ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, bölge barışını hiçe sayan açıklamalarıyla haddini aştı.
Kendisini "gururlu bir Siyonist" olarak tanımlayan Huckabee, hem Suriye’ye ayar vermeye kalktı hem de İran’a yönelik gerçekleştirilen haydutça saldırıları savundu.
- İSİMLERİ BİLE KARIŞTIRAN BİR AKIL TUTULMASI!
Büyükelçi Huckabee, Suriye ile İsrail arasındaki müzakerelere değinirken skandal bir hataya imza attı.
Suriye’deki mevcut durumu değerlendirirken, "Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, hayatta kalmasının yolunun İsrail ile barıştan geçtiğini biliyor" ifadelerini kullandı.
Bölge gerçeklerinden kopuk olan elçinin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yerine eski yardımcısı Faruk el-Şara ile isimleri karıştırması, "Küstahlığının yanı sıra bölgeye ne kadar yabancı olduğunu" gözler önüne serdi.
- "VURDUK, YİNE VURURUZ" TEHDİDİ!
Huckabee, ABD ordusunun geçtiğimiz Haziran ayında İran’ın nükleer tesislerine yönelik gerçekleştirdiği hukuksuz saldırıları savunmaktan da geri durmadı.
Fordo Nükleer Tesisi’ne yapılan saldırının "yetersiz" kaldığını ima eden Siyonist elçi, şu küstah ifadeleri kullandı:
"Umarım mesajı almışlardır ama görünüşe göre tamamını almamışlar. Yeniden yapılanmaya ve çukuru daha da derinleştirmeye çalışıyorlar."
İran’ın nükleer programının sadece İsrail’i değil, Avrupa’yı da tehdit ettiğini iddia eden Huckabee, bu duruma sessiz kalan Avrupalı liderlere de "Düşündüğümden bile daha aptallar" diyerek hakaretler savurdu.
- İŞGALE "TAMPON BÖLGE" KILIFI!
İsrail’in Suriye topraklarındaki hukuksuz ilerleyişini ve işgal girişimlerini meşrulaştırmaya çalışan Huckabee, "İsrail'in Suriye'yi işgal etme niyeti yok" yalanına sığındı.
İşgal edilen toprakların "yeni bir 7 Ekim yaşanmaması için" ele geçirildiğini iddia eden elçi, Siyonist rejimin yayılmacı politikalarına kalkan oldu.
Hatırlanacağı üzere ABD, 22 Haziran'da İran'ın Natanz, Fordo ve İsfahan'daki nükleer tesislerine hava saldırıları düzenleyerek uluslararası hukuku bir kez daha çiğnemişti.
Huckabee’nin bu açıklamaları, Washington-Tel Aviv hattındaki kirli ittifakın bölgeyi kan gölüne çevirme niyetini bir kez daha tescilledi.




