Milli Gazete Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5'te 'Buyurun Başlıyoruz' programında gündeme dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Kurdaş, Saadet Partisi'nin başörtüsünü yasal güvenceye alınması ve aile birliğiyle ilgili destek vermesini gündemine aldı.
Kurdaş, "Abdulkadir Karaduman'ın bu teklife imza koymuş olması önemlidir. İmza attığınız zaman artık o teklifin tarafı olmuş oluyorsunuz. Saadet Partisi de artık bu imzayla birlikte başörtüsüne anayasal güvence ve aile birlikteliğinin kadın ve erkekten oluşmasıyla ilgili anayasal değişikliğinin bir tarafıdır, parçasıdır ve öznesidir. Bu bakımdan ve özne olması açısından da kıymetlidir. Ayrıca Saadet Partisi de bu konuyu sağlam bir zemine oturtmuş oldu. Çünkü bu konu çok suistimal ediliyor" dedi.
ERDOĞAN, MEHMET ŞİMŞEK İLE YAN YANA GELDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP'li eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile yan yana medyaya fotoğraf vermesini değerlendiren Kurdaş, "Doğrudan doğru Bakan Nebati'nin yerine mi gelir onu bilemiyorum. Ama Sayın Erdoğan dürüst olmadığını ima ettiği birisiyle kolay kolay bir araya gelmez diye düşünüyorum. Mutlaka Mehmet Şimşek ile ilgili bir davette bulunulduysa ve kendisiyle ilgili bir fotoğraf verildiyse bu da geleceğe dair bir planlama içinde olduklarını gösterir. AKP'nin biraz sanki buna da ihtiyacı var. Çünkü Mehmet Şimşek ve Ali Babacan'ın olduğu dönemdeki ekonomi yönetimi de faiz ve borçlanma ekonomisiydi, tüketim ve konfor ekonomisiydi. Aslında borçlanma ekonomisiydi. Mehmet Şimşek de borçlanma uzmanıdır. Fakat bir algı var Türkiye'de 'eskiden AKP döneminde ekonomi çok iyiydi' gibi bir düşünce var. Aslında ekonomi bugünü gösteren bir gidişat içindeydi. Nakit vardı, para boldu, imkanlar boldu, dolar Amerikan Birleşik Devletleri FED tarafından bütün dünyaya salınmıştı. O yüzden bütün ülkelerde ekonomik veriler iyi gibi görünüyordu. Türkiye'ye de sıcak para giriyordu ve faizler yüksekti. Dolayısıyla bu da bir başarı olarak gösteriliyordu. O geçici dönem iyi olmamasına rağmen iyiymiş gibi öylesine bir algı vardı" diye konuştu.
"YUNUS EMRE İLE HACI BEKTAŞ İLE İLGİLİ BİR SORUNUNUZ VAR MI?
Yeniçağ Gazetesi'nin haber müdürü Fatih Ergin'in hafızlıkla ilgili sözlerine ve son dönemde manevi değerlere olan saldırıları sert dille eleştiren Kurdaş, şu şekilde konuştu:
"İlim erbabına, Kuran'ı öğrenen ve senelerini veren, inancı ayakta tutan hafızlarımıza, hakaret ediyor. Bu değerli insanlar toplum adına hepimiz adına fedakarlık yapıyorlar ve hafızlık çalışmasının içinde oluyorlar. Ve bu inancı temsil ediyorlar. Hafızlık müessesesi sadece Kuran okuyan bir müessese değil. Bu milletin mayasıdır. Siz o mayayı dışarı çıkardığınız zaman sizde de bir şey kalmaz. Örneğinin 6 yaşında bir kız çocuğuyla ilgili yaşanan tartışmalar üzerinden CHP bir milletvekili de Meclis'te çıktı elinde bir tabela gösterdi. Bu tabelada AGD-MGV dedi sonrada özür diledi de ben çok da özür diledi diye de görmüyorum. Hadsizlik yaptı, hadsizliğine de devam etti. Çıktı Meclis kürsünde tarikatlar, cemaatler gibi ezbere şeyler konuşuldu. Ben bu tarikat tartışmalarını anlamıyorum. Mesela Mevlena tarikat mensubu değil mi, Yunus Emre tarikat mensubu değil mi, Hacı Bektaşı Veli bir tarikat mensubu değil miydi, Anadolu tarikatlar diyarı değil miydi? Tarikatlar diye bir ezber var hemen o ezberden gidiyorlar. Ne kadar garip tuhaf bir ezber. Kimseye faydası olmayan kör dövüşüdür. "