Kış kapıda... Soğuklar daha şimdiden kendini göstermeye başladı.
Doğu illerimizde zirvelere kar çoktan düştü!
Yıllardan bu yana sorulan sorulardan biri şudur;
Uzun kış gecelerinde uykuya nasıl rahat bir şekilde geçilebilir?
Tam da bu noktada çarpıcı tespitler var...
Mesela, sıcak ayaklar uykuya dalmayı kolaylaştırıyor mu?
Mesela, sıcak eller rahat bir uyku getiriyor mu?
Dedelerimiz yatarken başlarına takke takarlardı, bu ne anlama geliyor?
İşte tüm bu soruların cevabını ünlü hekimlerimizden Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta veriyor.
Küçükusta, bu hususta şunları dille getiriyor;
"Uykuya dalmakta zorlananlar için çok etkili ve uygulaması kolay bir tavsiyem var. Ayaklarınızın sıcak olması, gerçekten de uykunun daha hızlı başlamasını sağlayabiliyor.
Bu fikir ilk kez 1999’da yayımlanan ve oldukça ses getiren bir çalışmayla gündeme geldi.
Uykuya geçişi tahmin eden en güçlü fizyolojik faktörün “eller ve ayaklarda damarların genişlemesiyle gerçekleşen ısı kaybı” olduğu bulundu ve o zamandan beri sıcak ayaklar ve uyku arasındaki ilişkiyi inceleyen pek çok çalışma yapıldı.
2018 Kore çalışması: Ayakları ısıtmak için uyku çorapları kullanan genç erkek katılımcılarda ortalama 7,5 dakika daha hızlı uykuya geçme, 32 dakika daha fazla toplam uyku süresi ve daha az uyanma gözlendi.
Sistematik derleme & meta analiz (2025): Sıcak ayak banyolarının (≥ 40 °C suya ayak batırma) uyku kalitesine etkisi incelendi; sonuç, toplam veri sayısının azlığı ve metodolojik kısıtlar sebebiyle etkilerin istatistiksel olarak anlamlı bir sonuca varılamadı.
“Kış ön yatak ayak banyosu” çalışması (2025): Genç erkeklerde yatmadan önce ayak banyosu uykuya dalma süresini kısalttı ve toplam uyku süresini artırdı.
Periorbital deri ısıtması çalışması: Göz çevresi derisinin ısıtılmasıyla bile subjektif uyku başlangıcının iyileştiğini gösteriyor — bu, sadece ayak değil, lokal ısıtmanın etkilerini daha geniş bir bağlamda düşündürüyor.
Bu çalışmaların genel değerlendirmesi:
1999’da yayınlanan çalışma, ayak ve el derisindeki damarların genişlemesiyle periferik ısı kaybının artmasının (yani vücut çekirdek sıcaklığının düşmesine yardım etmesinin) uykunun başlangıcını kolaylaştırabileceğini ileri sürmüştü...
Uyku öncesinde, el ve ayak damarları genişler ve kan akışı artar ve bu sayede ısı dışarı iletilir — bu da çekirdek sıcaklığın düşmesine yardım eder ve beyin “uyku zamanı” sinyali alır.
Yani ayaklarınızı ısıtmak, bu doğal biyolojik süreci destekleyerek uykuya geçişi hızlandırabilir.
Ayakların sıcak tutulması tabii ki uykuya dalmanın herkes için geçerli, kesin çaresi olmayabilir ama birçok çalışma sıcak ayakların, termoregülasyon yani ısı düzenleme mekanizmaları üzerinden uykuyu kolaylaştırabileceğini gösteriyor.
Uykuya dalmakta zorlananlara, uyku bozukluğu olanlara hiçbir zararı ve masrafı olmayan bu uygulamaları ben de tavsiye ederim. İşe yaramazsa bir daha yapmazsınız, olur biter.
Atalarımızın asırlar öncesine ait “Ayağını sıcak tut, başını serin/Gönlünü ferah tut, düşünme derin” sözü de bu çalışmaları destekliyor.
Biliyorsunuz, ninni söylenen çocuklarda kolay uykuya dalarlar. Ben de bundan mülhem, erişkinler üzerinde ninnilerin ve büyüklere anlatılan masalların etkisini tespit etmek için bir çalışma yapmayı düşünüyorum. Katılımcı olmak isteyenlerin başvuruların bekliyorum.
Takkesini giymeden yatağa girmeyen dedelerimi rahmetle anıyorum. Ne akıllı adamlarmış! Yakın gelecekte takke takmanın da uykuya dalmayı kolaylaştırdığına dair bir çalışma bekliyorum.
Atalarımızın “Ayağını sıcak tut, başını serin” sözünün doğrusu “Ayağını sıcak tut, başını sarın” dır. Bu zamanla muzip biri tarafından değiştirilmiştir. “Kafayı üşütmek” sözü de bunu doğruluyor."
---





