Bilindiği üzere her konuda olduğu gibi bilimsel meselelerde de ortak noktayı bulamıyoruz.
Ülkemiz en son Silivri merkezli 6,2 şiddetinde depremle sarsıldı. Özellikle İstanbulluları derin bir korku aldı.
Haksız da sayılmazlar.
1999 yılında Düzce depremi sonrası “bu daha başlangıç, özellikle İstanbul yerle bir olacak, taş taş üstünde kalmayacak” diyenler peydahlandı.
Bu isimlerin başında da Naci Görür geliyordu…
Bir de özellikle İstanbul için felaket senaryolarına karşı çıkan bir isim vardı o da
Şener Üşümezsoy’du.
Şener hoca, “İstanbul için korkulacak bir durum olmadığını” ve beklenen muhtemel depremin ise 6-6,5 arasında olabileceğini belirtiyordu.
Hatta yer de veriyordu.
Nihayetinde Şener hocanın öngörüsü tuttu ve Silivri’de 23 Nisan günü 6.2 şiddetinde bir deprem oldu.
Bu deprem, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman gibi illerimizle beraber 11 ilimizi yerle bir eden felaketin de korkusu dinmeden gelince insanların endişesi biraz daha depreşti.
Öyle ki, bilim adamlarının dahi anlaşamadığı bir durumda sıradan bir vatandaş kime inansın ne yapsın?
Dün ise Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde saat 12.23'te 4,4 saat 12.26'da da 4,2 büyüklüğünde iki deprem kaydedildi.
Bölge illerinde de hissedilen bu depremler sonrası yine gözler bilim adamlarına çevrildi.
Genel itibariyle İstanbul, Kayseri gibi birçok bölgede 7 şiddetinde deprem bekleyen Naci Görür hoca Amasya için de 7 deyiverdi…
İşte Naci Görür’ün o paylaşımı:
Amasya’nın Çetmi-Gümüşhacıköy mıntıkasında 4,6’lık bir deprem ve 4,5 artcısı oldu. Depremler Merzifon-Esençay Fay Zonunda ve Diphacı sağ lateral fayında oldu. Bu fay en fazla yediye varan deprem üretiyor. Merzifon-Esençay fayı KAF’a paralel bir kol. KAF’tan yüklenmiş olabilir
Evet 7’ci Naci hocadan beklenen açıklama geldi.
Bakalım insanların gönlüne su serpmesi ile meşhur Şener hoca ne diyeyecek?
Aranızda “Peki Celal Şengör” diyenleriniz olabilir ama onu en azından bizler bilim adamı olarak görmüyoruz.
Hatta daha da ileri gidilebilir…
Peki bilimsel konularda dahi orta yolu bulamamayı başaran ülkemizde insanlar yazı tura atarak mı doğruları bulacak?
Başka bir ihtimal de gözükmüyor…
Zira olan depremlerin büyüklüğü konusunda AFAD ve Kandilli’nin farklı büyüklükler açıkladığını düşününce muhtemel depremler konusunda daha fazla endişelenmekte haklıyız galiba…





