Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Prof. Dr. Taner Berksoy ve Deniz Gökçe nin hazırlayıp sundukları, ekonomik gidişatla ilgili sohbet programı Eko Diyalog un bu haftaki stüdyo konuğu, karlı, verimli ve stratejik kuruluşlarla ilgili "Babalar gibi satarım" özdeyişinin sahibi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan oldu.

Kemal Unakıtan, en ciddi konuları bile "espriye vurarak" geçiştirme konusunda mahir, sürekli gülücükler dağıtarak, olur olmaz yerde latife yaparak meseleleri sulandıran, kabinenin talk showcusu olarak nitelendirilebilecek bir kişilik. Yaklaşık iki saat süren Eko Diyalog programında Kemal Unakıtan, medyanın ısrarla gizlediği ve hükümeti arkaladığı ekonomik manzarayla ilgili kendine has espriler yaparak, memleketin güllük gülistanlık bir yapıya kavuşturulduğunu anlatmaya çalıştı.

Sunucular, Telsim in satışından elde edilecek gelirin hazineye ne zaman aktarılacağı, bu paranın nereye harcanacağı konusunda bir çalışma yapılıp yapılmadığını soruyorlar Unakıtan cevap veriyor: "Bununla ilgili hukuki süreç devam ediyor. İhalenin tamamlanmasından sonra işleyen yapıya biz müdahele edemiyoruz Kasamıza ne kadar para gireceği önemli değil Bununla ilgili hesaplamaları arkadaşlarımız yapıyorlar Biz tok alıcıyız İki tür esnaf vardır Birisi, harcamalarını ucu ucuna yapan ve gelecek paraya ihtiyacı olduğu için ıkınan sıkınan esnaf Birisi ise, harcamalarını geniş vadeye yayarak, gelecek para konusunda endişe duymayan esnaf Bizim durumumuz ikinci kategoriye giriyor Biz, IMF ile geçmiş günlerde gözden geçirmelerimizi tamamladık ve 1 milyar 600 milyon dolarlık bir kredi dilimini cebimize koyduk Bizim şu anda para sıkıntımız yok"

Neymiş Maliyemizin durumu tok ve hesabını kitabını bilen esnaf kategorisini giriyormuş Neymiş İhalelerden gelecek paraların çarkların çevrilmesinde hiçbir önemi yokmuş Çünkü, IMF zaten para musluklarını dibine kadar açmış Merd-i kıpti, şecaat arzederken sirkatin söylermiş diye bir laf vardır Şovmen Kemal Unakıtan ın düştüğü durum aynen buna benziyor Türkiye Cumhuriyeti nin Maliye Bakanı, kasasına giren IMF nin borç parasıyla övünüyor

Memleketin iç ve dış borcunu göreve geldikleri 3 sene içinde 200 milyar dolardan, 350 milyar dolara fırlatmayı beceren hükümetimizin Maliye Bakanı, hesap kitap yaparken IMF den gelen 1 milyar 600 milyon dolarlık borcu örnek gösteriyor Bakanın karşısındaki ekonomi profesörlerimiz, iktisat uzmanlarımız da, "Böyle hesap olur mu sayın bakan İnsan aldığı borçla övünür mü " diye soramıyorlar

*

Büyük Ortadoğu Projesi ndeki işgal senaryosunun rollerini dağıtmak üzere Türkiye ye gelen CIA yetkilileri, Türk istihbarat birimlerinin El Kaide mensuplarını sorgularken uyguladıkları tekniğe hayranmışlar ve üç günde bu adamları nasıl konuşturuyorsunuz diye bu işin sırrını sormuşlar Bu haber aklımıza bir fıkrayı getirdi .Dünyanın değişik ülkelerine ait istihbarat birimleri en iyi teşkilatı belirlemek için  bir yarışma düzenlemişler

Yarışma çok basitmiş Bir zürafa ormana salınacak ve istihbarat birimleri onu en kısa zamanda bulup getirecek Zürafa salınmış, ABD istihbarat birimi CIA ormana girmiş 10 dakika sonra, zürafayı paketleyip getirmişler Sonra, İsrail istihbaratı MOSSAD ormana girmiş, 6 dakikada zürafayı yakalayıp getirmiş Arkasından, Rus KGB zürafanın ardından ormana girmiş Onlar da 8 dakikada zürafayı bulup getirmiş

En son sıra Türk istihbaratına gelmiş Zürafa salınmış, Türkler ormana dalmış Aradan on dakika geçmiş, yirmi dakika geçmiş, bir saat geçmiş Ortalıkta hiç kimse yok İki saat olmuş, dört saat olmuş, gelen giden yok Yarışma heyeti, Türk istihbaratından ümidini kesmiş, tası tarağı toplayıp gitmek üzereyken ormandan bir gürültü geldiğini duymuşlar

Bakmışlar Türk istihbaratı bir sırığa koskoca bir fili geçirmişler, koştura koştura geliyorlar Filin her tarafı yaralı, bereli Sağından solundan elektrik kabloları sarkıyor

Heyet, "Ne oluyor " diye soramadan, koskoca fili masanın dibine bırakmışlar Koca fil, heyete yaklaşmış, yalvaran gözlerle bakmış, "Hepinize kul köle olayım abi Aradığınız zürafa benim" demiş