Milliyetçi Hareket Partisi ( MHP) Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın önceki gün "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"nun üçüncü toplantısından bir fotoğraf karesi paylaşıp, yeni bir infaz düzenlemesine ihtiyaç olduğunu kaydettiği paylaşımı gündemde yer tutmaya devam ediyor.
“DÜZENLEME ŞART”
Bütüncül bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirten Yıldız’ın açıklamalarını Hak Hukuk Adalet Derneği, gazetemize özel değerlendirmelerde bulundu. Yeni bir infaz yasasının şart olduğunu vurgulayan derneğin Genel Sekreteri gazeteci Özge Demir, “Çünkü bu ülkenin infaz sistemi artık yamalı bohça gibi. Her eklemede dikiş patlıyor, her yamada adalet biraz daha deliniyor. Ama mesele sadece yeni bir yasa çıkarmak değil; o yasanın adalet terazisini doğru tartması” dedi.
“CEZAEVLERİ ISLAHTAN UZAK BİR HAL ALMAYA BAŞLADI”
Cezaevlerinde kapasitenin üzerinde tutuklu ve hükümlünün olduğunu vurgulayan Demir, “Bugün cezaevlerinin hali ortada. Tıklım tıklım koğuşlar, insani olmayan şartlar, eğitimden ve rehabilitasyondan yoksun bir ortam… Bu koşullarda kimse ‘mahkum ıslah oluyor’ diyemez. İnsan orada ya tamamen umudunu kaybediyor ya da daha da hırçınlaşıyor. Ceza dediğin sadece kapatmak değil, topluma yeniden kazandırmak için fırsat sunmaktır. Ama bizde bu mümkün değil; çünkü sistem baştan çarpık” ifadelerini kullandı.
“ANAYASANIN EŞİTLİK İLKESİNE UYULMALI”
Yıldız’ın, kamuoyunda ‘Covid Yasası’ olarak adlandırılan düzenlemenin de yeniden değerlendirilmesi açıklamasını da değerlendiren Demir, “Covid yasası da başka bir yara. Anayasa’nın 10. maddesi açık: ‘Herkes kanun önünde eşittir.’ Ama bu yasayla aynı suçu işleyen iki kişiden biri dışarıda, diğeri içeride kaldı. Bazı suçlular bir gecede tahliye olurken, aynı durumda olan başkaları çürümeye terk edildi. Buna hukuk diyemezsiniz. Bu, düpedüz keyfi uygulamadır ve eşitlik ilkesine aykırıdır” diye konuştu.
“TOPLUM VİCDANINI ZEDELEYEN SUÇLAR AYRI TUTULMALI”
İnfaz yasasının düzenlenmesi ancak bu noktada toplum vicdanını zedelemiş suçların ayrı tutulması gerektiğinin de altını çizen Demir, şunları kaydetti: “Düzenleme çocuk istismarcılarını, kadın katillerini, organize suç baronlarını kapsayamaz. Onlara tek gün indirim yok, olamaz! Bunun dışında kalan, özellikle cezası bitmeye yakın olan, iyi hal gösteren, topluma yeniden kazandırılabilecek insanlar için adaletli ve eşitlikçi bir düzenleme yapılmalı. Bu ülke artık ‘af’ kelimesinin arkasına saklanıp adalet dağıtıyormuş gibi yapmaktan vazgeçmeli. Gerçek infaz reformu, herkesin kanun önünde eşit olduğu, cezanın ıslah ve topluma kazandırma amacıyla uygulandığı, keyfi kararların yerini şeffaf kuralların aldığı bir sistemdir. Aksi halde yapılan her değişiklik, kâğıt üzerinde ‘reform’, pratikte ise adaletsizliğin yeni kılıfı olur.”




