Koronavirüs salgını bitti derken Rusya-Ukrayna savaşı, ardından gelen küresel faiz artışları ve ABD'nin gümrük vergisi hamleleri... Dünya ekonomisi bir türlü düzlüğe çıkamıyor. "Kemer sıkma" politikaları yetersiz kalırken, devasa borç dağları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin üzerine kabus gibi çöktü. Altyapı yatırımları için can simidi olan borçlanma, artan maliyetlerle birlikte artık ekonomilerin nefesini kesen bir yüke dönüşmüş durumda.
Rakamlar Ürkütücü: 230 Trilyonluk Yük
Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) "Küresel Borç Monitörü" raporu, tehlikenin boyutunu net bir şekilde ortaya koydu. Yılın üçüncü çeyreğinde küresel borç stoku yaklaşık 346 trilyon dolara tırmandı. Sadece bu yılın üç çeyreğinde haneye yazılan artış 26,4 trilyon dolar.
Özellikle gelişmiş ekonomilerde merkez bankalarının politika gevşetmeleri borç birikimini hızlandırırken, bu grubun toplam borcu 230,6 trilyon dolar olarak kayıtlara geçti. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu rakam 115,1 trilyon dolara ulaştı.
ABD’de Kişi Başına 111 Bin Dolar Borç
Listenin zirvesinde, dünyanın süper gücü ABD yer alıyor. Hane halkı, şirketler ve kamunun toplam borcu 101 trilyon doları bulurken, bu rakam küresel borcun neredeyse üçte birine (%29,11) denk geliyor.
ABD Hazine Bakanlığı verileri ise vatandaşı kara kara düşündürecek cinsten: Kasım 2025 itibarıyla ülkede kişi başına düşen borç miktarı 111 bin doların üzerinde. Ülkenin sadece tahvil ve bono üzerinden yabancı ülkelere olan borcu 10 trilyon doları aşıyor.
Faiz Ödemekten Yatırıma Para Kalmadı
Gelişmekte olan ülkeler içinse durum tam bir "faiz kapanı". Geçen yıl bu ülkelerin kamu borcunun net faiz ödemelerine giden para tam 1 trilyon dolar.
Tam 61 ülke, devlet gelirlerinin yüzde 10'undan fazlasını sadece faiz ödemek için harcadı. Dünya Bankası verilerine göre, düşük ve orta gelirli ülkelerin dış borcu 8,9 trilyon dolarla tüm zamanların zirvesini gördü. Yüksek faiz oranları ve negatif net kaynak akışı, bu ülkelerin belini bükmeye devam ediyor.
Savunma ve İklim Masrafları Katladı
IIF uzmanlarına göre, birçok gelişmiş ekonomide borçlanma iştahı salgın öncesi seviyelerin hala çok üzerinde. Savunma harcamalarındaki artış, yaşlanan nüfusun getirdiği sağlık maliyetleri ve iklim değişikliği kaynaklı afetler, mali baskıyı artıran ana etkenler olarak dikkat çekiyor. "Borçlanma salgın seviyesinin üzerinde" uyarısı yapılırken, yakın vadede bir geri dönüş sinyali de görünmüyor.
Türkiye Listenin Neresinde?
Borç liginde ABD’yi 64,2 trilyon dolarla Çin ve 24,5 trilyon dolarla Japonya izliyor. Avrupa’nın lokomotifi Almanya ise 13,89 trilyon dolarla altıncı sırada.
Peki Türkiye? Tabloda "sistemik risk" grubunun dışında kalan Türkiye, 1,28 trilyon dolarlık borçla küresel pastanın sadece yüzde 0,3'lük çok sınırlı bir dilimini oluşturuyor ve en borçlu ülkeler kategorisinde yer almıyor.
Mali baskıların şiddetlendiği bu ortamda, piyasaların gözü şimdi merkez bankalarının atacağı yeni adımlara ve borç sürdürülebilirliği için geliştirilecek formüllere çevrildi.





