Temmuz’dan Kasım’a kadar oluşan yüzde 11,21’lik fark mevcut tablonun temelini oluşturuyor. 3 Ocak 2026’da açıklanacak Aralık verisi sürecin son adımı olacak. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin doğrudan 6 aylık fark üzerinden artış alacağı biliniyor. Memur ve memur emeklilerinin toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkıyla yüzde 18,7’lik artışa ulaşacağı hesaplanıyor. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyrin hesaplamalara etkisi dikkat çekiyor. Taban aylığın 18 bin 953 TL olacağı tahmini bu veriler ışığında ortaya çıkıyor.
Ekonomik göstergelerin birbirine bağlı dinamiklerinden biri olan enflasyon, maaş hesaplamalarında belirleyici rol üstleniyor. Bakan Şimşek’in Halkbank Gençlik Zirvesi’ndeki açıklamaları bu nedenle dikkatle takip edildi. Enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu belirtmesi hesaplamalara yön veren önemli bir yaklaşım oldu. Yüzde 97’den yüzde 44’e düşen hizmet enflasyonu buna örnek oluşturuyor. Bu çerçevede yıl sonu tahminlerinin maaş artışlarını nasıl yapılandırdığı analiz ediliyor.
Yüzde 31’lik yıl sonu tahmininin hesaplamalara etkisi nedir?
Bu oran 6 aylık enflasyon farkının yüzde 12,28 olarak hesaplanmasına neden oluyor. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaş artışı doğrudan bu fark üzerinden şekilleniyor. Memur ve memur emeklilerinde ise yüzde 11 toplu sözleşme artışı temel alınarak hesaplama yapılıyor. Farkın eklenmesiyle birlikte toplam artış yüzde 18,7’ye ulaşıyor. Bu oran yeni yıl maaşlarının belirlenmesinde ana ölçüt olarak değerlendiriliyor. Hesaplamaların resmiyet kazanması Aralık verisine bağlı durumda.
5 aylık verinin oluşturduğu çerçeve ne ifade ediyor?
TÜİK’in açıkladığı 5 aylık verinin yüzde 11,21 olması yılın ikinci yarısındaki genel eğilimi gösteriyor. Bu oran yıl sonu tahmininin uygulanacağı zemini oluşturuyor. Kalan tek veri Aralık ayı olarak bekleniyor. Bu verinin 3 Ocak’ta açıklanacak olması hesaplamaların bu tarihe kadar geçici nitelikte olmasını sağlıyor. Ancak bu oranlar analiz yapılırken referans kabul ediliyor. Böylece hem memur hem emekli maaşlarında ortak hesaplama temeli oluşuyor.
