İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, Türkiye’nin enerjisinin yüzde 71’ini ithal ettiğini ve geçen yıl enerji ithalatına yaklaşık 100 milyar dolar harcadığını söyleyerek, “Isı yalıtımı olmayan binalar nedeniyle kışın ısınmak, yazın serinlemek için yüksek faturalar ödeniyor ve çevre de kirletiliyor. Oysa ısı yalıtımlı binalar enerji giderlerini yüzde 50 düşürerek bütçeye önemli bir katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği’nden (İZODER) yapılan açıklamaya göre, tüm dünyada 1974 yılından bu yana 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü, kamunun ve halkın dikkatini çevre sorunlarına çekmeyi amaçlıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, küresel iklim krizinde tehlike çanlarının çaldığına işaret ederek, mevsimlerdeki gözle görülür kaymalar, uzun kuraklık süreleri, ani yağışlarla bastıran seller, orman yangınları gibi pek çok olumsuzluğun yaşandığını aktardı.

Eruslu, günümüzün en ciddi sorunlarından biri olan iklim krizi tehlikesini durdurmak için önce tehlikenin farkında olmak, daha sonra küçük ya da büyük demeden gerekli adımları atmak gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“TÜRKİYE, ENERJİSİNİN YÜZDE 71’İNİ İTHAL EDİYOR”

“İnsanlığın anavatanı dünyamızı korumak için herkesin atması gereken adımlar var. Sürdürülebilir yarınlar için binalarımıza yalıtım yaptırmak da bunlardan biri. Binalarda enerji verimliliği sağlayan yalıtım hem çevremize hem de geleceğimize yatırım olarak büyük önem taşıyor. Türkiye, enerjisinin yüzde 71’ini, doğal gazının yüzde 99’unu ithal ediyor. Geçtiğimiz yıl enerji ithalatı için yaklaşık 100 milyar dolar harcandı. Bu enerjinin yüzde 31 gibi önemli bir kısmı binalarda tüketiliyor. Isı yalıtımı olmayan binalar nedeniyle kışın ısınmak, yazın serinlemek için yüksek faturalar ödeniyor ve çevre de kirletiliyor. Oysa ısı yalıtımlı binalar enerji giderlerini yüzde 50 düşürerek bütçeye önemli bir katkı sağlıyor. Hem yeni inşa edilecek binalara hem de mevcut binalara yalıtım yaptırarak ülkemizin toplam enerji faturasını da yaklaşık yüzde 15 düşürmek mümkün.”

“TÜM BİNALARIMIZI SIFIR ENERJİ KONSEPTİ İLE İNŞA ETMELİYİZ”

Türkiye’de 2008 yılında tanımlanmış enerji limitlerinin kullanılmasının enerjide büyük oranda israfa neden olduğuna dikkati çeken Eruslu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Avrupa Birliği’nde 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü 2020 yılının başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor. Birçok gelişmiş ülkede binalar, ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık enerji tüketimi 30-50 kW olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor ve inşa ediliyor. Ülkemizde ise halen bina enerji tüketimi 120-150 kW (birim metrekare/yıl) seviyesinde. Yönetmelik revizyonu ile zorunlu hale gelen Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (nSEB) ile toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan sınırlı sayıdaki yapılarda enerji tüketimini 100-120 kW seviyesine çekmiş olacağız. Özetle halen enerji israfımız gelişmiş ülkeler ile mukayese edildiğinde 3 ila 5 kat daha fazla. Yarını beklemeden bugünden tüm binalarımızı nSEB konsepti ile inşa etmeliyiz.” AA

Muhabir: Haber Merkezi