Ankara kulislerinde tansiyon hiç olmadığı kadar yüksek, ancak bu kez rüzgar farklı yönden esiyor. Kısa süre önce tahliye edilen Ahmet Özer’in, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kapısını çalması siyasetin yumuşayan yüzünü gösterirken, içeride konuşulanlar gündemi kökünden sarsacak nitelikte. Bahçeli, yıllardır süren sert retoriğin aksine, çözüm için masaya çok daha radikal formüller koydu.
"Teslim Olma Değil, Yok Etme Ritüeli"
Görüşmenin en çarpıcı detayı, PKK’nın silah bırakma yöntemine dair Bahçeli’nin getirdiği yorum oldu. Silahların gömülmesinin riskli, teslim edilmesinin ise karşı tarafta "diz çöktürme" algısı meydana getirip yeni fraksiyonlar doğurabileceği endişesi paylaşıldı.
Bahçeli'nin bu noktadaki tespiti oldukça netti: "Silahları yakmak, o silahların bir daha kullanılmayacağı anlamı taşıdığı için en anlamlı davranıştır." Bu ifadelerle sürecin sadece askeri değil, psikolojik altyapısına verilen önem vurgulandı. Barış yasasının mümkünse yılbaşından önce Meclis'e gelmesi gerektiği de kaydedildi.
Demirtaş İçin Yeşil Işık
Siyaset koridorlarında yıllardır en keskin tartışma konusu olan Selahattin Demirtaş’ın durumu için de MHP liderinden beklenmedik bir çıkış geldi. Özer’in aktardığına göre Bahçeli, Demirtaş’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasının barış sürecine katkı sunacağı görüşünde.
AYM ve AİHM kararlarının uygulanması gerektiğine dikkat çekilirken, Bahçeli'nin "Selahattin Demirtaş’ın bir an önce serbest kalmasının ülkemizin yararına olduğunu düşünüyorum ve bundan yana olduğumu bilmeni istiyorum" ifadeleri kayıtlara geçti.
