Edirne de bu olaylar olurken, Memlük Sultanı Kansu Gavri,
yanında Abbasi Halifesi el Mütevekkil Alallah olduğu halde, takriben 80 bin
kişilik ordusuyla Halep ten çıkarak Mercidabık a gelip karargahını kurduğu
haberi gelir.
Yavuz modern silahlarla donatılmış ordusu ile Mercidabık
savaşını kazanır. İki gün sonra akşam üzeri yola çıkan Padişah, iki günlük bir
yolculuktan sonra Halep yakınlarına gelir. Sultan Selim Han herhangi bir
çatışmaya girmeden burayı teslim alır. Halep, Selim Han ı merasimle karşılar.
Yavuz Sultan Selim Han, Halep te iken başta Abbasi Halifesi el Mütevekkil
Alallah Ebu Abdullah Muhammed ile üç mezhebin kadıları huzurunda bir görüşme
yapar, onlara karşı iyi muamelede bulunur. En önemlisi de burada Halife den,
hilafet alametleri olan Mukaddes Emanetler ile beraber Halifelik ünvanını da
devir ve teslim alır.
Böylece Hilafet müessesesi;
HulefaiRaşidin döneminde Miladi 632- 661 yılları arasında,
Emeviler döneminde, Miladi 661- 750 yılları arasında, Abbasiler döneminde
Miladi 750- 1517 yılları arasında devam etmiş ve 1517 yılında da Osmanlılara
geçmiş oluyordu. Yavuz Sultan Selim Han, İslam ın 72. ve Osmanlı nın ilk
Halifesi olarak bu makama gelmiş bulunuyordu. 1924 yılına kadar Osmanlılar
Hilafeti temsil etmişlerdir.
Yavuz Sultan Selim Han, Halep Ulu Camii nde Cuma namazını
eda ederken, hatip hutbede yeni Halife olarak kendi ismini anar. Ancak hutbede
Selim Han ın ünvanı olarak Mekke ve Medine nin Hakimi manasına gelen Hakim ul
Haremeyn iş Şerifeyn diye hitab edince o, yerinden kalkıp, bu sıfatın yerine
Hadim ul Haremeyn eş Şerifeyn , yani; Mekke ve Medine nin hizmetkarı
kelimelerinin kullanılmasını emrederek:
-Biz kimiz ki, Mekke ye ve Medine ye hakim olabilelim. Olsak
olsak hizmetçi oluruz
Diyerek bu emrinin gerekçesini ifade etmiştir.
Kızıldeniz de Portekiz istilasını durdurmaya çalışan Osmanlı
denizcisi Selman Reis, bu zafer haberini almıştır. Bir elçi göndererek artık
emirleri Memluk Devleti nden değil, Yavuz Sultan Selim Han dan alacağını
bildirmiş ve ilan etmiştir. Böylece Portekizli tecavüzcülere karşı arkası
güçlenmiştir. Nitekim bu olaydan sonra Portekiz donanmasını defalarca bozguna
uğratmayı başarmıştır.
Kudüs ün anahtarları getirilip yeni halifeye teslim edilmiş,
arkasından da Mescidi Aksa ziyareti gerçekleşmiştir. . Mercidabık zaferini kazanan Yavuz Sultan
Selim Han, Mısır da Kansu Gavri nin yerine geçen Tomanbay a elçiler göndererek
Osmanlı hakimiyetine geçmelerini teklif etti. Kansu Gavri nin yerine geçmiş
olan Tomanbay ın fikri olumlu olmasına rağmen, etrafındaki devlet adamları yüzünden
elçileri öldürtmek durumunda kaldı. Bu durumda savaş kaçınılmazdı.
Mısır daki devlet idarecileri, Yavuz un Sina Çölü nü
geçemeyeceğini hesaplayarak, geri döneceğini düşünüyorlardı. Gerçekten de Sina
çölü kavurucu sıcakları, çöl fırtınaları ve diğer olumsuzluklar yüzünden
geçilmesi çok zor bir arazi idi. Pek az ordu buradan geçebilmişti.
Nihayet kendisi önde ordusu peşinde Sina çölüne girmiştir.
Sina çölünde hiç de rastlanmayan türden yağmurlar yağmaya başladı. Bu yağmurlar
kum savrulmalarını önleyerek ve su ihtiyacını karşılayarak orduya yardım
etmişti. Bu sayede ordu Sina çölünü büyük bir hızla 14 günde geçti.
Ayrıca bir rivayete göre, Sultan Selim Han ata binmemiş,
askerleri gibi yaya gitmiştir. Kendisine:
-Hünkar ım, siz zahmet buyurmayınız, atınıza bininiz. Bizler
de sizleri yaya olarak takip ederiz!..
Diyenlere şu karşılığı vermiştir:
-Önde Peygamberimiz varken biz nasıl ata bineriz
Yavuz Ridaniye deMemlükleri bozguna uğratarak Mısır ı da
Osmanlı Devletine katmış oluyordu.
Arkasından Emir EbülBerekat, Mekke ve Medine nin
anahtarlarını yeni halifeye takdim etmiştir.
Böylece üç kişinin birbirlerini bütünleyerek gördükleri rüya
gerçek oluyor, Hilafet Yavuz Sultan Selim Han a geçerken, üç Mukaddes Belde
olan Mekke, Medine ve Kudüs Osmanlı sınırları içine dahil olmuş oluyordu.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.