Mısır’da 5 yıl önce askeri darbenin ardından göstermelik bir seçimle cumhurbaşkanlığı makamını ele geçiren darbeci General Abdulfettah Sisi liderliğinde Mısırlı Müslümanlara yapılan zulümler her geçen gün şiddetini artırmaya başladı.
2013 yılında darbeci General Abdulfettah Sisi liderliğinde gerçekleşen askeri darbenin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen Mısır’daki Müslümanlar üzerindeki baskılar gittikçe artıyor. Darbenin ardından göstermelik bir seçimle cumhurbaşkanlığı makamını ele geçiren Sisi, Mısır’ın gerek içinde gerekse dışındaki İhvan-ı Müslimin mensuplarına yaşam hakkı tanımıyor. Geçtiğimiz gün darbe yönetiminin hakkında idam kararı verdiği İhvan-ı Müslimin mensubu Muhammed Abdulhafız Hüseyin’in, Somali’den Türkiye’ye girişi esnasında gözaltına alınıp, darbeci Mısır yönetimine teslim edildiği öğrenildi. İhvan mensubunun can güvenliği olmamasına rağmen darbeci Mısır makamlarına iade edilmesi tepkiyle karşılandı.
MISIRLI MÜSLÜMAN ADETA ÖLÜME GÖNDERİLDİ
Mısır’daki askeri darbeye en sert tepki veren ülkelerden biri de Türkiye’ydi. Darbenin hemen ardından Mısır’ın meşru cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin yanında olduğunu açıklayan AKP hükümeti uzun bir süre Mısır’daki hukuksuzlukları ülke gündeminde tutmuştu. Hatta seçim meydanlarında yapılan Rabia selamları kitleler tarafından benimsenen bir idol hareket haline gelmişti. Bütün bunlara rağmen ülkemize sığınan bir İhvan mensubunun darbeci Mısır yönetimine teslim edilmesi büyük tepkiye yol açtı. Her fırsatta mazlumların hamisi olduklarını savunan hükümet yetkililerinin, Mısırlı bir mazlumu göz göre göre ölüme göndermesi esefle karşılandı.
HÜKÜMET DIŞ POLİTİKADA GÜNÜ KURTARMA TELAŞINDA
Konuyla ilgili Millî Gazete’ye değerlendirmelerde bulunan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Levent Baştürk; AKP hükümetinin dış politikada sıkışmış durumda olduğunu ve bu sıkışıklığın sürekli hatalar yapmasına neden olduğunu ifade etti. Hükümetin daha önce hassasmış gibi göründüğü Filistin, Mısır gibi konularda sıkışmışlığın verdiği bocalama halinde olduğunu söyleyen Baştürk, mevcut dış politikanın strateji ve taktikten uzak, günübirlik reflekslerle geçiştirildiğini hatırlattı. Baştürk, İhvan mensubu Muhammed Abdulhafız Hüseyin’in iadesinin de bu minvalde okunması gerektiğinin altını çizdi. Baştürk; ülkelerine iade edilmeleri durumda can güvenlikleri olmayan sığınmacıların kurtuluşlarının ancak iktidarları yaptırım yapmaya zorlayacak güçlü bir sivil toplumun tepkisiyle mümkün olabileceğini söyledi.
Mısır’daki mevcut duruma ilişkin görüşlerini de aktaran Baştürk; Sisi yönetiminin İhvan üzerindeki baskısını hafifletmeye ve sonlandırmaya yönelik herhangi bir adım atmadığını hatırlattı. Baştürk, İhvan’ın durumunda iyileşme olmamasının en büyük sebebi olarak darbeci Sisi hükümetine dış ülkelerden hiçbir baskı yapılmamasını gösterdi.
Millî Gazete/ Abdussamet Karataş
