Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinde yer alan Yermuk Stadyumu'nda derme çatma bir çadırda yaşayan Filistinli "Cebri" ailesi, 3 aylık ikiz kızlarının soğuktan ölmemesi için gece gündüz demeden didiniyor. İsrail'in, ateşkes anlaşmasının ilk aşamasındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler yavaş yavaş ölüyor. Zira, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana geçen yaklaşık 80 günlük süre zarfında Gazze Şeridi'ne girmesi gereken 48 bin yardım tırından sadece 19 bin 764'ü girdi. Bu da anlaşmaya varılan günlük 600 tırdan sadece 253'ünün Gazze'ye girdiği anlamına geliyor. İsrail, prefabrik evler, çadırlar ve barınma malzemelerinin girişini engelleyerek barınma konusunda da keyfi uygulamalarını sürdürüyor. 127 binden fazla çadır artık kullanılamaz durumda ve 1,5 milyondan fazla yerinden edilmiş kişiye asgari düzeyde bile koruma sağlamıyor. Gazze'de aralık ayının başından bu yana etkili olan şiddetli soğuk, rüzgar ve yağış, 6'sı çocuk 25 Filistinlinin hayatını kaybetmesine yol açtı.

Korkudan gece uyuyamıyor

"Cebri" ailesi de 1,5 milyon Filistinlinin yaşadığı bu sıkıntıları birebir yaşıyor. Eylül ayında ikizlerini dünyaya getiren anne Esma el-Cebri, daha 6 günlükken kızlarıyla Gazze Şeridi'nin güneyine göç ettiğini, ateşkes olduktan sonra da 27 günlükken yürüyerek kuzeye geri döndüklerini anlattı. 3 ve 5 yaşlarında 2 oğlu daha olduğunu söyleyen anne, oğlanlar hiç hastane görmemişken ikiz kızlarının doğduklarından beri sürekli hastanelerde olduğunu ifade etti. İkizlerden birinin kalbinde delik olduğunu belirten anne, dumandan etkilenmemeleri için uzak yerlere gidip ateş yakarak yemek pişirdiğini, onları soğuk hava ve yağmurdan korumak için de çok uğraştığını dile getirdi.

"İsrail'in saldırılarıyla birlikte her şey değişti"

İsrail'in saldırılarıyla birlikte "yerden göğe kadar her şeyin değiştiğini" vurgulayan anne Esma, eskiden evlerinde yaşarlarken hayatın daha kolay olduğuna, şimdi çadır hayatında ve ikizlerle birlikte sorumluluklarının daha da arttığına işaret etti. Esma, "Çocuklara bir şey olur korkusuyla geceleri uyuyamıyorum. Gündüzleri de 4 çocuğa bakabilmek için uyuyamıyorum. Yıkadığımız çamaşırların kuruması için bile 3-4 gün bekliyoruz." dedi. Anne Esma, "gerçekleşmemesinden korktuğu" hayalini ise "Tek göz oda olsun ama bu çadır olmasın. Bunu bu çocuklar için istiyorum." cümleleriyle özetledi.

Meşakkatle dolu günlük rutin yaklaşık 3 yıldır sürüyor

İkizlerin babası Ramazan el-Cebri de her gün meşakkatlerle dolu aynı rutini yaşadıklarını söyledi. Çadır ortamında 4 çocuğa bakmanın zorluklarına değinen Ramazan, kışın çadırların sular altında kaldığını, suyun gitmesi için kanallar açsalar bile işe yaramadığını ve içeriye dolan suları boşaltmak zorunda kaldıklarını aktardı. Gazzelilerin yaklaşık 3 yıldır bu şekilde yaşadığını vurgulayan Ramazan, "Gazze kenti-Nusayrat-Deyr el Belah-Refah-Han Yunus ve sonra tekrar Gazze kentine uzanan bir göç yolculuğumuz oldu. 3 aylık bu çocuklar 3-4 hastane gezdi." diyerek yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.

"Yiyecek ve içecek temin edildiği, bir yalandan ibaret"

Gazze'ye gıda girişiyle ilgili de konuşan baba, "Yiyecek ve içecek temin edildiği de bir yalandan ibaret. İnsanların işi gücü yok. Hayatımız borçtan ibaret oldu. Her şeyi borç alarak yapıyoruz." dedi. Baba Ramazan, artık rahatlamak, huzur bulmak ve çocuklarına mutlu bir hayat istediklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber Merkezi