Soru: Ortaklaşa kurban kesmek mi daha faziletlidir, yoksa tek başına bir koyun kesmek mi daha faziletlidir

Cevab: Bismillâhirrahmanirrahim.

Bu hususta asıl kaide şudur: Eğer et ve değer itibariyle eşit olurlarsa, eti daha lezzetli olan efdaldir. Şayet bu konuda aralarında fark olursa, daha fazla olan evlâdır.

Buna göre eğer et ve kıymette eşit olurlarsa, bir koyun bir ineğin yedide birinden efdaldir. Şayet ineğin yedide birinin eti fazla olursa, o zaman inek kesmek efdal olur. Eğer etleri ve kıymetleri eşit olacak olursa, koç koyundan efdaldir. Değilse koyun efdaldir. Keçinin dişisi etleri eşit olduğu takdirde ve burulmamış ise erkeğinden efdaldir. Devenin ve sığırın dişisi et ve kıymet bakımından eşit oldukları takdirde erkeğinden efdaldir. Çünkü dişilerinin eti daha lezzetlidir. Buna göre burulmuş erkek efdaldir, değilse dişisi efdaldir. Boynuzlu ve beyaz olanı başkasından efdaldir.

İmkân dahilinde kurbanın daha faziletli olanını kesmeğe gayret etmek gerekir. Çünkü Ebû Seid (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

“Kurbanlarınızı büyük büyük, seçkin yapınız. Çünkü onlar, sırat köprüsü üzerinde sizin binekleriniz, yani kolayca geçmenize vesile olacaktır,”  buyurmuşlardır.

KURBANLIK HAYVAN, KUSURLARDAN BERİ OLMALIDIR.

Soru: Bir hayvanda hangi kusurlar bulunursa, o hayvan kurban olmaz

Cevab: Bismillâhirrahmanirrahim.

ALLAH Teâlâ’nın rızasını kazanmak için kesilecek olan kurbanın ayıplı ve kusurlu olmaması gerekir. Bir kısım ayıp ve kusurlar var ki bunlardan birisi kendinde bulunan hayvanlar kurban edilemezler. Bera b. Azib (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Dört husus kurbanlıklarda caiz değildir. Açıkça belli olan körlük, açıkça belli olan hastalık, belli olan topallık, iliği kurumuş derecede zayıflık.” 

Kurbana mani olan ayıp ve kusurlar:

Bir veya iki gözü kör, dişlerinin yarıdan fazlası düşmüş, kemiğinde ilik kalmayacak kadar zayıflamış, kesileceği yere gidemeyecek derecede topal, ölüm derecesinde hasta, kulak veya kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş veya kopmuş, boynuzunun çoğu kırılmış, memesi kesilmiş, doğuştan kulakları veya kuyruğu bulunmayan, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumuş veya memelerinden birisi sütten kesilmiş olan koyun-keçi ile, ikisi sütten kesilmiş sığır-deve, dört ayağından biri kesilmiş olan hayvan, dilinin çoğu kesilmiş, burnu kesilmiş, pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamış ise kurban olmazlar. Deve 40, sığır 20, koyun ise 10 gün hapsedilmelidir.

Bu konuda ulemadan bazıları şöyle bir genel kaide koymuşlardır: “Hayvandan tam olarak, güzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir.” Kusur bu durumda değilse kurbana mani değildir.

Kurbana mani olan bu kusurlar zengin içindir. Zengin, kurban edeceği hayvanı bu kusurlardan biri bulunduğu halde satın alırsa veya satın aldıktan sonra bu kusurlardan birisi meydana gelirse; artık bu hayvanı, kurban edemez, yerine bir başkasını satın alır. Fakir ise, o hayvanı keser. Şayet ölürse, zengin yerine bir başkasını satın alır, fakir olan ise başka bir kurban almaz. 

Bazı ayıplar da vardır ki; bunların kurban edilecek hayvanda bulunması zarar vermez. Meselâ; yaradılıştan boynuzsuz, burma, yemini yiyebilen delirmiş hayvan, çok zayıflamamış olan uyuz hayvan, yaradılıştan kulakları küçük olan hayvan, dişlerinin azı düşmüş veya dişleri olmadığı halde yemini yiyebilen ve otlayabilen, yaşlılığı sebebiyle sütten veya dölden kesilmiş olan hayvanlardan kurban etmek caizdir. Kurbanlık hayvanın şaşı, topal, uyuzlu ve deli olmasında, boynuzlu veya boynuzsuz veya boynuzunun biraz kırık bulunmasında ve kulaklarının delinmiş, kırılmış veya enine yarılmış olmasında, kulaklarının ucundan kesilip sarkık bir halde bulunmasında, cinsel organı bulunmayıp mecbup veya burma bir halde yaşamasında bir sakınca yoktur.

Kulağı dilinmiş, işaretlemek amacıyla delinmiş, arka veya ön tarafından veya ön tarafından bir parçası kesilmiş hayvanın kurban edilmesi mekruhtur. Kesilmeden önce ondan yararlanmak maksadı ile yünü kırpılmış olanın ve gözü şaşı hayvanın, buzağılı olan hayvanın kurban edilmesi de mekruhtur.