Kadınlarda 81,1 yıl olarak duyurulan ortalama yaşam süresi, erkeklerde 75,6 yıl seviyesinde ölçüldü. Uzmanlar bu farkın temel nedenlerini sigara ve alkol tüketimi ile mesleki risklerdeki farklılıklara bağlıyor. İl bazlı incelemede Gümüşhane, Muğla ve Tunceli zirvede yer alarak en uzun yaşam beklentisine sahip şehirler oldu. Bu üç ilin 80 yıl eşiğini aşması bölgesel farklılıkların ne kadar belirgin olduğunu ortaya koyuyor.
Zirvedeki iller neden ön plana çıkıyor?
Gümüşhane’de yaşam beklentisi 80,8 yıl seviyesine ulaşıyor ve bu oran Türkiye’nin en yüksek değeri olarak kaydediliyor. Muğla 80,7 yıl ile ikinci sırada yer alırken Tunceli’nin 80,3 yıllık yaşam beklentisi listenin ilk üç sırasını oluşturuyor. Bu şehirlerin uzun yaşam oranlarında çevresel etkenler, düşük stres seviyesi, doğal beslenme düzeni ve daha sakin yaşam tarzı gibi faktörlerin etkili olduğu değerlendiriliyor. Trabzon, Ordu, Giresun ve Rize gibi Karadeniz illeri de listede dikkat çeken şehirler arasında. Bölgenin yüksek oksijenli havası ve bitkisel ağırlıklı beslenme kültürü uzun ömrü destekleyen unsurlar olarak öne çıkıyor. Antalya da listenin üst sıralarındaki yerini koruyarak Akdeniz kuşağının uzun yaşam potansiyelini gösteriyor.
Kadın–erkek farkının arka planında hangi etkenler var?
Kadınların erkeklerden ortalama 5,5 yıl daha uzun yaşaması yaşam tarzı farklılıklarıyla ilişkilendiriliyor. Erkeklerde sigara ve alkol kullanımının daha yaygın olması bu farkın en önemli nedenlerinden biri. Ayrıca daha riskli mesleklerde çalışanların çoğunluğunu erkeklerin oluşturması iş kazası riskini artırıyor. Erkeklerin düzenli sağlık kontrolüne gitme oranlarının düşük olması da yaşam süresini etkileyen bir diğer faktör olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar kadınların koruyucu sağlık davranışlarına daha fazla uyum sağladığını ve bunun uzun ömre doğrudan katkı sunduğunu belirtiyor.
Neden büyük şehirler listenin gerisinde kaldı?
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerin listeye üst sıralardan girmemesi dikkat çekici bir durum olarak değerlendiriliyor. Bu şehirlerde stresin daha yüksek olması, hava kirliliği, yoğun trafik ve zorlu çalışma temposu yaşam süresi üzerinde negatif etki yaratıyor. Büyük şehirlerdeki hızlı yaşam tarzının sağlık açısından olumsuz sonuçlar doğurması beklenen yaşam süresinin düşmesine yol açıyor. TÜİK verileri bu tabloyu destekleyerek metropollerde yaşam beklentisinin daha düşük kaldığını gösteriyor.
Türkiye’nin yaşam süresi haritası, çevresel şartlar ve yaşam alışkanlıklarının sağlık üzerindeki etkilerini net bir biçimde gözler önüne seriyor. İller arası farklar, yaşam kalitesinin bölgeden bölgeye büyük ölçüde değiştiğini ortaya koyuyor.





