Dünya

Her taşın altından İsrail çıkıyor: Siyonizm'in Türkiye'ye karşı açık kuşatma stratejisi devrede!

Türkiye hangi bölgede inisiyatif almaya kalksa, karşısına İsrail çıkıyor. Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Gazze’de, Kafkasya’da, Afrika’da, savunma sanayiinde ve diplomasi masalarında… Ankara’nın attığı her stratejik adım, İsrail merkezli bir karşı hamleyle bloke edilmeye çalışılıyor. Artık, siyonizmin amacı her yönden netleşti: Türkiye’yi sistematik biçimde kuşatmak.

Abone Ol

Kurulduğu ilk günden bu yana İslam coğrafyasını kuşatmayı hedef alan Siyonist devlet İsrail, amaçlarının önündeki en büyük gücü yani Türkiye’ye yönelik özel kuşatma hamlesini hızlandırmaya başladı. Türkiye’nin etkin olduğu her bölgede, Türkiye karşıtı cepheyi İsrail destekliyor.

- DOĞU AKDENİZ’E KUŞATMA

Bu hamlelerin en yoğun olduğu bölge Doğu Akdeniz. İsrail’in, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile kurduğu ittifak, Türkiye’yi bilinçli biçimde dışlayan bir deniz, enerji ve güvenlik mimarisi oluşturmayı hedefliyor.

- İSRAİL DOĞU AKDENİZ’DE SEFERBERLİK İLAN ETTİ

Rum Yönetimi ile Lübnan arasında imzalanan deniz yetki alanı anlaşması, Türkiye’nin haklarını yok sayan bu planın tamamlayıcı unsuru olarak değerlendiriliyor. Güvenlik kaynakları, İsrail’in Akdeniz’de Türkiye’siz bir düzen kurmak için tüm diplomatik ve siyasi imkanlarını seferber ettiğine dikkat çekiyor.

- SURİYE ÜZERİNDEN SINIR GÜVENLİĞİNİ HEDEF ALIYOR

Suriye sahasında ise İsrail’in tutumu doğrudan güvenlik tehdidi boyutuna ulaşmış durumda. Türkiye’nin sınır güvenliği ve terörle mücadele kapsamında bölgede radar ve hava savunma sistemleri konuşlandırmasına açıkça karşı çıkan İsrail, Ankara’nın sahadaki askeri varlığını sınırlamayı hedefliyor. İsrail’in Suriyeli Dürzi unsurları silahlandırması ve SDG üzerinden baskı kurması, Türkiye’nin güney sınırında kontrollü bir istikrarsızlık üretme girişimi olarak değerlendiriliyor.

- TÜRKİYE-GAZZE İLİŞKİLERİNİ KESMEK İSTİYOR

Gazze’nin geleceğine ilişkin süreçte Türkiye’nin barış gücü dahil sistematik biçimde dışlanmaya çalışılması da bu kuşatmanın bir parçası. Türkiye’nin masada yer almasının engellenmesi, İsrail’in bölgesel krizleri tek taraflı yönetme ve Türkiye’yi tamamen devre dışı bırakma politikasını açıkça ortaya koyuyor.

- TÜRK DÜNYASI İLE ANKARA’YI UZAKLAŞTIRMAK İSTİYOR

Türk dünyası ve Kafkasya’da yaşanan gelişmeler de aynı stratejik hattın devamı olarak görülüyor. Türk devletlerinin Rum Yönetimi’nde elçilik açmaları, Kazakistan’ın İbrahim Anlaşmaları’na yönelmesi ve Zengezur Koridoru’nun Türkiye’nin inisiyatifinden çıkarılmaya çalışılması, Ankara’nın stratejik derinliğini daraltmayı hedefleyen hamleler olarak değerlendiriliyor. Bu adımların tamamı İsrail’in bölgesel çıkarlarıyla örtüşüyor.

- SOMALİ’DEKİ BÖLÜNMEYİ DERİNLEŞTİRMEK İSTİYORLAR

Son olarak Türkiye’nin etkin olduğu ve ilişkilerinin derinleştiği Afrika ülkelerinin başında gelen Somali’den kopan, ayrılıkçı Somaliland, dünyada ilk defa İsrail tarafından tanındı. Bu hamle ile İsrail, Türkiye’nin Afrika’da ki hamlesine karşı yürüteceği abluka için Somaliland’ı üs olarak kullanacak.

- ASKERİ CAYDIRICILIK HEDEF ALINIYOR

Siyonizmin Türkiye’ye yönelik hamleleri sadece sahayla sınırlı da değil. Türkiye’ye F-35 savaş uçaklarının verilmemesi için yürütülen yoğun girişimler, İsrail’in Ankara’nın hava gücünü ve caydırıcılığını zayıflatma hedefinin açık göstergesi olarak değerlendiriliyor. Diplomatik kaynaklar, bu sürecin ABD iç siyasetindeki etkiler kullanılarak yürütüldüğünü vurguluyor.

- ÇOK CEPHELİ KUŞATMA

Ortaya çıkan tablo açık: İsrail, Türkiye’nin karşısına her alanda çıkıyor. Bu bir rekabet değil, çok cepheli bir sınırlandırma ve kuşatma stratejisi. Diplomasi masasında, sahada, savunma sanayiinde ve bölgesel ittifaklarda aynı hedef gözetiliyor: Türkiye’nin yükselen gücünü frenlemek.

Bu tablo, Türkiye açısından artık yalnızca dış politika başlığı değil, doğrudan milli güvenlik meselesi olarak değerlendiriliyor.