Giriş
İsrail, Gazze ye 2008-2009 yılında Dökme Kurşun ,
2012 de, Bulut Sütunu ve Temmuz 2014 de Koruyucu Hat isimli saldırıları ile
uluslararası savaş hukukunda suç sayılan kitle imha silahlarını (Seyreltilmiş
Uranyumlu Bomba, Fosfor Bombası, Misket Bombası ...) kullanarak tam bir soy
kırım girişiminde bulunmuştur/bulunmaktadır. Buna karşılık BM, NATO, ABD, AB,
İngiltere, Almanya, Fransa ve özgür olduğu söylenip duran uluslararası medya,
İsrail in saldırılarını onaylamakta ve destek vermektedir. Türkiye, İran,
Katar, Sudan gibi birkaç Müslüman ülke yönetimleri, tepki vermektedir. Mısır,
Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri susmakla kalmayıp İsrail i
desteklemektedir. Mısır, Refah Kapısını kapatarak Gazze ye ambargo uygulamakta,
İsrail in katliamlarına ortak olmaktadır.
Büyük Ortadoğu denilen coğrafyada ve dünyada vuku bulan
olayları, gerçek anlamda anlayabilmek, sonra da uygun alternatif çözüm ve
politikalar geliştirebilmek, Siyonizm in yapısını, zihniyetini, hedeflerini,
plan, proje, taktik ve stratejilerini, duygusallıktan uzak bir şekilde çok iyi
bilmekle, anlamakla mümkündür.
Burada, İsrail in esas aldığı kudurmuş köpek
stratejisinin ana iskeleti ele alınıp incelenecektir.
Kudurmuş Köpek Stratejisi
Tarihi süreç içerisinde Siyonist önderlerin ana amacı,
Yahudilerin birinci sınıf geri kalanların ikinci sınıf ve Yahudi nin kölesi
olduğu bir dünyayı kurmak olmuştur. Asırlar boyu Siyonist önderler, bu amaca
uygun bir stratejiyi uygulayıp gelmişlerdir. Yol boyu görünürde tezat teşkil
eden ve fakat stratejik olarak kendi içerisinde tutarlı olan politikalar
uygulamışlardır.
Dünya hâkimiyeti için her ülkede faaliyet gösterirlerken
öncelikli hedefleri, Filistin de bir İsrail devletinin kurulabilmesi ve de
korunabilmesi olmuştur. Siyonizm in amentüsünde yer alan `Vaad edilmiş
toprakları ele geçirmek için zamana yayılan ve kademeli bir geçişi esas alan
bir Strateji belirlenmiştir. 1897 Basel Kongresi nde çizilen programa yol boyu
hep sadık kalınmıştır. Bu programın uygulanabilmesi için öngörülen stratejinin
temeli, korku, şiddet ve dehşet salma üzerine bina edilmiştir. Siyonist
stratejide, Moşe Dayan ın, İsrail kudurmuş bir köpek gibi olmalı, kimsenin
dokunamayacağı kadar tehlikeli. (1) ifadesi, ana ilke olarak benimsenmiştir.
Bu Kudurmuş Köpek psikolojisini, Başbakan Yardımcısı
Avigdor Lieberman, 2009 yılı Ocak ayında, Gazze olayları için kullandığı
ifadelerde de görebilmekteyiz: İsrail Hamas la mücadelesinde ABD nin İkinci
Dünya Savaşı nda Japonlara uyguladığı yönteme başvurmalıdır. (2) Yanı Filistin
halkının üzerine Atom bombası atılarak imha edilmelidir. İsrail eski
genelkurmay başkanı Rafael Eytan ın konuşmalarında, `Kudurmuş Köpek
Stratejisinin dayandığı vahşet boyutunu daha açık okumak mümkündür:
Siz iyi yürekli, yumuşak huylu insanlar, şunu iyi bilin
ki Adolf Hitler in gaz odaları bile birer cennet sarayıdır Topraklara
yerleşmeyi tamamladığımızda, bütün Arapların yapabilecekleri tek şey, şişenin
içindeki ilaç yemiş hamam böcekleri gibi panik halinde bir oraya bir buraya
koşturmak olacaktır. (3)
Şubat 2010 da aşırı sağcı Reut Enstitüsü, İsrail ordusu
ve hükümetine sunduğu Politik bir duvar yaratmak başlıklı özel raporda
öngörülen taktikler, kullanılan ifadeler, `kudurmuş Köpek gibi olmanın ne
anlama geldiğini açıklamaktadır. Rapor İsrail in düşmanlarını iki ana sınıfa
ayırmaktadır:
1. Direniş şebekesi: İran, Hizbullah, Hamas...
2. Gayrimeşrulaştırma şebekesi: Batılı solcular, insan
hakları grupları, Arap ve Müslümanlar. Gazze ablukasını, işgali protesto
edenler, Filistinliye eşit hak isteyenler. (4)
Raporda ikinci gruptaki düşmanların (ki tümü sivillerden
oluşmaktadır) askeri ve istihbarat yöntemleri ile susturulmaları
öngörülmektedir:
Barışçı insan hakları savunucularına karşı gizli
servisler ve silahlı kuvvetler aracılığıyla sabotaj ve saldırılar düzenlenmeli.
İsrail, bunları ülke dışında da sindirmek için gizli servis kullanmalı. (4)
İsrail in, Gazze ye 2008-2009 yılında `Dökme Kurşun ,
2012 de, Bulut Sütünü ve Temmuz 2014 de Koruyucu Hat isimli saldırıları ile
uluslararası savaş hukukunda suç sayılan kitle imha silahlarını kullanmasının
ve Uluslararası sularda Mavi Marmara Yardım Gemisine saldırıp vahşice sivilleri
öldürmesinin sebebi, `Kudurmuş köpek gibi olmaktır.
Kudurmuş Köpek Stratejisinin Temelleri
Siyonizm in amentüsünü esas alan `Kudurmuş Köpek
Stratejisinin dayandığı esasları, genel olarak aşağıda ki gibi
özetleyebiliriz:
Irkçı ve dini temellere dayalı bir iç politika
Devamlı korku ve tehdit altında olmaya dayalı iç
politika
İki Yönlü Göç Ettirme Politikası: Yahudilerin İsrail e
göç ettirilmesi, Yahudi olmayanların da Filistin topraklarından göç
ettirilmesi,
Büyük İsrail in gerçekleşmesine yönelik sürekli genişlemeyi
esas alan bir dış politika,
Savaşı ve devlet terörizmini esas alan bir politika
Yalan ve aldatmaya dayalı bir Psikolojik Savaş
Her ülkede legal ve illegal örgütlenme ve lobicilik ile
yönetimler üzerinde baskı oluşturmak ve yönlendirmek
Antisemitiz üzerinden yürütülen bir politika,
Makyavelist Yaklaşım: Hedefe varmada her şey mubah,
Kolektif cezalandırma: Sivil asker, suçlu suçsuz
ayırımı yapmama,
Şantaj ve menfaat ile satın alarak işbirlikçi ihdas
etmek veya yok etmek,
Zamana yayma, alıştırma ve unutturma politikası,
Bölge Ülkelerini bölmeye, parçalamaya ve yok etmeye
dönük Kaos Politikası.
Siyonistler, tam bir Makyavelisttirler; politikalarına,
stratejilerine uygun gelen neyse o olur ve onu savunurlar. Onlar, yeri
geldiğinde komünist, yeri geldiğinde kapitalist ve yeri geldiğinde
faşisttirler. Bu açıdan hiçbir ahlaki ölçüleri yoktur. Bu anlayışı, ilk olarak
formüle eden Siyonizm in kurucusu olan Herzl dir:
Bizler, düştüğümüz zaman, ihtilalcı partinin maiyet
memurları olan `ihtilalcı Proleterya oluruz; yükseldiğimiz zaman ise,
kesemizin korkunç kudreti de artar. (5)
Henry Ford ise Herzl in düşüncesini daha açık bir şekilde
ifade eder:
Yahudi, Yahudi olmayanın her şeyine düşmandır. O,
içgüdülerine uyduğu zaman kraliyete karşı cumhuriyetçi; cumhuriyete karşı
sosyalist ve sosyalizme karşı Bolşevik kesilir. (5)
Siyonistlerin gerek Mussolini ve gerekse Hitler eliyle
anti semitizmi canlı tutarak Yahudilerin Filistin e göçünü hızlandırmış
olmaları, böyle bir mantığın ürünüdür. Herzl, aynı mantıkla; Antisemitler
bizim en emin dostlarımız, antisemit ülkeler müttefiklerimiz haline gelecekler
(6) demiştir.
Siyonizm in Böl, Parçala, Yönet veya Yok et Politikası
Siyonist yöneticiler, Nil den Fırat a kadar olan
toprakların, `Vaad edilmiş Topraklar (!), ele geçirilebilmesi için bu
coğrafyadaki ülkelerin kaosa çekilerek bölünmesini ve yerlerine birbirleri ile
kavgalı, İsrail e muhtaç küçük devletlerin kurulmasını, stratejilerinin çok
önemli bir ilkesi olarak olarak benimsemişlerdir. Siyon önderlerinin
Protokollerinden (Beşinci Protokol ve Onuncu Protokol) bunun bir metot olarak
benimsendiği anlaşılmaktadır:
Kamuoyunun fikrini kontrol altına almak için birbirine
zıt birçok fikri ortaya atarak zihinleri karma karışık etmek lazımdır. Bu ilk
sırdır. İkinci sır şudur ki, halkı adetlerinde, hırslarında, yaşama tarzlarında
o derece karışık ve değişen bir hale sokmalıyız ki, halk bu keşmekeş içerisinde
kendisini toparlayamazsın ve netice olarak müşterek anlayış kaybolsun. Partiler
arasında anlaşmazlık çıkarmakta da, bu metod bize yardımcı olacaktır Aynı
zamanda, bize teslim olmaya elan karşı koyan birleşmiş kuvvetleri de
parçalayacaktır.
İnsanları; tefrika, düşmanlık, kan davaları, kıtlık,
hastalık, darlık ile yıpratıp o hale getirmeliyiz ki; kurtuluş için bizim para
kuvvetimize başvurmaktan başka çareleri kalmasın. (7)
Siyonistler başlangıçta tedrici bir yaklaşımı
öngörmüşlerdir. Bazı ülkeleri para ve ticaret yoluyla, bazı ülkeleri de silah
yoluyla almayı zamanın şartlarına bırakmışlardır. Birincil öncelikli hedef
Filistin di, Filistin de tutunulması gerekmekteydi. Weizmann a göre Ürdün
ikinci planda bir hedef olmalıydı. Weizmann 1926 yılında Kudüs teki bir
konuşmasında; Bizi Ürdün e geçirecek olan Allenby Köprüsüne giden yolu
askerler değil, Yahudi emeği ve Yahudi sabanı açacaktır (8) demekteydi. Ben
Gurion a göre ise zincirin en zayıf halkası, Lübnan dır ve ilk hedef o
olmalıdır:
(21 Mayıs 1941 de Ben Gurion Günlüğü ne göre, Arap
koalisyonundaki Aşil in topuğu Lübnan dı. Bu ülkedeki Müslüman üstünlüğü
sunidir ve kolayca altüst edilebilir; bu ülkede Hıristiyan bir devletin
kurulması gerekir. Onun güneydeki sınırı Litani ırmağı olacaktır. (9)
Lübnan ın parçalanması ve İsrail in topraklarını
Lübnan da genişletebilmesinin yolu, General Moşe Dayan a göre provokasyondur:
Bize topu topu bir subay bulmak kalıyor, basit bir
yüzbaşı bile yeter. Onu davamıza kazanmalı, Maruni halkın kurtarıcısı olduğunu
ilân etmesi için kendisini satın almalıyız. O zaman, İsrail ordusu Lübnan a
girecek, işgal ettiği topraklarda İsrail in müttefiki bir Hıristiyan rejimi
kuracak ve bundan sonra her şey kendiliğinden olup bitecektir. Lübnan ın
güneyindeki topraklar bütünüyle İsrail e ilhak edilecektir. (9)
İsrail in her büyük operasyonundan önce, bilinmeyen
birileri tarafından İsrail e füze atılması ya da birkaç İsraillinin
öldürülmesi, tesadüf olmayıp yukarıda öngörülen taktiğe uygun olarak bizzat
Siyonistler tarafından uygulanan bir provokasyonun sonucudur. Kendileri
açısından kutsal kabul ettikleri bir dava için kendi vatandaşlarını, kendi
elleri ile öldürüp düşman kabul ettiklerinin üzerine atmaları, Siyonist
mantığın ürünüdür. Bu mantık anlaşılmadan Ortadoğu da hatta dünyada olup biten
birçok olayı anlamak, aydınlatmak ve tedbir almak mümkün değildir.
Nil den Fırat a kadar toprakların ele geçirilebilmesi
için Sudan, Lübnan, Libya, Mısır, Suriye, Irak, İran ve Türkiye nin
parçalanması, buralarda birbirine düşman kukla devletlerin kurulması,
Siyonizm in değişmeyen stratejik hedefidir. Siyon Önderlerinin Yedinci
protokolünde İsrail e düşman komşu devletlerin çatıştırılması öngörülmektedir:
Bize muhalefet eden devletlere, komşuları tarafından
harp açtırabilecek durumda olmalıyız. Eğer bu komşu devletlerde bize karşı
birleşirlerse, bir dünya savaşı çıkarmalıyız. (7)
Dünya Siyonist Örgütü tarafından Kudüs te yayınlanan
Kivunim (Yönelişler) dergisinde 80 li yıllar için İsrail in stratejik
plânları adlı bir makalede, bu strateji özetlenmektedir. (Aydoğan Vatandaş ın
Armagedon Kitabında İsrail Genel Kurmayının Belgesi olarak geçmektedir.):
Merkezde yer alan gövde olması bakımından Mısır,
özellikle Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki giderek sertleşen çatışmalar
gözüne alınırsa, şimdilik bir kadavradır. Bu ülkenin ayrı coğrafî eyaletlere
bölünmesi, bizim Batı cephesi üzerinde, 1990 lı yıllar için siyasî hedefimiz
olmalıdır.
Böylece Mısır bir kere parçalandıktan ve merkezî
iktidardan yoksun bırakıldıktan sonra, Libya, Sudan ve diğer uzak ülkeler aynı
çözülmenin içine gireceklerdir. Yukarı Mısır da bir Kıptî devletinin kurulması
ve daha az öneme sahip bölgesel kimliklerin oluşturulması, barış anlaşması
yüzünden şimdilik geciktirilmiş, fakat uzun vadede kaçınılmaz olan bir
gelişmenin anahtarıdır.
Dış görünüşüne rağmen, Batı cephesi Doğu cephesinden daha
az problem çıkarıyor. Lübnan ın beş eyalete bölünmesi... Arap dünyasının
bütününde meydana geleceklerin müjdesini veriyor. Suriye ve Irak ın etnik veya
dinî kıstaslar bazında belli bölgelere ayrılması, uzun vadede, İsrail için
öncelikli gaye olmalıdır. Bunun birinci safhası ise, söz konusu devletlerin
askerî güçlerinin imha edilmesidir.
Suriye nin etnik yapıları, kendisini parçalanmaya hazır
hâle getiriyor: Suriye nin deniz sahili boyunca bir Şiî devleti, Halep te ve
Şam da birer Sünnî devleti kurulabilir. Her halükârda Huran la birlikte
Ürdün ün kuzeyinde -belki de bizim Golan ımız üzerinde- kendi devletini
oluşturmayı ümid eden bir Dürzi kimliği de ortaya çıkabilecektir... Böyle bir
devlet, uzun vadede, bölge için bir barış ve emniyet garantisi olacaktır. Bu
bizim rahatça gerçekleştirebileceğimiz bir hedeftir.
Petrolce zengin ve iç mücadelelerin pençesindeki Irak,
İsrail in nişan çizgisindedir. Onun dağılması bizim için Suriye ninkinden daha
önemlidir, zira Irak, yakın vadede İsrail için en ciddî tehlikeyi temsil
etmektedir. (10)
Yukarıdaki belge, Ortadoğu nun sınırlarının
değiştirilmesinin bir Siyonist politika olduğunu göstermektedir.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Rice in `Genişletilmiş Orta
Doğu Projesi nde 22 ülkenin sınırlarının değiştirilmesi zamanının geldiğinden
bahsetmesi ile bu belge arasındaki uyuma dikkat edilmelidir. `Büyük Ortadoğu
Projesi , 2. Sevr Projesi ve `Büyük İsrail Projesi , içi içe ve birlikte
uygulanmaktadır. Bugün Irak ta Kuzeyde Kürtlerin, Ortada Sunilerin Güneyde de
Şiilerin hâkim olduğu birer devletin kurulmasına çalışılmaktadır. IŞİD
üzerinden yürütülen savaşta, enerji ve su havzası bakımından zengin Suriye-Irak
orta bölgesinde, Sünni bir devlet(!) kurularak hem Irak hem de Suriye
parçalanma noktasına getirilmiştir. Sudan fiilen ikiye bölünmüştür. `Arap
Baharı diye tanımlanan süreçte, Libya, kaos stratejisi uygulanarak bölünmeye
çalışılmaktadır.
Eğer gelişmeler iyi okunamazsa yarın İran, öbür gün
Türkiye nin sınırları yeniden çizilmek istenecektir.
Sonuç: Filistin Bir Turnusol Kağıdıdır
BM nin İsrail le ilgili aldığı 100 civarındaki kararın
hiç birini İsrail uygulamamaktadır. İsrail i ciddi sıkıntıya sokacak kararlar,
ABD, İngiltere tarafından veto edilmektedir.
İsrail, Ortadoğu coğrafyasında nükleer, kimyasal,
biyolojik silahlara sahip olan ve bu konuda sürekli çalışma içerisinde bulunan
tek ülkedir. İsrail in kitle imha silahlarına sahip olması, bugüne kadar
dünyanın gündemine girememiştir.
Filistin meselesi, sadece bir İsrail i sorgulama olayı
olmayıp aynı zamanda Batı dünyasını, uluslararası camia denen kuruluşları ve
halkı Müslüman olan ülkelerin yönetimlerini de, sorgulama meselesidir.
Filistin, herkesin ve her ülkenin samimiyetinin, değerlerinin, medeniyetinin
ölçüldüğü bir turnusol kâğıdı ve bir mihenk taşıdır.
Mevcut dünya düzeni, sorgulanmak ve yeni bir dünya düzeni
kurulmak zorundadır. Yeni bir dünya, adil bir dünya kurulana kadar sadece
Filistin ya da Ortadoğu halkları ya da dünyanın mazlum milletleri değil; başta
müstekbirler, sömürgeciler dâhil olmak üzere tüm dünya, huzur yüzü göremeyecektir.
Bu savaş müstekbirlerin dünyasına/coğrafyasına bir gün
mutlaka girecektir.
Unutmayın Adalet yoksa barış da olmayacaktır.
KAYNAKLAR
1- Aydın E., İsrail in Türk kanıyla ulaşmak istediği
nedir Dünya Bülteni, 31.05.2010
2- Kıvanç T., Yeni Şafak 01.06.2010
3- Bayramoğlu E., Yahudilik ve Siyonizm tarihi, Pınar
Yayınları, İstanbul, 2006, S: 62-67.
4- Talu U., Habertürk, 01.06.2010
5- Ford H., Beynelmilel Yahudi, Otağ Yayınları, İstanbul,
1974, S: 72-75
6- Garaudy R., İsrail Mitler ve Terör, Pınar Yayınları,
İstanbul, 1996: 50-86
7- Yaman K., İhanet Planları, Belgeler, Otağ Yayınları,
İstanbul, 1971
8-Taylor A.R., İsrail in Doğuşu, Pınar Yayınları,
İstanbul,1992, S: S:53-65
9- Garudy R., Siyonizm dosyası, Pınar yayınları,İstanbul
S: 257-258.
10- Garaudy R., Age. S: 205-208.