Türkiye uzun bir süredir hukuk sisteminin açmazlarını konuşuyor. Cezaya dönüşen tutukluluk süreleri, yargının sırtına binen dev iş yükü, bekleyen dosyalar, zamanaşımından düşen davalar, cezaevlerindeki doluluk oranları vs. Özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı ile yargı arasında baş gösteren "ifade krizinin" ardından özel görevli mahkemelerin durumu tekrar gündeme geldi. Bu dosyada Osmanlı‘nın son dönemi ile Cumhuriyet döneminde faaliyet gösteren özel yetkili mahkemeleri, kuruluş aşamalarını ve çalışmalarını irdeleyeceğiz. Yakın tarihimizde adı tam olarak öyle konulmasa da özel yetkilerle çalışan Yıldız Mahkemeleri ilk karşımıza çıkanlar. Türkiye Cumhuriyeti ise sırasıyla Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) ve Özel Görevli Mahkeme‘yi (ÖGM) gördü. Peki, özel yetkili mahkemeler bir olağanüstü hukuka mı işaret ediyor? Hangi Saiklerle kuruldular? Neden kaldırıldılar? Uzman görüşleriyle aktarmaya çalışacağız...
Cihat Arpacık
Türkiye tarihinde özel yetkili ilk mahkemeyi Osmanlı Padişahı Sultan II. Abdulhamid kurdurtmuştu. Kendinden önceki padişah Abdulaziz‘in ölümünü araştıran bu mahkemede eski sadrazam, askerler ve şeyhülislam yargılanmış, yargılama sonucunda 10 kişi idam cezası almıştı. Yıldız Mahkemesi‘nin bir "olağanüstü mahkeme" olamadığının altını çizen Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, "Yıldız Mahkemesi, İstanbul İstinaf Mahkemesi bünyesinde Yıldız Sarayı çevresinde kuruldu. Yıldız Mahkemesi, tarihimizde darbenin yargılandığı ilk mahkemedir" dedi.
30 Mayıs 1876‘da Osmanlı Padişahı Abdulaziz bir darbe sonucu tahttan indirilmişti. Abdulaziz‘in yerine V. Murad tahta çıkmış, Abdulaziz ise Feriye Sarayı‘na hapsedilmişti. Bu olaydan 4 gün sonra, 3 Nisan 1876‘da, Abdulaziz bilekleri kesilmiş halde bulundu. Bugün hala "intihar mı cinayet mi" tartışmalarının yapıldığı bu ölüm olaydan 5 yıl sonra, vakıayı aydınlatmak için padişah II. Abdulhamid‘in emriyle Yıldız Sarayı‘nın bahçesinde bir mahkeme kuruldu.
SADRAZAM ve ŞEYHÜLİSLAM SANIKLAR ARASINDA
Yıldız Mahkemesi sanıkları arasında eski sadrazam Mithat Paşa, Abdülaziz‘in tahttan indirilmesine karışan Damat Mahmud Celaleddin Paşa ve Abdülaziz‘in tahttan indirilmesine fetva veren Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi de vardı. Yargılanan 20 sanık arasında nazırlar, paşalar, albay ve binbaşılar da bulunuyordu. Yıldız Mahkemesi‘nin başkanı Ali Sururî Efendi, İkinci başkanı ise Rum asıllı Hristo Forides Efendi‘ydi.
Yargılama işleminin sonunda 29 Haziran 1881 günü mahkeme başkanı Ali Sürûri Efendi kararı açıkladı. Aralarında eski sadrazam Mithat Paşa‘nın da bulunduğu 9 kişi idam cezasına çarptırıldı. 10 gün sonra toplanan 25 kişilik Temyiz Komisyonu‘nun 15 üyesi mahkeme kararının aynen uygulanmasını 10‘u ise cezaların hafifletilmesini istedi. İdam cezaları onaylanmıştı ancak Padişah II. Abdulhamid, idam cezalarını sürgüne çevirdi.
MİTHAT PAŞA ÖLDÜRÜLDÜ ŞEYHÜLİSLAM SÜRGÜNDE ÖLDÜ
Böylece mahkûmlar Taif‘e gönderildi. Yaklaşık 3 yıl sonra Taif‘te hapis hayatı yaşayan Mithat Paşa ve Damat Mahmud Celaleddin Paşa 1884‘te muhafızlarca öldürüldüler. Eski Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi de 1898‘de Taif‘te öldü.
Abdulhamid‘in kurdurduğu Yıldız Mahkemesi zaman içinde tarafsız mıydı değil miydi tartışmalarına da neden oldu. Bazı tarihçiler bu mahkemenin darbeyi ve cinayeti yargılamakla birlikte, Abdulhamid‘in, bunu fırsata çevirdiği görüşünü dile getirdi. Kimilerine göre Abdülhamit bu mahkemeyi kendisine karşı olan devlet adamlarını ortadan kaldırmak için kullandı.
PROF. DR. MEHMET ALİ BEYHAN: TARİHİMİZDE DARBECİLERİN YARGILANDIĞI İLK MAHKEME
Yıldız Mahkemesi‘nin bir "olağanüstü mahkeme" olmadığının altını çizen İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, söz konusu mahkemenin İstanbul İstinaf Cinayet Mahkemesi bünyesinde kurulduğunu belirtti. Yıldız Mahkemesi‘nde tarihimizde bir ilk olarak darbenin ve bunun doğurduğu cinayetin yargılandığını vurgulayan Beyhan, davanın ön hazırlık soruşturmasının da 2 ay önce başlatıldığını ifade etti.
BASINA VE HALKA AÇIKTI
Davanın ana amacının Sultan Abdülaziz‘in ölüm olayını aydınlatmak olduğunu söyleyen Beyhan, "Burada hanedana karşı yapılmış bir eylem olduğu için mahkeme saray çevresinde toplandı. Mahkeme basına ve halka açık bir şekilde yapıldı" ifadelerini kullandı.
Davanın 27 Haziran 1881 Pazartesi günü başladığını ve Çarşamba gününe kadar devam ettiğini söyleyen Beyhan, "Her duruşma üç oturum sürdü. Toplamda 6 oturumda tamamlandı. Dava sonrası Mithat Paşa Temyiz Mahkemesi‘ne başvurdu, temyizde de cezalar onandı. Ancak II. Abdülhamid bununla da yetinmedi ve üyeleri arasında Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa ve Sait Paşa‘nın da bulunduğu bir özel meclis kurdurttu. Mahkeme kararını ele alan bu meclisten de cezaların infaz edilmesi kararı çıktı. Ancak nihai karar mercii olan Abdülhamid idam cezalarını müebbete çevirdi" dedi.





