Bismillahirrahmanirrahim

Alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)›a hamd ederim. Salât ve selâm, Peygamberimiz›e, âline ve sahabelerine olsun.

Türkiye’de ve birtakım ülkelerde İslam’ı ve Müslümanları tehdit eden en önemli konu, evlenme şuurunun kaybolmasıdır. Bu şuurun kaybolmasına neden olan sebepler araştırılmalı ve tedavi edilmelidir. Çünkü bu konu ülke güvenliğini ve toplumun geleceğini yakından ilgilendirmektedir. Gençler, aldıkları materyalist eğitimin ve AB kaynaklı yanlış kadın ve aile politikalarının etkisiyle evlenmiyorlar veya geciktiriyorlar. Bunu yaparken de Allah ve Resulü›nün evlenme ile ilgili emrine muhalefet ettiklerini de görmüyorlar. NUR 32: “İçinizde evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanları evlendirin. Eğer fakir iseler Allah, kendi fazlından onları zengin eder…” Evlenmek, bir insanlık görevidir ve peygamberlerin sünneti ile amel etmektir. “Nikâh, benim sünnetimdir. Sünnetimi yapmayan benden değildir.” (İbniMace) nebevi esası bu bakımdan önemlidir. “Ey gençler topluluğu! Sizden kim evlilik kudretine sahip ise evlensin. Çünkü evlilik gözü daha çok (harama bakmaktan) korur ve iffeti daha fazla muhafaza eder.” (Buhari ve Müslim) Evliliği sebepsiz ve sudan sebepler ile terk eden veya geciktirenler, bunun maddi ve manevi cezasını er geç çekerler.

EVLİLİK

İslam’ın temel kurum ve düzenlerinden birisi de evlilik hükmüdür. Evlilik, ilahi emre uyup yuva kurmaktır. Yuva, toplumun temelidir. Evlilik, bu temeli Allah için atmak ve şerefli bir bina yapmaktır. İnsanlığın dünya hayatı bu yuva üzerine kurulmuş ve aile düzenine göre şekillendirilmiştir. Aile olmadan, nesep korunmadan din yaşanamaz, hukuk uygulanamaz, hayatın bir manası olmaz. Bunun için şu hakları gözetmek, din ve düzen olarak İslam’ın ana hedefi olmuştur ki bunlar; 1. Yaşama hakkı. 2. Aklın muhafazası. 3. Neslin muhafazası. 4. İfade hürriyeti, öğrenim hürriyeti, örgütlenme hürriyeti, inandığı gibi yaşayabilme ve ibadet hürriyeti unsurları ile birlilikte kâmil bir inanç hürriyeti. 5. Mülkiyet hakkı. 6. Seyahat, iş tutabilme, meslek seçebilme gibi, diğer temel insan hakları ve hürriyetleri gibi haklardır. İslam, bu hakları korumak için sağlam bir aile düzenini inşa etmiştir. İlk yuva, Hz. Âdem (a.s) ile Hz. Havva validemiz arasında cennette kurulmuştur. Bu sebeple Allah için yapılan evlilikte, cennetten bir tat vardır. Erkek ve kadın fıtratı, evlenmek ve aile olmak esasına göre yaratılmış olduğundan, Allah kullarına evlenmeyi emretmiştir. Kulluk, insanın yaratılmış olduğu İslam fıtratına uygun olarak yapılınca güzel ve tamam olur. Yoksa din noksan yaşanmış olur. Kâmil olmak için evlenmek, yuva kurmak, aile hukukunu ayakta tutmak şarttır.

EDEP VE EVLİLİK

Evlilik, İslam’ın edeplerindendir. Bu edebe uymak için kurulan yuva; insanın şahsına, ailesine ve bütün insanlığa bir hizmettir. Bu edep ile kurulan yuvada iki hayat vardır. Birincisi; manevi hayattır. Evlilik ile insan nefsini bütün günahlardan korur. Kendisini kötülüklerden koruyan kimse ise cennet nimetlerine nail olur. Evlilikteki bu hikmet unutulmamalıdır. İkinci hayat ise; yeni nesil kazanmaktır. Allah yaratandır. İnsanın yaratılması, evlilik üzerinden olmaktadır. Allah, yarattığı her insanı kadının rahminde inşa etmektedir. Erkek, yaratılış için gerekli olan tohumu rahim tarlasına ekendir. Bu iki sebebin birleşmesi ile Allah insanı yaratır. Kadın ve erkek, insanın yaratılma düzeninin iki unsurudur. Her kadın ve erkek bu yaratma düzenine hizmet etmek için evlenirler. İnsan neslinin devamı için bu gerekli bir şeydir. Nesil sahibi olmak, İslam’ı korumak, gelecek nesillere taşımak ve yaymak için lâzımdır. Bunun için evlilik, İslam ümmetinin çoğalması ve kuvvetlenmesi için yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Peygamberimiz ümmetine emrediyor. “Evleniniz, çoğalınız; çünkü ben kıyamet günü ümmetimin çokluğu ile diğer ümmetlere karşı övüneceğim.” (İbniMace) Bu hadis, her genç kız ve erkeğin ciddi olarak üzerinde düşünmesi gereken bir nebevi belgedir. Evliliği çeşitli bahaneler ile geciktiren her Müslüman genç, ne kadar büyük bir vebal yüklendiğini bilmelidir. Müslüman her genç kızın ve erkeğin evlenmesi ve Allah’a şöyle dua etmesi gerekir.FURKAN 74: “Ve onlar, ‘Rabbimiz bize eşlerimizden ve soyumuzdan, göz aydınlığı olacak çocuklar armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl’ diyenlerdir.” Bu ayet ile evliliğin hedefleri gösterilmektedir. Bunlar, çocuk yapmak, onları güzel bir şekilde terbiye etmek, takvalı olmak ve halkın yönetimi ile ilgilenmektir.Evlilikle kurulan yuvanın asıl amacı, İlahi emre uyarak kulluk yapmak ve edebini koruyarak Allah’ın rızasını kazanmaktır. Evlilik, erkeği ve kadını haramdan korur, terbiye eder. Aile; baba ocağı, anne kucağıdır. Ocak sabrı, kucak merhameti temsil eder. Ailede zahmetle rahmet iç içedir. Bu zahmete Allah için katlananlar, içindeki rahmete kavuşurlar. Mümin erkekler ve kızlar, evliliğe Allah’ın adıyla adım atarlar. Bundan dolayı müminler ben evlenmek istemiyorum demezler. Birkaç günlük beraberlik için nikâh kıyılmaz, yuva kurulmaz. Müminler kendisini, ailesini ve yavrularını ateşten korumak için evlenirler. Kadın ve erkeğin tek hedefi bu olmalıdır. Bu bir edeptir. Edep, Allah ve Resulü’nün emirlerine ve yasaklarına uymaktır.

Allah için evlenen kimse Allah’ın dostluğunu hak eder. Peygamberimizin şu müjdesi evlenen her mümine yeter:“Her kim Allah’ın rızasını kazanmak için evlenir veya evlendirirse, Allah’ın dostluk ve korumasınıhak eder.” (Ebu Davud) Bu hadisi okuyan Peygamber’in sözünü baş tacı eden her genç, iki eli kanda da olsa evlenmek için can atar ve evlenir ve Allah’ın dostluğunu elde eder. Düşünün, Âdem ile Havva evlenmeselerdi ne olurdu? Selam Milli Görüş ve hidayetine tabi olanlara…