Kudüs, tarihin ünlü şehirlerinden biridir. Yeryüzünde ALLAH Teâlâ ya ibadet maksadı ile inşa edilen mabetlerin ilki Mekke-i Mükerreme deki Kabe, ikincisi de Kudüs deki Mescid-i Aksa dır. Mescid-i Aksa, Hz. Musa (A.S.)dan Hz. İsa (A.S.)a kadar pek çok peygamberin toplandığı yerdir. İnsanlığa ilahî nurlar getiren, vahy-i ilahînin en önemli menzillerinden birisi de Kudüs ve Mescid-i Aksa olmuştur. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimizin miracında ilk istasyon da Mescid-i Aksa dır. Kabe ve Mescid-i Aksa, Mirac-ı peygamberinin arzımızdaki mihveri, başlangıcı ve sonudur. Bu büyük manevî olay, Mekke-i Mükerreme den, Mescid-i Haram dan başlatılmış, Kudüs ve Mescid-i Aksa, bu tarihî ve dinî yolculuğun uğrak yeri olmuştur.

Kur an-ı Kerîm de Mîrac olayı anlatılırken; Mescid-i Aksa nın mübarek kılındığı belirtilen etrafı, Kudüs ve çevresidir. Yüce ALLAH bu mıntıkayı dinî ve manevî bakımdan şereflendirmiş, maddî yönden de bağlar, bahçeler ve nehirlerle bereketlendirmiştir. Mescid-i Aksa, hem Müslümanlar, hem de Yahudi ve Hıristiyanlarca mukaddes beldelerden sayılır. Dinimizde Mekke ve Medine den sonra üçüncü kutsal şehirdir. Kabe, yüce ALLAH tarafından kıble olarak tayin edilmeden önce Müslümanlar namazlarını Mescid-i Aksa ya yönelerek kılarlardı. Ebû Hureyre (R.A.) den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

 "İbadet arzusu ile hiç bir mescide sefer edilmesi doğru değildir. Fazlaca sevap umarak ancak şu üç mescide yolculuk yapılır: Mekke deki Mescid-i Haram, Medine deki Mescid-i Nebevi, Kudüs deki Mescid-i Aksa.18 buyurmuşlar ve Mescid-i Aksa nın, Müslümanlık nazarındaki manevî makamını tayin etmiştir. Abdullah b. Amr (R.A.) den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

Süleyman b. Davûd (A.S.) ALLAH Teâlâ dan üç dilekte bulunmuştur. ALLAH Teâlâ da O na ikisini ihsan buyurmuş, üçüncüsünü de ihsan buyuracağını ümit etmekteyim. Süleyman (A.S.) ALLAH Teâlâ dan:

 1- Kendisinden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat verilmesini istemiş, ALLAH Teâlâ da O na bunu ihsan buyurmuştur.

 2- ALLAH Teâlâ nın emrine uygun bir adalet dağıtımı gücünün bahşedilmesini istemiş, ALLAH Teâlâ da O na bunu ihsan buyurmuştur.

3- Yalnız namaz kılmak gayesiyle Mescid-i Aksa ya gelenlerin, analarından doğdukları gün gibi günahsız olmalarını istemiş, üçüncü isteğinin de mazharı kabul olmasını ümit ederim"19 buyurmuşlar ve Mescid-i Aksa da kılınacak namazlarla ALLAH Teâlâ ya yaklaşan ve O ndan affını dileyen kulların affedilmelerini sevgili Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de Mevlasından talep etmiştir.

Muhterem okuyucu!

Kudüs, Milâdî 637 yılında, Hz. Ömer (R.A.)nun hilâfeti zamanında İslâm cengâverlerince fethedilmiş ve bizzat Hz. Ömer (R.A.) tarafından teslim alınmıştır. Hz. Ömer (R.A.) Kudüs-ü Şerife girince, ilk önce Mescid-i Aksa yı ziyaret etmiş, Hz. Davud (A.S.)ın mihrabına vararak; Kur an-ı Kerim deki O nun Yüce ALLAH a şükrünü ifade eden ayet-i kerimeleri okuyarak Secde-i Şükrana kapanmıştır. Hz. Ömer, Kudüs te bulunduğu günlerden birinde, Hz. Bilal (R.A.)nun ezan okumasını ve Müslümanları Mescid-i Aksa da namaza çağırmasını rica etmişti. Hz. Bilal (R.A.), Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin vefatından sonra ezan okumamaya ahdetmiş olmasına rağmen Halife Hz. Ömer (R.A.)nun emrine itaatla ezan okumuş, O nun güzel sesi ile okuduğu ezan duyulduğu zaman, dinleyen bütün Müslümanların gözleri yaşlarla dolmuş, hayallerinde Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin sağ olduğu günler canlanmıştı. Hz. Bilal (R.A.)nun ezanı, büyük sahâbi Hz. Muaz b. Cebel (R.A.)yu kendisinden geçirmiş, Hz. Ömer (R.A.)nun uzun süre istiğrak halinde kalmasına sebep olmuştu.