İçinde bulunduğumuz bugünlerde -belki biz de dahil olmak üzere- çevremizdeki insanların en çok konuştuğu konu şu;
- Sene içinde çok yıprandık, birkaç günlüğüne şöyle sakin bir yere gitsek!
- Çocuklar çok ders çalıştı, artık bir tatil onların hakkı, biz de kafa dinleriz!
- Okullar tatil oldu, nereye gitsek acaba?
- Tatil bizim de hakkımız, bütçemize uygun bir yer bulabilir miyiz?
***
Şimdi sizlere tatille, tatile giderek dinlenmeyle hiç alakası olmayan bir isimden bahsetmek istiyoruz;
Yaklaşık 7 sene önce (Mayıs 20218) ebediyete uğurladığımız eski Bakanlardan, Milli Görüş Lideri Necmettin Erbakan Hocamızın yol arkadaşlarından Cevat Ayhan...
Nnasıl biri idi Cevat Ayhan;
* Gönül dostu idi.
* Çok sağlam bir mümindi.
* Mütevazı bir kişiliğe sahipti.
* Karıncayı incitmekten imtina eden nazik bir üslubu vardı.
* İşini iyi yapan bir mühendisti.
* Fedakâr bir vatanseverdi, çalışkandı.
* Alanında ilk sayılacak müthiş projelere imza attı.
* Okumaya, sanata çok ilgiliydi.
* Bütün İslami yayınları takip eder, sanat dergilerini titizlikle okurdu.
* Tavsiyeleri, nasihatleri ve uyarıları “Emr-i bil mâruf ve Nehyi anil Münker” prensipleri içindeydi
* Muhalif olan partilerin milletvekilleri bile Cevat Ayhan denildiğinde hakkını teslim ederdi
* Meclisin en müdavim vekillerindendi. Genel Kurul’da ve gurupta az konuşur ama zor ve kritik zamanlarda söz alırdı
* Bakan Cevat Ayhan’ın Bayındırlık Bakanlığı Bütçe oylaması iktidar-muhalefet tüm vekillerin onayı ile kabul edilen nadir Bakanlık Bütçelerinden biridir
* Üç dönem Sakarya milletvekilliği yaptı. Meclis’in en çalışkan ve en üretken parlamenterlerinden biriydi.
* Refah-Yol döneminde Bayındırlık ve İskân Bakanlığı yaptı. O kısa dönemde “Bolu Dağı Geçişi” başta olmak üzere karayollarında birçok ilke imza atmayı başardı.
* Fazilet Partisi ve Saadet Partisi onun ofisinde kuruldu.
* Kolay sinirlenmeyen, azla yetinen, para ile ve dünya malıyla barışık olmayan bir kişilikti.
* Birikimini çevresiyle paylaşmayı severdi.
* Çok iyi bir komşu idi.
* Problem çözen ve yeni tekliflerle yol gösteren üretken ve bilge bir insandı.
* Hac ve Umre yolculuklarında örnek bir yol arkadaşı idi.
* Her mescidin aradığı samimi ve ihlâslı bir mümindi.
* Ertan Yülek, Kahraman Emmioğlu ve İmdat Akmermer.üniversiteden sınıf arkadaşları idi.
* “Dinlenme” ve “tatil”, sözlüğünde olmayan kelimelerdi. Boş zamanı yoktu.
* Çok erken yaşlarda edebi ve fikri gelişmelere duyduğu ilgi ile Zeyrek’te ikamet eden Nakşi şeyhi, Kazanlı Abdulaziz Bekkine ile fikir dünyamızın yıldızlarından Erzurumlu Nurettin Topçu’nun sohbet toplantılarına devam etti. Abdulhakim Arvasi ve Bekkine ocağında yetişen bir
Allah dostuydu.
* Yanından hiç ayrılmayan eşi Nurşen hanımefendi ile hayırlı evladı Ömer Bey, insan üstü bir gayret ve sabırla bu zor dönemi sürdürdüler.
* Hatıralarını yazmaya başlamıştı… Hangi aşamadaydı, acaba?
***
Allah (C.C.) rahmet eylesin… Mekânı cennet olsun…
LÜTFİ YALMAN, CEVAT AYHAN’I ŞÖYLE ANLATTI
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Lütfi Yalman, merhum Cevat Ayhan’a en yakın olan isimlerden biri idi.
Lütfi Yalman merhuma ilişkin bakın neler anlattı;
“Merhum Cevat (Ayhan) abinin özelliklerini, hususiyetlerini saymakla bitiremeyiz;
1) Çok kuvvetli ve güçlü bir imanı vardı. Nuru yüzüne akseden ihlâs sahibi bir mümin idi.
2) Cami cemaati idi. Yolda bile olsa cami ve cemaati takip ederdi. Lojmanlarda camide bir kişi var deseler ismini sormaya gerek yoktu. Çünkü o; merhum Cevat Ayhan’dı...
3) Sahabi gibi bir insandı. Onun kızdığını, öfkelendiğini zor görürdünüz…
4) TBMM’de bir defa boş oturduğunu görmedim. Mutlaka yabancı gazete ve dergiler veya kitap elinde okurdu. Ya da gelen kanun tasarılarını dik dik eder inceler kürsüye mutlaka çıkar anlatırdı. Koltuğunun altında her daim dosya ve kitap dolu olurdu.
5) Bilmediği, bilgi sahibi olmadığı bir konu neredeyse yoktu. Az çok her alanla ilgili birikimi vardı.
6) Bayındırlık Bakanlığı sırasında hukuki olmak şartı ile gelen teklifleri dinler, pek bir şey söylemez, ama bakarsınız sessiz sedasız halletmiştir…
7) Bizim milletvekillerimizden biri müteahhit idi. Hep abimizden şikâyet ediyordu. “İhalelere bizi davet etmiyor!” diye. Ben de bir gün dedim ki merhuma; “Sayın Bakanım, adamı da ihaleye çağır, kazanırsa kazanır, kazanamazsa kazanamaz!” Rahmetli o zaman benim bu sözlerim üzerine şunları söyledi: “Onlar 5-6 şirket ismi veriyor, anlaştıkları. Sonra %’de 8/10 ile ihale alacaklar. Biz Allah’tan (C.C.) korkarız. Yüzde kırk, yüzde elli ile ihale veriyoruz. Alet olamayız…” Şimdikilerin kulakları çınlasın…”
***
Allah (c.c.) rahmet eylesin...
Mekanı cennet makamı ali olsun...