En sonunda ABD nin aklına Mısır halkı geldi. Demek ki
bunun için General Abdulfettah el Sisi nin Moskova ya gitmesi ve Suud parasıyla
Rus silahları alması gerekiyormuş.
Mesele elbette sadece Sisi nin Ruslardan 2 milyar
dolarlık silah alması değil. Bu rakam ABD nin verdiklerinin ve aldıklarının
yanında çerez parası hükmünde. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri
açısından ise bir sadaka gibi.
Ne de olsa darbe büyük ölçüde hedefine ulaştı. Suudi
Arabistan Yeni Ortadoğu dizaynında halen aktif bir aktör ve süreçten kârlı
çıkmanın yollarına bakmaya devam ediyor.
Olan İslam dünyasına, Mısır halkına ve Türkiye nin bölge
politikasına oldu! Yüzyılda gelen bir fırsat, ne yazık ki bir koltuk uğruna
feda edildi...
***
Asıl mevzu General Sisi nin, Muhammed Mursi nin
devrilmesinden sonra Mısır Savunma Bakanı sıfatıyla ilk yurt dışı ziyaretini
Rusya ya gerçekleştiriyor olması.
Ve pek tabi 2 milyar dolarlık silah alışına imza atması
sonrası Rusya Devlet Başkan Vladimir Putin den Cumhurbaşkanlığı için destek
sözü alması.
Zaten kıyamet de bundan sonra koptu.
Nasıl mı İsterseniz adım adım gidelim...
***
Darbe sonrası General Sisi nin dengeler ve bağımsız
bir Mısır adına Rusya ya yönelik politikası dikkatlerden kaçmıyordu. Aynı
şekilde Rusya nın da Mısır a yönelik mavi boncuk politikası...
Ve sonunda bombayı Rus Kommersant gazetesi patlattı.
Gazete iki ülke arasında bir süredir devam eden görüşmelerde anlaşmanın
sağlandığını, ödemenin de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından
yapılacağını iddia etti.
Söz konusu gazeteye açıklamada bulunan meçhul bir
kaynak; Silahların sevkiyatı ve ödemeler iki aşamada yapılacak. İlk sevkiyatın
2014 ortasından önce yapılması planlanıyor bilgisini vermekteydi.
Söz konusu Rus silahları arasında neler yoktu ki... Hava
savunma sistemleri, saldırı helikopterleri, MiG 29 lar ve tanksavar sistemleri.
Bir diğer ifadeyle, İsrail karşısındaki etkisiz elemanlar!
***
Silahlar etkisiz elemandı ama anlaşma sonrası el
sıkışmalar ve cumhurbaşkanlığı için Putin in Sisi ye destek sözü Beyaz Saray da
küçük çaplı da olsa bir yankı yapmakta gecikmedi.
Bundan bir kaç gün önce, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Marie Harf, günlük basın brifinginde Mısır Savunma Bakanı Sisi ve Mısır
Dışişleri Bakanı Fehmi nin Rusya yı ziyaretiyle ilgili tepkiyi ortaya koydu.
Mısır ı kimin yöneteceğine karar vermenin ABD ya da
Sayın Putin in işi olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Bu, Mısır halkının vereceği
bir karar dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Harf, her ne kadar; Bu ziyaretten
ne çıkacağını bekleyip görmemiz gerekiyor. Tabi ki biz herhangi bir adayı
desteklemeyiz. dese de, ABD nin bu bekleyişi sadece Oval Ofis te yapmayacağı
anlaşıldı.
***
Çünkü ABD nin nükleer uçak gemisi George Bush
başkanlığındaki saldırı grubu, Virginia Eyaleti ndeki Norfolk üssünden çıkarak
Ortadoğu ya doğru yola çıkmıştı.
Saldırı grubunun adı, en azından nükleer uçak gemisi
kadar dikkat çekiciydi: George Bush . Fazlasıyla sembolik anlam yüklü ve en az
nükleer silahlar kadar, belki de ondan daha etkili! Ne de olsa Yeni Dünya
Düzeni nin isim babası!
Bu arada söz konusu saldırı grubu görevi kimden alacak
dersiniz Söyleyeyim: Garry Truman ..!
Dolayısıyla mesaj çok net! Tabi ki anlayana...
***
Evet, Yeni Dünya Düzeni , bir kez daha Ortadoğu dan,
eski Osmanlı coğrafyası üzerinden inşa ediliyor.
Ve bu yeni inşa sürecinde inisiyatif bir kez daha eski
ikilinin elinde gibi. Suriye krizi üzerinden ortak işbirliği yapabilme
kapasitesi-yeteneğini bir kez daha keşfeden ABD ve Rusya, öyle görünüyor ki Yeni
Ortadoğu üzerinden tüm coğrafyayı birlikte şekillendirmek istiyorlar.
Nitekim Suriye süreci devam ediyor. Mısır da ise işlem
büyük ölçüde tamam gibi...
Nasıl mı Çok basit, Mısır da ABD koltuğu boşalttı, Rusya
da bunu doldurmaya çalışıyor! Türkiye ve İran ise bir şekilde her ikisi
tarafından kontrol altında tutuluyor. İşbölümü diye işte ben buna derim!
Gerisi koskoca bir hikaye...