Anlatacağımız olay, Kahramanmaraş’ta yaşandı;
Fransız askerleri de kışlalarına dönüyordu…
Hadsizler, Türk hanımlardan peçelerini açmalarını istediler…
“Artık burası Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez” diyerek bir kadına sarılıp ilişmek istedi.
Hemen yakında “Kel Hacı’nın Kahvesi”nde oturan vatandaşlar, bu sahne karşısında ayaklandı; “Yaptığınız doğru değil, bırakın kadınlar yoluna devam etsin…”
Uzunoluk Hamamı’nın tam karşısında Sütçü İmam’ın dükkânı vardı. Sütçü İmam, olayı görünce silahını çıkararak 3 Fransız askerine ateş etti…
Asıl ismi Ali idi. “İmam’dı. “Kireççioğullarından İmam” diye bilinirdi, çevresinde. Güzel Kur’an okuyan, sesi güzel birisiydi. Maraş’ın Uzunoluk semtinde bir mescit vardı ve orada fahri imamlık yapıyordu aynı zamanda. Süt satarak geçimini sağlıyordu.
***
Milli” mücadelemizin ilk kurşunuydu…
Sütçü İmam ise Nalbant Bekir’den aldığı bir atla Bertiz’in Ağabeyli köyünde bulunan Beyazıt oğlu Muharrem Bey’in yanına gitti.
SEMBOL KENTE YAKIŞMADI!
yakışmadı" diyoruz?
Kahramanmaraş'ta kadınlar matinesi düzenlendi...
Bir düğün salonunda önceki gece gerçekleştirilen etkinlik, yaklaşık üç saat sürdü.
Kahramanmaraş'a gelmekten onur ve gurur duyuyorum,” sözleri dikkat çekti.
***
Sütçü İmam mezarından kalkıp bu etkinliği izlese hangi duygular içinde olurdu, acaba!
ŞU UMDEYİ DE AKILLARDAN ÇIKARMAMAK GEREKİR;
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyururlar:
“Kişi, sevdiğiyle beraberdir.” (Buhârî, Edeb, 96)
“Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyin! Yahudilerin selamlaşması parmak işaretiyledir, Hıristiyanların selamlaşması ise el ile işaret etmekten ibarettir.” (Tirmizî, İsti’zân, 7/2695)
“Beyazlaşan saç ve sakalınızı kına ile boyamak sûretiyle rengini değiştirin, Yahudilere benzemeyin! (Zira onlar bunu yasak görürler.)” (Tirmizî, Libâs, 20/1752)
Kim bir kavme benzerse, onlardan olur.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031)