Almanya‘nın Dortmund kentinde yapılan Avrupa Güreş Şampiyonası‘nda, serbest stil 120 kiloda altın madalya kazanan Fatih Çakıroğlu, geçen yıl son anda kaçırdığı şampiyonluğa bu yıl ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor.
İstanbul Dudullu‘daki evinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Fatih, 2010 yılında Azerbaycan‘da gümüş madalya aldığını hatırlatarak, ‘‘Azerbaycan‘da son anda bıraktığım altını, Almanya‘da boynuma taktım‘‘ dedi.
Allah vergisi yeteneği olduğu için herkesin kendisinden uzun zamandır altın madalya beklediğini kaydeden milli güreşçi, ‘‘Dünyadaki rakiplerimle kıyaslandığımda terazide çok ağır basıyordum ama şampiyon olamıyordum. Rusların efsanevi güreşçisi Alexander Karelin‘e benzetiliyordum. Benim 2 defa olimpiyat, 3-4 defa dünya şampiyonu olmam lazımdı. Gençliğin verdiği hatalarımız oldu ama olgunlaştık. Sonunda şampiyonluk geldi. Babamın, annemin her zaman büyük desteği oldu‘‘ diye konuştu.
Avrupa Şampiyonası‘nda yüzde 100 performansını sergileyemediğini vurgulayan Fatih, ‘‘Almanya‘da yüzde 40-50‘lilerde bir Fatih vardı. İnşallah Dünya Şampiyonası‘nda yüzde 80-90‘lara ulaşacağım. Herkes klasik ağır sıkletlerin çok dışında bir Fatih görecek. 60 kilo gibi süratli, her an her yerden oyun yapabilen, patlayıcılığı olabilen ve görsel olarak insanların seveceği bir güreş yapacağım‘‘ diye konuştu.
Fatih Çakıroğlu, Dünya Şampiyonası‘nın 5 ay sonra İstanbul‘da olacağını hatırlatarak, şöyle devam etti:
‘‘İnşallah Dünya Basketbol Şampiyonası gibi tanıtım yapılır ve 16 bin kişilik Sinan Erdem Spor Salonu dolar. Almanya‘daki Avrupa Şampiyonası‘nda organizasyon zayıftı ama salonu doldurmuşlardı. Almanlar her sporcusunu özel bir şarkıyla mindere çıkarıyordu. Sporcu seyirci desteğini de arkasına alıp, kapasitesini iki katına çıkıyor. Sinan Erdem‘de 16 bin kişinin ‘Fatih Çakıroğlu‘ diye bağırmasıyla, ben de minderde 2 misli olurum. Kendi ülkemde Dünya Şampiyonu olmak istiyorum. İnşallah tüm sıkletlerde İstiklal Marşımızı okuturuz.‘‘
Ruslar‘la yaptıkları ikili kamplarda onların imkanlarını görünce insanın imrendiğini anlatan Fatih, ‘‘Ruslar her şampiyonada 4-5 şampiyon çıkarıyor. Güreş sanki onların ata sporu. Çünkü onlara çok ilgi ve destek var. Bizde de güreşe tesis, maddi ve manevi açıdan daha fazla destek ve ilgi olması lazım. Sadece güreşe ait, hem İstanbul‘da hem Ankara‘da milli takımlar kamp merkezi olmalı. İyi imkanlar sunuldu mu, senede 3-4 şampiyon çıkar‘‘ şeklinde konuştu.
2008‘de Pekin Olimpiyatları‘na sakatlığı nedeniyle gidemediğini kaydeden Fatih Çakıroğlu, ‘‘Olimpiyat için milli takım açıklandı, ertesi gün ayağım kırıldı. O yüzden Pekin‘e gidemedim. Olimpiyat vizesini ben almıştım, Aydın Polatçı gitti. İnşallah Londra‘da olimpiyat şampiyonu olurum‘‘ dedi.
Avrupa Şampiyonası‘ndaki maçta son 20 saniyede hareketlendiğini vurgulayan Fatih, ‘‘Ben bunu her devre 1-1.5 dakikaya yaydım mı karşımda kimse duramaz. Güreşmeden adam yenilmiyor. Güreşmemiz lazım, yani tabiri caizse o minderde ölmemiz lazım. Allah nasip ederse, Dünya Şampiyonası‘nda ve olimpiyatta o minderde ölümüne mücadele edeceğim‘‘ dedi.
Hacettepe Üniversitesi Doping Kontrol Merkezi tarafından, Türkiye Şampiyonası‘nda kendisinden alınan numunede erkeklik hormonunun fazla çıkması üzerine büyük sıkıntı yaşadığını ifade eden Fatih, ‘‘Kamptayken antrenörüm Adem Bereket ‘doping testinde bir şey çıkmış‘ dedi. Bunu vücut kendi de üretebiliyormuş, ‘Acaba dışardan mı‘ aldı diye (A) numunesini Atina‘ya yollamışlar, burada anlamamışlar. Elim ayağım birbirine karıştı. Üzüntüden, sıkıntıdan 2 ay kahroldum‘‘ dedi.
Kendisine bu konuda yardımcı olan Güreş Federasyonu Genel Sekreteri Rodica Yakşi‘den, Atina‘dan sonucun bir an önce gelmesi için olayı hızlandırmasını istediklerini kaydeden milli güreşçi, olayı şöyle anlattı:
‘‘O zamanki Güreş Federasyonu Başkanımız Osman Aşkın Bak ile görüştüm, kendisi ilk başta Yaşar Doğu Turnuvası‘nda güreşemeyeceğimi söyledi. Tabii dünyam başıma yıkıldı. Çünkü güreşemezsem milli takıma giremeyeceğimi biliyorum. Hocamıza, genel sekreterimize sonucun temiz geleceğini söyledim, başkana rica ettiler. Başkan da sağolsun bana güvendi, Yaşar Doğu‘da güreştim ve birinci olup, milli takıma girdim. Avrupa Şampiyonası için milli takım kampına 1 hafta kala Rodica hanım aradı ve ‘Gözün aydın hiçbir şey çıkmamış‘ dedi. Fakat çok sıkıntı yaşadım, 2 ay uyuyamadım, saçlarım döküldü. Bunlar da beni kamçıladı, hırslandırdı. Kalbimiz de vücudumuz da temiz, sonuçta bu şampiyonluk geldi.‘‘
Fatih‘in her maçına giden ilk antrenörü ve babası Enis Çakıroğlu, oğlunun özelliklerini çok iyi bildiğini ifade ederek, ‘‘Fatih‘in yolu açıldı. Biz Karadenizliyiz, başarıyı yakaladık mı bırakmayız. O birincilik kürsüsünü Fatih‘in bir daha bırakacağını sanmıyorum‘‘ diye konuştu.
Annesi Havva Çakıroğlu, televizyondan yayınlanmadığı için oğlunun şampiyonluğunu canlı izleyemediğini belirterek, ‘‘Her zaman ona dua ediyordum. Sonucu öğrendikten sonra maçını internetten izledim. İnşallah başarısı devam eder‘‘ dedi.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.