Dünyayı kan ve gözyaşına boğan emperyalist ABD'nin, nükleer silahlanma yarışını kızıştıracak yeni bir oyunu daha deşifre oldu.
ABD Savaş Bakanlığı’nın (Pentagon) hazırladığı ve uluslararası medyaya sızdırılan taslak raporunda, Çin'in nükleer gücünü artırdığı iddia edildi. Çin’den bu "tezgâha" yanıt gecikmedi.
- "KENDİ MODERNİZASYONUNA BAHANE ARIYOR!”
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, ABD’nin nükleer silah stoklarını modernize etmek ve küresel stratejik dengeleri kendi lehine bozmak için sürekli "Çin anlatısını" kullandığını belirtti.
Lin, uluslararası toplumun bu kirli planın farkında olması gerektiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
“ABD, dünyanın en büyük nükleer silah stokuna sahip ülkesi olarak nükleer silahsızlanma konusunda öncelikli kendi özel sorumluluğunu yerine getirmeli, nükleer cephaneliğinde somut ve esaslı bir kesintiye gitmeli ve nükleer silah sahibi diğer devletlerin silahsızlanma sürecine katılımını teşvik etmek için gerekli koşulları sağlamalı."
- RAKAMLAR ABD’NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜNÜ GÖSTERİYOR!
ABD ve Batı medyasının "Çin füze stokluyor" yaygarasına karşın bağımsız araştırma kuruluşlarının verileri gerçeği haykırıyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) 2024 verilerine göre:
- Rusya: 5 bin 580 nükleer başlık
- ABD: 5 bin 44 nükleer başlık
- Çin: 600 civarı nükleer başlık
Çin tarafı, nükleer gücünün hiçbir suretle ABD ile aynı seviyede olmadığını belirterek, ABD Başkanı Donald Trump’ın önerdiği "üçlü silahsızlanma" görüşmelerinin samimiyetten uzak ve makul olmayan bir teklif olduğunu bir kez daha hatırlattı.
- "SİLAHLANMA YARIŞINA GİRMİYORUZ!”
Çin'in nükleer stratejisinin tamamen savunma odaklı olduğunu ve "asla ilk kullanan olmama" ilkesine bağlı kaldıklarını söyleyen Sözcü Lin, nükleer cephaneliğin ulusal güvenlik için gerekli en düşük seviyede tutulduğunu savundu.
- PENTAGON’UN “SİLO” İDDİASI!
Reuters tarafından servis edilen haberde, Çin’in kuzeyinde 100’den fazla kıtalararası balistik füze stoklandığı iddia edilmişti.
Uzmanlar, bu tür raporların genellikle ABD’nin savunma bütçesini artırmak ve Asya-Pasifik bölgesindeki askeri yığınağını meşrulaştırmak için "sipariş üzerine" hazırlandığına dikkat çekiyor.
