Demokratikleşme Paketi Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından
-eğer son anda aksilik çıkmazsa- yarın kamuoyuna açıklanacak. Herkesin
beklentisi farklı Demokrasinin kökleşmesi için, yıllardır ihmal edilmiş,
ötelenmiş, görmezden gelinmiş birçok şeyin ortaya konulacağı bir özgürlük
alanının bir manifesto niteliğinde açıklanması herkesin ortak beklentisi. Bu
yapılabilir mi Bizce çok zor
Anadolu da bir laf vardır, Adam olacak çocuk diye
başlar. AKP nin iktidara geldiği tarih 2002 Yıl 2013 11 koskoca yıl içinde
AKP nin demokrasinin kökleşmesi, din ve vicdan hürriyetlerinin genişletilmesi,
-birçok genel seçim geçirdik- seçim barajlarının düşürülmesi noktasında hangi
girişimi oldu Madem, demokratik haklar noktasında sorunlu 12 Eylül ün
kalıntılarını temizlemek, insanlara daha çok özgürlük, siyasete yeni bir soluk
ve nefes getirmek için yola çıktınız, neden seçim barajlarının düşürülmesiyle
ilgili şimdiye kadar bir adım atmadınız Neden 12 Eylül ün arkaik zihniyetinin
getirdiği yüzde 10 luk seçim barajına bel bağlayarak iktidarınızı daha çok
tahkim edebilmenin derdini yaşıyorsunuz Neden, mecliste her siyasi görüşün
olabilmesine imkân sağlayacak bir düzenlemeyi yapmaktan geri kalıyorsunuz
Elbette, kafanızın arkasında başka hesaplar yaparsanız, 12 Eylül tortularının
iktidarınıza güç getirmesini arzularsanız, ortaya koyacağınız Demokratikleşme
Paketi nin de arızalı bir yönü olabileceği vehmini asla gideremezsiniz!
Geçtiğimiz günlerde Demokratikleşme Paketi ile ilgili
hükümetin bir bakanı diyordu ki, Bu paket, Türkiye yi 20 yıl sonraya
taşıyacak Bu beyanatı dinledikten sonra, gülmeden edemedim. Zira böyle bir
beyanat veren bakanın öncelikle hesap kitaptan haberi olmalı!
Şunu soralım: Demokratik haklar, din ve vicdan hürriyeti,
özgürlükler noktasında Türkiye, çağdaş dünya ülkelerinin kaç yıl gerisindedir
Siz deyin 30, ben diyeyim 50 Yani, yarın ortaya konulacak olan demokratikleşme
paketinin, Türkiye yi 20 yıl, 30 yıl değil, çağdaş dünya ülkeleriyle bizi
eşitleyebilmesi için en az 80 yıl ileriye taşıyabilecek nitelikte bir paket
olması zaruridir. Siyaset kanallarının yeniden dizayn edilmesi, seçim barajının
kaldırılması, kamusal alan yalanının sonlandırılması ve daha birçok konuda birilerinin
kafalarının arkasında biriktirdiği şeyleri ortadan kaldıracak, özgürlüklerimizi
kısan, daraltan, bizlere kendi arzuladıkları bir dünyanın normlarında biçim
vermeye çalışanlara artık yeter diyecek bir paket ortaya konulması gerekir.
Özgürlük, devletin ulufe olarak dağıttığı bir şey
değildir. Birilerinin kıyısından köşesinden törpülediği, kendisine benzetmeye
çalıştığı, yaldızlı cümlelerle, parlak nutuklarla cilalayarak önümüze koyduğu
özgürlük , insanın doğuştan gelen en temel hakkı olamaz.
Türkiye, 33
yıldır, insan hak ve hürriyetlerinin hiçe sayıldığı, devletin kutsandığı,
özgürlüklerin laiklik, çağdaşlık gibi kavramların ardına sığınarak
törpülendiği 12 Eylül Anayasası zulmünden kurtarılamamıştır. Anayasa yapacağız
diye yola çıkanlar, ilgili komisyonlarda birbirlerine kendi kafalarındaki
şeyleri dikte edebilmek için çabalarken, darbeci zihniyeti yargılayabilmek için
bile bin dereden su getirerek zihinlerdeki paslı dünyayı temizlemeye
çalıştığımız garip bir süreç yaşıyoruz.
Nedir beklentiniz Siz, zihninizdeki özgürlük alanlarını
genişleten bir demokrasi paketinin ortaya konulacağını düşünüyor musunuz