“Amerika, İsrail'i çok seviyorsa, İsrail'e Amerika'da bir eyalet versin” sözüyle tarihi sözlerinden birini daha söylemişti.
ERBAKAN HOCA'NIN ATTIĞI HER ADIMI SİYONİZM’İN MERKEZ KARARGÂHLARINA RAPOR EDİLİYORDU
Milli Görüş Hareketi'nin başlamasıyla birlikte Siyonizm’e karşı mücadele konusunun öne çıkması, her şeyden önce Türkiye ve dünyadaki Yahudiler arasında büyük bir kaygı ve endişe meydana getirmişti.
1969 yılından itibaren Milli Görüş lideri Necmeddin Erbakan'ı dört koldan takip eden siyonistler, Erbakan Hoca'nın attığı her adımı, yaptığı her konuşmayı kaydediyor ve bunu Siyonizm’in merkez karargahlarına rapor ediyordu.
Türkiye'deki Yahudi toplumunun baş yazarlarından olan Rifat N. Bali'nin "Theimage of thejew in therhetoric of politicalislam in Turkey" (Türkiye'deki Siyasal İslam'ın Dilinde Yahudi Görünümü) başlıklı yazısında, Erbakan Hoca'nın nasıl adım adım takip edildiğini ve Siyonizm’i rahatsız eden konuşma ve çıkışlarının nasıl rapor edildiğini açıkça görülüyor.
“Amerika, İsrail'i çok seviyorsa, İsrail'e Amerika'da bir eyalet versin” sözüyle tarihi sözlerinden birini daha söylemişti.
AMERİKA İSRAİL'İ ÇOK SEVİYORSA, BİR EYALET VERSİN
Hocamızın tarihe geçen sözlerinden biriside hiç kuşkusuz Meclis kürsüsünden söylediği ve Emperyalizme bir tokat gibi çarpan “Bana ne Amerika’dan” sözü kadar etkiliydi. Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan Hoca’mız 1980 yılında yapılan Kudüs Yürüyüşü öncesi bir kez daha Emperyalizmin yüzüne haykırmış ve şu tarihi sözleri söylemişti: “Biz Milli görüş temsilcisiyiz! Biz Milli Çözüm temsilcisiyiz!.. Adalet Partisi azınlık hükümetinin sadece lafta kalan ve halkımızı oyalayan tavrına rıza göstermeyiz. İsrail’in Kudüs’ü başkent yapmasına ve Adalet Partisi’nin macun metoduna müsaade edemeyiz. İsrail’le münasebetleri derhal kesmeliyiz. Çünkü İsrail Kudüs’ü başkent yapmakla; asıl Arz-ı Mev’ud hayaline, yani kendilerine vaad edildiğine inanıldığı ve Türkiye’mizin de yarısını kapsadığı Büyük İsrail hedefine ulaşmanın adımlarını atmaktır.
İsrail’in bu yaptığı açık bir küstahlıktır. Bu gidiş durdurulmazsa yarın İsrail gelip, kendisine vilayet yapmak üzere Anadolu’muzu işgale kalkışacaktır. İslam âleminin bağrında oluşturulan bu çıbanbaşından kurtulmanın tek çaresi ise, İsrail’in ortadan kaldırılmasıdır. Şayet Amerika bunları çok seviyorsa, alıp götürüp Güney Amerika’da bir yerlere taşımalıdır.”