Aile & Yaşam

12 yaşında akıllı telefon kullanmak! Çocuklara hangi zararları veriyor? İşte akıllı telefonların zararları

Son olarak ergenlik çağına adım atan gençlerle ilgili yeni bir çalışma, endişe verici bulgulara ulaştı. ABD'li araştırmacılar 12 yaşında akıllı telefon sahibi olmanın, telefon sahibi olmamaya kıyasla depresyon obezite ve yetersiz uyku riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu buldu.

Abone Ol

Hemen hepimizin elinde bir akıllı telefon!

Sadece Türkiye'de değil neredeyse tüm dünyada böyle...

Metroda, otobüste, evde, işyerinde, gezerken, yürürken, otururken hatta yatakta...

Hemen her platformda akıllı telefonlar elimizde...

Esasen cep telefonu ama artık ceplere de sığmıyor...

Tümü neredeyse aynı zamanda bir bilgisayar...

Kimimiz mesleki olarak kullanıyoruz kimimiz farklı ihtiyaçlarımızı gidermek için...

Gelinen son aşamada çoğu yerde akıllı telefonları kullanmak da zaruri bir hal aldı...

ENDİŞE HIZLA BÜYÜYOR, İŞTE ZARARLARI!

Akıllı telefonların çocukları nasıl etkilediğine dair bilgiler hızla artıyor.

Son olarak ergenlik çağına adım atan gençlerle ilgili yeni bir çalışma, endişe verici bulgulara ulaştı.

ABD'li araştırmacılar 12 yaşında akıllı telefon sahibi olmanın, telefon sahibi olmamaya kıyasla depresyon obezite ve yetersiz uyku riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu buldu.

iPhone 20 yıldan daha kısa bir süre önce piyasaya sürüldü, bu nedenle ergenlik çağına giren birçok çocuk, yalnızca telefonların olduğu bir dünyayı biliyor.

Bu tür çalışmalar, etkileri ayrıştırmaya çalışıyor.

Yapılan araştırmalara göre, "Bulgularımız; akıllı telefonları gençlerin sağlığında önemli bir faktör olarak görmemiz, bir çocuğa telefon verme kararına özenle yaklaşmamız ve yaşam ve sağlıkları üzerindeki olası etkilerini göz önünde bulundurmamız gerektiğini gösteriyor" deniliyor.

Ergen beyin gelişimi üzerine devam eden bir çalışmanın parçası olarak 10.588 gençten elde edilen veriler, katılımcıların 12 yaşındaki sağlık durumlarının anlık görüntüsünü ve gelecek yıl telefon sahibi olmanın (veya olmamanın) neden olabileceği farklılıklara dair bazı ipuçları verdi.

Telefon sahibi çocuklarda depresyon daha sık görülüyor.

Demografik özellikler ve sosyoekonomik durum gibi diğer değişkenleri de hesaba katan araştırmacılar, 12 yaşında telefon sahibi olanların yaklaşık %6,5'ine depresyon teşhisi konurken, telefonu olmayanların yaklaşık %4,5'ine depresyon teşhisi konulduğunu buldu.

Bu, görünüşte küçük ama anlamlı bir istatistiksel fark olarak yorumlandı.

Obezite oranı, 12 yaşındaki akıllı telefon kullanıcılarında %18'ken, bu cihazlara sahip olmayanlarda %12'ydi.

Uykuya gelince, telefonu olan 12 yaşındaki çocukların %47'si yetersiz uyku (gecede 9 saatten az) bildirirken, telefonu olmayan akranlarında bu oran %31'di.

13 yaşına kadar telefonu olan çocukların ruh sağlığı sorunları (depresyon dahil) ve yetersiz uyku bildirme olasılıkları, telefonu olmayanlara göre daha yüksekti. Ancak, o yıl içinde obezite riskinde gözle görülür bir değişiklik olmadı.

AKILLI TELEFON KULLANMANIN FAYDALARI DA VAR

Araştırmacılar, diğer çalışmaların da gösterdiği gibi, telefon kullanımının faydaları olabileceğini kabul ediyor.

Ancak bu cihazların sorumlu bir şekilde kullanıldığından emin olmak için daha fazla adım atılmasını istiyor.

"Akıllı telefonlar birçok genç için sosyal bağları güçlendirerek, öğrenmeyi destekleyerek ve kişisel gelişimi destekleyen bilgi ve kaynaklara erişim sağlayarak yapıcı bir rol oynayabilir. Benzer şekilde, bazı aileler akıllı telefonu güvenlik veya iletişim için bir gereklilik olarak görebilir" deniliyor.

Verilerde bazı nüanslar var. Örneğin, depresyon, çocuğun yaşamı boyunca yaşadığı herhangi bir depresyon dönemi olarak ölçüldü. Bu nedenle bazı durumlarda telefon edinmeden önce de depresyon yaşanmış olabilir. Bu tür bir gözlemsel çalışmada neden-sonuç ilişkisi hakkında herhangi bir sonuca varmak mümkün olmasa da, bu ilişkilerin gücü ve 12-13 yaşları arasında bazı çocukların telefon sahibi olurken bazılarının olmamasıyla kaydedilen değişiklikler daha fazla araştırmaya değer.

Bulgular, yetişkinler ve akıllı telefonlar hakkında bildiklerimizle örtüşüyor.

Bu cihazlar stresi artırabilir, dikkatimizi daha dağınık hale getirebilir ve bitkin hissetmemize neden olabilir.

Ayrıca beynimizin çalışma şeklini yeniden şekillendirebilir.

Araştırmacılar, gelecekteki çalışmalarda ekran süresinin ve farklı uygulama türlerinin bu sonuçları ne kadar etkilediğini, bulguların ergenlik döneminin daha uzun dönemlerine nasıl yayılabileceğini ve hangi karşı önlemlerin alınabileceğini incelemek istiyor.