Her birini tek tek sayıp dökecek değiliz, şairlikte ustalığın alamet-i farikaları çeşit çeşittir. Sadece birisini, işbu yazı bağlamında işimize yarayacak olan halk şiiri geleneğini dikkate alalım: Âşıklıkta ustalığı yakalamanın yolu atışma sanatında birinci gelmekten geçiyor…

Aytışma, deyişme, karşılama, karşı beri gibi yöresel adları da bulunan atışma, saz şairlerinin kendi aralarında yaptıkları bir yarışmadan, şiirsel bir söz düellosundan başka bir şey değildir.

Atışma’yı bir ayak’ oyunu olarak da nitelendirebiliriz. Çünkü bu yolda karşılıklı şiir söyleşecek olan şairler belirli bir ayağa (uyağa) göre adım atıp duracaklardır.

Ustalığın pekişmesini sağlayacak olan atışmanın ciddi kuralları vardır. Sözü ilk söyleyen şairin belirlediği ayağı temel almak, seçilen konuya sadık kalmak, ikinci şairin belirlediği usule (tekellüm, bağlama, dar ayak, sataşma gibi) uymak, bir ayağı ikinci kez kullanmaktan kaçınmak, karşılık vermek için süreyi uzatmamak, birbiriyle uyuşan dörtlükler söylemek, rakibin söz arasında sorduğu özel sorulara cevap verirken benzeri sorularla karşılık vermek bunlar arasındadır. Atışmanın sonunda saz ustalarının karşılıklı gönül almaları da âşıklık şanındandır. Kuşkusuz yenilenin mağlubiyeti kabullenmesi de…

Sözün bu noktasında siyaset meydanlarında yaşanan “atışma”ları da anmam gerekiyor. Birbirine laf sokuşturup duran siyasilerin laf ebelikleri de farklı bir atışma örneği olarak dikkate alınabilir.

Amacımız Edebiyat Bilgi ve Teorileri dersi vermek, “Atışma” hakkında malumat sunmak değil. Amacımız, siyaset arenasına çıkıp gezinti yapmak da değil. Amacımız, usta bir şairin giriştiği bir hamleyi, bu hamle sonucu oluşturduğu bir eseri dikkatlere sunmak. O şair, Tayyib Atmaca. Modern şiir ile halk şiirini kendi bünyesinde sentezleyen Atmaca, bir edebiyat türü olan atışma ile politik dünyanın atışmalarını birbirine katıp mühim bir kitap oluşturmuş: Âşıklar Meclisi…

Tayyib Atmaca’nın Hüzünler Düğünü, Külüngün Taşlara Çizdiği Nakış, Sarı Kitap, Bende Yanan Türkü Sende Sönüyor, Susarak Konuşsan Gözüm Dinlese, Döş Defteri ve Uzun İnce Bir Türkü adlı kitaplarından sonra sekizinci şiir kitabı olarak yayımlandı Âşıklar Meclisi. Şiir tadında deneme türü kitapları da var Atmaca’nın: Med Cezir Vakitler, Gece Vardiyası, Ebemkuşağı Altında ve Eskişehrin Eskimeyen Yüzleri…

Âşıklar Meclisi’ne bir “Dibace” ile girmiş şair. Burada, kitabın içeriğiyle ilgili küçük malumatlar sunmuş. Daha bu malumattan anlıyoruz ki Atmaca orijinal bir iş yapmış. Âşıkların “Atışma” geleneğini örnek alarak, yeni bir üretime tâbi tutmuş. Âşıklar yerine atışmış. Karşılıklı iki aşığı kendi lisanınca atıştırmış. Bunu şöyle açıklıyor: “… atışan her iki âşık yerine atıştım, ya da tek başıma satranç oynamaya çalıştım. Bundan dolayı bu kitap kendi alanında öncü bir kitap niteliği taşımaktadır.”

Peki, Âşıklar Meclisi’nde atıştırılan âşıklar kimler Bu sorunun cevabı da ilginç: “… devlet kademelerinde önemli görevlerden bulunmuş, bazıları kitap hazırlandığında siyasetin içinde iken, bazıları da siyaseti bıraktıktan sonra can sıkıntılarını dağıtmak için sazlarının telleriyle dönemlerine ışık tutan” mühim insanlar… Yani bir kısım şöhretli gerçek kişileri almış Tayyip Atmaca, bir kurmaca eşliğinde atıştırıyor. Hatta atıştırmıyor, taşlatıyor. Demek ki elimizdeki eser bir “Atışma”dan ziyade karşılıklı bir “Taşlama”…

Âşıklar Meclisi bahsettiğimiz “Dibâce”yi müteakip 38 meclisten oluşuyor. Peki kimler birbirini taşlıyor Âşıklar Meclisi’nde Hangi meşhurlar var şairin kalemine takılan

Bunları gerçek adlarıyla adlandırmamız hem şairin orijinal kullanımına hem de müstakbel okura haksızlık yapmak anlamına gelir. Bu yüzden Tayyip Atmaca’nın kullanımıyla sunacağız bazı meşhurları. Kimin kimle atıştığını da aralarına koyacağımız kısa çizgi marifetiyle ifade etmiş olacağız:

Âşık Sülo-Âşık Hasan Celali, Âşık Erkani-Âşık Mehmet Kemali, Âşık Bülent Hukuki-Âşık Şeneri, Âşık Yaşari-Âşık Yaşar Nuri, Âşık Recep-Âşık Baykali, Âşık Çiller-Âşık Sülo, Âşık Kılıçtar-Âşık Recep, Âşık Kılıçtar-Âşık Önder Dede, Âşık Devlet-Âşık Recep, Âşık Çiller-Âşık Ahmet Mesudi, Âşık Necmettin-Âşık Sülo…

Liste böyle uzayıp gidiyor, tamamını yazmanın bir anlamı yok. Bunun yerine birkaç alıntı ile Tayyib Atmaca’nın Âşıklar Meclisi’ndeki marifetini örneklendirelim:

“…

Âşık Kılıçtar:

Ağzında dilinde fakir fukara

Hakkından gelmezsem yuh olsun bana

Az kaldı itmeye seni çukura

Gassalın olmazsam yuh olsun bana

Âşık Recep:

Seyip it bağlansa acayip ürür

Kabını delmezsem yuh olsun bana

Aç tavuk düşünde çok darı görür

Tüylerin yolmazsam yuh olsun bana

Âşık Kılıçtar:

Tahminimce sana akıl veren var

Belli sesin çok çıkıyor yaran var

Sekiz banka hesabında paran var

Arayıp bulmazsam yuh olsun bana

Âşık Recep:

İşin ne git ara bulursan sana

Aman ha gitmesin sözün yabana

Bulmazsan koyarım taşı sapana

Koltuğa salmazsam yuh olsun bana