Küresel güç mücadelelerinde sular ısınıyor.
Rusya, askeri teknolojide Batı’nın kuşatmasını kırmak ve denizlerdeki caydırıcılığını en üst seviyeye çıkarmak için devasa bir adım attı.
Rubin Tasarım Bürosu’nun 125. kuruluş yıl dönümünde konuşan Devlet Başkanı Danışmanı Nikolai Patrushev, yeni nesil nükleer tahrikli balistik füze denizaltılarının (SSBN) yolda olduğunu açıkladı.
- SU ALTINDA YENİ BİR DÖNEM!
Mevcut durumda dördüncü nesil Borei ve Borei-A sınıfı denizaltılarla denizlerde boy gösteren Rusya, çıtayı bir üst seviyeye taşıyor.
Teknik detayları devlet sırrı olarak saklanan beşinci nesil projeler, sadece birer denizaltı değil, aynı zamanda otonom su altı araçlarını yöneten birer "ana gemi" vasfı taşıyacak.
Askeri uzmanlara göre yeni nesil denizaltıların öne çıkan özellikleri şunlar olacak:
- Sıfıra Yakın Gürültü: Düşman sonarlarına yakalanmamak için asgari ses seviyesi.
- Yüksek Otomasyon: Daha az mürettebatla daha kompleks operasyon kabiliyeti.
- İnsansız Sistemler: Nükleer olmayan otonom araçlar fırlatabilme yeteneği.
- Poseidon Entegrasyonu: Dünyanın en tehlikeli silahlarından biri olan nükleer dron Poseidon ile tam uyum ihtimali.
- NATO VE ABD’YE DOĞRUDAN YANIT!
Rusya’nın bu hamlesi, ABD’nin yaşlanan Ohio sınıfı denizaltılarının yerine geliştirdiği Columbia sınıfına doğrudan bir meydan okuma olarak nitelendiriliyor.
Özellikle Arktik ve Kuzey Atlantik bölgelerinde NATO’nun gözetleme kapasitesini felç etmesi beklenen bu yeni mimari, Batı yaptırımlarına karşı Moskova’nın "teknolojik egemenlik" ilanı olarak okunuyor.
- RUBİN TASARIM BÜROSU’NA DEVLET NİŞANI!
Tarih boyunca devasa Typhoon sınıfından modern Borei gemilerine kadar Rus donanmasının bel kemiğini oluşturan Rubin Tasarım Bürosu, bu kritik süreçteki başarılarından dolayı Alexander Nevsky Nişanı ile ödüllendirildi.
Patrushev, büronun yürüttüğü çalışmaların Rusya’nın deniz tabanlı nükleer gücünü "en güvenilir caydırıcılık unsuru" haline getirdiğini vurguladı.
- TAKVİM BELİRSİZ AMA MESAJ NET!
Beşinci nesil denizaltıların ne zaman suya indirileceği konusunda kesin bir tarih verilmezken, inşa sürecinin karmaşıklığı nedeniyle birkaç yıl içinde ilk somut adımların atılması bekleniyor.
Ancak uzmanlar, projenin ilan edilmesinin bile küresel jeopolitikte kartların yeniden karılmasına yettiği görüşünde.
