Büyük Birlik Partisi ile seçim ittifakı yapan Saadet Partisi’nin medya buluşması vardı, Şişli’deki Grand Cevahir’de. Ben de davetliydim. İzlenimlerimi aktarıyorum;

* U şeklindeki masada koltuğu belki de en sağlam olan Ahmet Hakan’dı. Mustafa Kamalak’ın hemen sağında yerini aldı. Bir ara Kamalak ve Mustafa Destici’nin ortasına oturdu. Hatta -soru haricinde- kanaat önderi mahiyetinde görüşleri bile soruldu. Yemeğe sonradan dahil olan çok yönlü “duayen” Nevzat Yalçıntaş Hoca bile Ahmet Hakan’ın koltuğunu etkilemedi. Ahmet Hakan’a “Ne iş! Toplantıdan tek bir tweet bile paylaşmadın!” dedim. Dümdük. Yüzüne değil, tabii, “içimden”; “misafürdür” sonuçta!..

* Mustafa Destici’nin hemen solunda ise Mustafa Karahasanoğlu oturdu. Liderlerin bir yanında Ahmet Hakan, bir yanında Karahasanoğlu ilginç de bir kombinezon oluşturdu. O arada bir katılımcı kulağıma eğilerek, “Bu fotoğrafı bir başka toplantıda imkânı yok yakalayamazsın.” dedi.  Ne demek istediyse…

* İki lider de seçim barajına takılacaklarına asla ve kat’a inanmıyor. Ben de bu hususu sordum. Destici, yaptıkları iki ayrı kamuoyu araştırmasına göre oy potansiyellerinin yüzde 36 civarında olduğunu söyledi. Destici’nin şu cümlelerini not düştüm; “Milletin önüne bir alternatif koymak amacıyla bir araya geldik. Barajı aşacağımızdan zerre kadar şüphem yok. Meclis’e girmemiz halinde sivil demokratik bir anayasa için çalışacağız. Ülkemiz için, milletimiz için, mili birlik ve beraberlikten yana olan her partiyle hükümet kurabiliriz. Bir iktidar krizi yaşanmaması için her türlü desteği veririz. Bunun örneğini geçmişte de verdik. AK Parti ile ilgili de bir tablo ortaya çıkarsa elbette koalisyon için oturup konuşuruz.”

* Kamalak şık bir gri takım, beyaz gömlek üzerine takım elbiseye uygun renkte ekose bir kravatla çıktı medyanın karşısına. Destici de “Ankara havası”nda laci bir takım, beyaz gömlek üzerine kırmızı bir kravatı tercih etti. Henüz seçim maratonunun başındayız, her iki lider de sanki biraz kilo vermiş gibi geldi bana…

* Yıllarca Yeni Akit gazetesi Ankara Temsilciliği görevini ifa ettikten sonra medyadaki yoluna patron olarak devam eden ve Vahdet gazetesini faaliyete geçiren Yener Dönmez de benim gibi İstanbul’a fazla alışamayanlardan. Daha dur bakalım, dün bir, bugün iki… Yener, Vahdet’te işlerin yolunda gittiğini söyledi.

* İstanbul bürosunu aniden kapatan Kanal a TV’de ses getiren programlara imza atan Fatin Dağıstanlı Ankara’dan kalkıp geldi, Milli İttifak yemeğine. Anladığım kadarıyla kanal yönetimi hem Fatin’i hem de Celal Kazdağlı’yı tam mesaili olarak Ankara’da görmek istiyor.

* Bizim mahallenin öncülerinden timeturk.com’da kaptan koltuğuna oturan Murat Hazine de yemekteydi. Anladığım kadarıyla Nevzat Çiçek yazıları ile siteye destek vermeyi sürdürecek ama fiili olarak ipler Hazine’nin elinde olacak. Hayırlı olsun.

* Yeniasya.com.tr’yi yeni baştan ele alan ve belli bir noktaya getiren genç gazetecilerden Mücahit Çakır da yerini almıştı yemekte. Risale-i Nur Külliyatı’nın basımının devlet tekeline alınmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Kamalak da tüm hukuksuzlukların karşısında olduklarının mesajını verdi.

* En son radyo programımda Destici’yi ağırladığımda görmüştüm; epeydir sanaldan haberleştiğimiz Tolga Aral benim gibi kilo mu almış ne Tolga bey Mustafa Destici’nin uzun süredir yakın çalışma arkadaşlarından. Seçimlerde, Saadet İstanbul listesinden milletvekili adayı.

* Yemekte dikkatimi çeken bir nokta da iki ismin, Mustafa Kamalak ve Mustafa Destici’nin aralarındaki müthiş uyumdu. Program devam ederken akşam namazını sırayla eda ettiler. Bir başka dikkatimi çeken husus Destici’nin konuşmasına yansıyan şu cümleydi; “İki alperen ve iki mücahittir, Erbakan ve Yazıcıoğlu…” Kıskandıran bir birliktelik… Ve her iki liderin bende uyandırdığı duygu, his şu oldu; sonuna kadar mücadele, sonuna kadar teslimiyet…

SÜRPRİZ KONUK

Milli İttifak’ın yemeğinde sürpriz bir konuk vardı; Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş.

Sonradan öğrendim; Nevzat bey, Mustafa Kamalak’ın özel davetlisi olarak yemeğe iştirak etti.

Nevzat Bey, programın sonlarına doğru geldi.

Kendisine söz geldiğinde uzun uzun 1991’deki Refah Partisi + Milliyetçi Çalışma Partisi + Islahatçı Demokrasi Partisi arasındaki seçim ittifakının hazırlık aşamasını anlattı, bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini ifade etti.

İlgimi çeken şu oldu;

Erbakan Hoca’nın, kendisine bu yönde telkinlerde bulunmasından sonra Yalçıntaş, “Konuyu önce Turgut abiye sordum…” dedi. “Turgut abi” dediği, o dönem T.C. Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal.

Özal bu seçim ittifakına ne dedi, merak ettim, doğrusu… Nevzat hocayı görürsem soracağım…

***

Nevzat Yalçıntaş, artık hemen her şeyden elini eteğini çektiğine ilişkin işaretler de verdi; “Bekârları evlendirmekle meşgulüm. Bol miktarda nikâh şahitliği yapıyorum…”

Bunu söylerken hemen yanında oturan Ahmet Hakan’ı göz ucuyla şöyle bir süzüverdi, Nevzat bey.

Ne anlatmak istediyse, artık!..

YEMEĞE KİMLER KATILDI

Mustafa Karahasanoğlu (Yeni Akit), Ahmet Hakan Coşkun (Hürriyet-CNN Türk), Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Fatin Dağıstanlı (Kanal a), Yener Dönmez (Vahdet),  Metin Yıkar (Samanyolu Haber), Abdülhamit Bilici (Cihan Haber Ajansı), Mehmet Kamış (Zaman), Davut Şahin (Yeni Asya), Nureddin Şirin (Kudüs TV), Muhterem Tanık-Ünal Tanık (Rotahaber.com), Murat Hazine (Timetürk.com), Mücahit Çakır (Yeni Asya), Tarık Toros (Bugün TV), Mehmet Özmen (Yeni Akit), Mithat Özdemir (Sivilhaber.com), Mustafa Özcan (Vahdet), İsmail Zelvi (Milat), sabah.com.tr, Aydınlık, Anadolu Ajansı, TRT Haber, Haberkıta.com.

Milli Gazete, geniş bir kadroyla yemekte temsil edildi; Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş başta olmak üzere gazete mutfağından ve haber merkezinden Ercan Özcan, Gökçen Göksal, Muhammet Altındal, Burak Kıllıoğlu, Bilali Yıldırım, Rahmi Yolcu. Milli Gazete yazarlarından Sadrettin Karaduman ve İbrahim Veli de yemeğin katılımcıları arasında yerini aldılar.

TV5’ten Selçuk Baş, Kadir Murat Öztürk, Emre Gürbüz de oradaydı.

Bugün, 4 Mayıs 2015, Pazartesi. 1) Emekliler yılda 15–20 TL zamla, hâlâ sürünmeye devam ediyor. 2) An itibariyle asgari ücretli “nasıl geçineceğim ” diye feryat ediyor. 3) Bu parlamento ve mevcut AKP iktidarı, 2011’den bu yana verdiği yeni ve sivil anayasa sözünü yerine getiremedi. 4) 28 Şubat darbesi döneminde kapatılan, yoksul-zeki Anadolu çocuklarının barındığı Başbakanlığa bağlı Vakıf Öğrenci Yurtları hâlen kilitli. Otur, sıfır!