Kâtip Çelebi "Külliyatı"nı okumak gerekiyor. Ama trajik olan bir şey var! Hacı Kalfa nın yazıp bıraktığı eserlerin bugün basım-yayımı bulunmuyor. Ne ilginç değil mi? Oysa İbrahim Müteferrika, matbaa hizmetine giriştiği zaman Kâtip Çelebi yi ihmal etmemişti.Bugün Kâtip Çelebi yi kitabevi raflarında bulamıyoruz.Yazıldığı dönemdeki harfleriyle de, 1928 den sonraki harflerle de bulamıyoruz.Sanki Harf İnkilâbı ile, olan Kâtip Çelebi ye olmuş!.. Bütün bir Osmanlı kültür ve medeniyetinin, ardındaki tüm İslâm Medeniyeti birikimini de içererek "bibliyografik" dökümünü yaptığı büyük eser, dev çalışma olan Keşfü z-Zünûn un bugün bir yayını var mı? Gerçi Kâtip Çelebi nin kitapları arasında yine de en bahtı açık olanıdır. Şerefeddin Yaltkaya ve Rifat Belge tarafından hazırlanan metnin, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1971 de ikinci defa basılışı gerçekleştirilmiştir.Keşfü z-Zünûn, basımı elbette kolay olmayan bir eserdir. "Arapça aslından 1941-1947 yılları arasında Şerefeddin Yaltkaya ve Kilisli Rifat Bilge tarafından mevcut yazma ve basma nüshaları ve zeylleri gözden geçirilerek yayıma hazırlanmış ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından basılmıştır. Şimdi Lütfen konuya kollarımızı açalım: "Bu eserin ayrıca Flügel tarafından 1835-1858 yılları arasında Lexicon bibliographicum et encyclopoedium= Kaşf az-zünûn an asâmi l-kütûp ve l-fünûn başlığıyla 7 cilt olarak basılmış Arapça metniyle birlikte hazırlanmış bir Lâtince tercümesi vardır -Haşim Koç, Doğu Batı dergisi, "Antik Dünya Bilgeliği"ne ayrılmış, sayı: 40.Evet, Kâtip Çelebi nin eserlerine sinemizi açmalıyız: 7 ciltlik metnin Arapça aslı ile Lâtince ye tercümesi 15 yıl almış ve eser Avrupa da ortaya çıkmış. Tabiî ilim dünyasında. Bugün, Avrupada yeni baskıları olup olmadığını bilmiyorum doğrusu. Leiden yayınevinin katologlarına bakmak gerekiyor.Keşfü z Zünun, Arapça dan Lâtince ye 19. yüzyılda tercüme edilmiş yayınlanmış. Günümüzde Arapça dan Türkçe ye tercüme edilemez mi?Hâşim Koç, dün konu ettiğimiz yazısında Keşfü z-Zünûn hakkında: "Kendi dönemine kadar üretilmiş bilgiyi ihtiva eden bir eser olarak nitelendirmek yanlış olmasa gerek" diyor.Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, 10 cild halinde, yayınlandı. Yapı Kredi Yayınları bir ciddiyet ve sevgi örneği ortaya koyarak, en titiz bir şekilde bir yayın gerçekleştirdi. Bununla da kalmayarak Evliya Çelebi Seyahatnâmesi ni sadeleştirilmiş cildler halinde de yayınlamaktadır. İnsanlar evliya Çelebi yi hem onun yazdığı Türkçe den hem bugün anlayacağımız günümüz Türkçesi yle okumak imkânına kavuştular. Az şey değil.Ben okumayı seven biri olarak; elimin altında E.Ç. Seyahatnâmesi bulunması beni mutlu kılıyor.Aynı duygu Kâtip Çelebi için haydi haydi söz konusu. Neden ırak ve neden mahrum kalalım; böyle bir çalışmaya, böyle birikime, böyle bir zenginliğe sahip bir toplumuz; ama okumak için engeller var. Bu hazindir. Bu acıdır.Kâtip Çelebi nin bize bıraktığı eserlere sahip çıkmıyoruz. Aslında Kâtip Çelebi nin Arapça eserleri, olduğu gibi de yayınlanabilir. İslâm Dünyasında Arapça ile okuyan yazan büyük bir nüfus var. Türkiye de Arapça bilenler de aslında okuyabilirler.Türkçe olarak kaleme almış olduğu kitapların tıpkı basımları da yapılabilir. Bunlar da okunur. Çünkü "o harfler"i öğrenenlerin sayısı az değildir. Devir farkı sebebiyle Dil çetinliği ise ancak bugünkü sadeleşmiş Türkçe yle yapılacak yayınla aşılabilir.Kitapları raflarda çağdaşı Montaigne ile yan yana durmayan bir Kâtip Çelebi den konuştuk. Orhan Şaik Gökyay ın popülerleştiren, "Kâtip Çelebi: Hayatı-Şahsiyeti, Eserleri(İş Bankası Y.) Çelebi yle aramızdaki sağlam köprü. KÂTİP ÇELEBİ NİN ÖLÜMÜNÜN 350. YILINDA. Bunca gürültüde NASIL UYUDUK AMA!..

Muhabir: Haber Merkezi