden Arjantin, Şili ve Uruguay’da futbolun ardından en yaygın spordur. Ülkemizde Türkiye Binicilik Federasyonu kapsamında polo maçları düzenlenir.
