Dünya

Malcolm X 100 yaşında! Irkçılıkla mücadele etti! İslam adına gazete çıkardı!

Malcolm X 100 yaşında… Tarihe damga vuran bir isim, Malcolm X… Peki, hangi yönüyle/yönleri ile damga vurdu Malcolm X?

Abone Ol

Malcolm X, özgürlük, eşitlik ve adalet için verdiği mücadele ile sadece Amerika’da değil, dünyada da simge isimlerden biri haline geldi.

Irkçılıkla mücadelede tarihe damga vuran bir isim Malcolm X!

Daha 4 yaşındayken bir gece evleri ateşe verildi…

Yangına müdahale etmesi gereken beyaz itfaiye ve polis ekipleri alevleri sadece seyretmekle yetindi…

6 yaşındayken de babası Earl Little bir tramvay yolunda ölü bulundu.

Malcolm X, siyahlara yönelik ırkçı politikalara karşı adalet ve özgürlük arayışı hareketlerinin zirveye çıktığı 2. Dünya Savaşı sonrası, özellikle Amerikan tarihine damga vurmuş isimlerin başında geliyor.

Özgürlük, eşitlik ve adalet için verdiği mücadele ile dünyada da simge isimlerden biri haline gelen Malcolm X, özellikle o yıllarda kolonyalizm sonrası kimliğini arayan İslam dünyası halkları için de bir kahraman olarak anıldı.

Esas ismi Malcolm Little olan Malcolm X, 19 Mayıs 1925’te 7 kardeşin 4’üncüsü olarak Nebraska’nın Omaha şehrinde dünyaya geldi.

Annesi Louise Little siyahilerin hakkını savunan bir sendikada sekreter, babası Earl Little da Marcus Grays adlı Jamaika kökenli siyahi bir aktivistin düşüncelerinden etkilenmiş bir rahipti.

Malcolm’un babası Amerika’da beyazların arasında siyahilere yer olmadığını düşünüyor ve köle olarak getirildikleri Afrika’ya tekrar göç etmelerini savunuyordu.

“BEYAZ IRKÇILIĞIN TACİZİNDEN KURTULAMADI”

Baba Earl, siyahilerin bağımsızlık düşüncelerinden dolayı beyaz ırkçıların, özellikle Klu Klux Klan’ın hedefindeydi.

Aile defalarca ölüm tehdidi aldı.

Bu nedenle Little ailesi birkaç kez yer değiştirmek zorunda kaldı.

Ancak Nebraska’dan Wisconsin ve Michigan’a taşındıkları hiçbir eyalette beyaz ırkçılığın tacizinden kurtulamadılar.

GAZETE ÇIKARDI

Nation of Islam, İslam akidesinin öğretilerini tam olarak kavramamış, beyaz ırkçılığa karşı tepkisel olarak siyah ırkın üstünlüğünü savunan, aslında kendi içinde ırkçı bir hareketti.

Malcolm X yaklaşık 400 üyesi olan bu marjinal grubun en ateşli yüzü oldu ve kısa sürede üye sayısını 40 binlere ulaştırdı.

Amerika’da “temple” dedikleri merkezlerin sayısını 4 iken 22 eyalette 50’ye çıkardı.

Malcolm X 1958’de Dr. Betty Sanders ile hayatını birleştirdi. Aynı yıl, bazı kaynaklara göre ismini Türk hakanı Atillah Hun’dan mülhem, Malcolm X’in otobiyografisini yazan Alex Haley’e göre de Arapça “Tanrının hediyesi” anlamında “Attalllah Shabazz” koydukları ilk kızları dünyaya geldi.

O yıllarda Elijah Muhammed’e referans göstererek yüzlerce konferans veren, medya ve üniversitelerde konuşmalar yapan Malcolm X, “Muhammet Konuşuyor” (Muhammet Speaks) adında yine Nation of İslam adına gazete çıkardı.

Uzun boyu, karizmatik kişiliği, güçlü hitabeti ve yaşantısında sergilediği çelik gibi iradesiyle beyaz ırkçılığa karşı eşitlik ve adalet arayışına hiçbir taviz vermeden, haksızlıklara ve şiddete gerekirse şiddetle karşılık verilebileceğini vaaz ediyordu.

Bundan dolayı çok geçmeden FBI’nın kırmızı listesine girdi ve yakın takibe alındı.

Malcolm X, 1959’da Gana, Sudan, Nijerya, İran, Suriye, Mısır, Birleşik Arap Emirliklerine seyahatler düzenledi, dini ve siyasi liderlerle görüştü.

***

ABD Başkanı John F. Kennedy’nin 1963’te suikast ile öldürülmesi üzerine “Ne ekersen onu biçersin” şeklindeki yorumu tepkilere neden oldu.

BABASIZ VE ANNESİZ KALDI

Malcolm 4 yaşındayken bir gece evleri ateşe verildi. “Beyaz” itfaiye ve polis ekipleri, yangına müdahale etmesi gerekirken evin kül olmasını seyretmekle yetindi. 6 yaşındayken de babası bir tramvay yolunda ölü bulundu. Polis, babanın ölümünü raporlara kaza olarak kaydetse de ailesi buna hiçbir zaman inanmadı.

Anne Louise, üzüntü ve çaresizlikten akli dengesini kaybettiği teşhisi konularak 26 yıl yatacağı Michigan’da akıl hastanesine kaldırıldı.

Malcolm 12 yaşındayken kardeşleriyle birlikte annesiz ve babasız kaldı.

***

Hapishane, Malcolm X’in hayatını değiştiren en büyük dönüm noktası oldu. “Düşünmek için en iyi yer ya üniversite ya da hapishane” diyen Malcolm X, demir parmaklıklar ardındaki yıllarını hapishanenin kütüphanesinde okuyarak geçirdi. Burada, Elijah Muhammed’in lideri olduğu Nation of Islam (İslam Milleti) hareketi ile tanıştı.

Hapishaneden 1952 yılında sivil haklarla mücadelede Amerikan tarihine damga vuracak bir lider olarak tahliye edildi.

Hapisten çıkar çıkmaz Nation of Islam’ın merkezi Michigan, Detroit’e giden Malcolm, kendine kölelik zamanlarında beyaz efendiler tarafından verildiğini söylediği “Little” soy ismini reddederek, Afrika’daki kayıp köklerine atfen bilinmeyen anlamında “X” soyadını kullanmaya başladı.

KUTSAL TOPRAKLARA GİTTİ, İSLAM KARDEŞLİĞİNİ MÜŞAHADE ETTİ

1964 Nisan’ında hacca giden Malcolm X’in kutsal topraklarda yaşadığı tecrübeler ırkçılık konusunda zaten kendisini rahatsız eden düşüncelerinde yeni açılımlara neden oldu.

Kendi deyimi ile “sarı saçlı, mavi gözlü insanlarla aynı kaptan yemek yedi, şu içti” ve “Daha önce hiç şahit olmadığım şekilde, dünyanın dört bir yanından gelen her tür renkte insanların birlik ve kardeşlik ruhunu gördüm” diyerek Amerika’daki ırkçılığa çözüm olarak Sünni İslam’ın öğretisine inanmaya başladı.

Hac dönüşünden sonra El Hac Malik el Shabazz ismini kullanmaya başlayan Malcolm X’i Amerika’da daha zor günler bekliyordu.

Nation of Islam, tehdit ve baskılarını arttırdı.

Malcolm X, Harlem’de “Müslümanların Camisi Inc.” adlı yeni bir oluşum kurdu, siyahlara karşı uygulanan adaletsizliğe ve ırkçılığa karşı Amerikan sistemindeki iki yüzlülüğü uluslararası platformlara taşımak için Birleşmiş Milletler (BM) ile yapılabilecek ortak projeler üzerine çalışmalara başladı.

14 Şubat 1965’te New York East Elmhurst’te ailesinin yaşadığı eve 03.30 civarı yangın bombası atıldı.

Olayda mucize eseri kimse yaralanmazken Malcolm X, saldırının “Elijah Muhammed’in emriyle” yapıldığını söyledi.

Bir hafta sonra, henüz 40 yaşına basmamışken, Harlem’de Audubon Ballroom konferans salonunda yaklaşık 400 kişiye konuşma yapacağı sırada suikaste uğradı.

Vücuduna yakın mesafeden 20’den fazla kurşun isabet etti, hastaneye vardıklarında çoktan hayata gözlerini yummuştu.

Vurulduğunda eşi Betty Shabazz, en büyüğü 7 yaşında 4 kızı ile salondaydı ve Malcolm X’in yüzlerini hiç göremeyeceği ikiz kızlarına hamileydi.

Suikast bir muamma olarak kalmakla birlikte üzerinde en fazla konuşulan ihtimal Elijah Muhammed ve Central Intelligence Agency (CIA) iş birliğiyle gerçekleştirilmiş olduğudur.

Müslümanlar, özgürlükçüler, insan hakları savunucuları, sosyalistler ve daha birçok grup kendilerinde Malcolm X ile özdeşleştirecekleri bir yan bulmuşlardır.

***

Malcolm X filminden de kısaca bahsetmek gerekirse……

1992 yapımı…

Spike Lee tarafından yönetilen, Malcolm X'in hayatını anlatan biyografi filmi.

Hikâye Alex Haley'in yazdığı The Autobiography of Malcolm X kitabından alındı.

Denzel Washington bu filmle En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü dalında aday oldu.