Anadolu'nun eski sakinlerinden biri olan Frigler, tarih boyunca bölgeye önemli bir damga vurmuştur. Başkentleri Gordium'dan günümüz Ankara'sına kadar uzanan bu kadim uygarlık hakkında bilmediğiniz tüm detayları bir araya getirdik. Hazırsanız, Frigler ile ilgili bir tarih yolculuğuna çıkalım!
Anadolu'ya Doğru Yolculuk
M.Ö. 1200'lerde başlayan Dor Göçleri, Güneydoğu Avrupa'dan Anadolu'ya büyük bir insan akını getirdi. Frigler de bu dalgalar ile Anadolu'ya ulaşan kavimlerden biriydi. Gordion'da bulunan arkeolojik kalıntılar, Friglerin bu topraklara M.Ö. 1000'lerde yerleştiğini göstermektedir.
Gordion'un Efsanevi Hikayesi
Friglerin başkenti olan Gordion, kendi efsanesi ile ünlüdür. Hikayeye göre, kral olacak kişi, surların kapısından ilk giren kişi olacaktır. Tesadüfen bu kişi, sıradan bir köylü olan Gordias olur ve kağnısını bir düğüm ile bağlayarak krallığını ilan eder.
Kral Midas'ın Zamanı
Gordias'tan sonra gelen Midas dönemi, Friglerin güçlü olduğu bir zamandır. Midas dönemi, Frig medeniyetinin “altın çağı” olarak kabul edilir. Ancak; kuzeyden gelen İskitler ve Kimmerler gibi muharip kavimler ile mücadele etmek zorunda kalırlar. Midas, bu süreçte doğu ile; Assur İmparatorluğu'na yakınlaşırken, Yunan kent devletleri ile de diplomatik ilişkiler kurar. Midas’ın hükümdarlığı, medeniyetin zirvesini temsil etmektedir.
Bilinmez Bir Son
Kral Midas'ın ölümü, tarihin karanlık sayfalarından biridir. Assur kayıtlarında adı geçmeyen Midas'ın sonu hakkında farklı teoriler vardır. Bazılarına göre Midas, Kimmerlerin istilası sırasında intihar ederken, diğerleri bu olayı bir efsane olarak değerlendirir.
Dil Çeşitliliği
Frig dili, Hint-Avrupa kökenli olup Antik Yunanca ile benzerlik gösterir. Frigler, Frigce ve Fenike dili gibi farklı dilleri konuşan bir topluluktan oluşuyordu. Fenike alfabesinden uyarlanmış olan Frig yazısı, halen tam olarak çözülememiş gizemli bir yapıya sahiptir.
Dini İnançları
Friglerin dinlerinde Matar (Kibele) ana tanrıçaları büyük bir öneme sahipti. Ölülerini toprağa gömen Frigler, “tümülüs” adı verilen büyük mezar tümsekleri inşa ederlerdi.
Frigler’de Sanat ve El Sanatları
Friglerin mobilya ve el işi ürünleri, özgün sanatlarını yansıtır. Tahtadan yapılan masalar ve sandalyeler, zarif geometrik motifler ile süslenmiştir. Frigler, el sanatları ve dokumacılık alanında da ileri düzeydeydi. Bugün bile müzelerde sergilenen pek çok halı ve kilim, Friglerin ustalığını ve estetik anlayışını yansıtmaktadır.
Frig uygarlığına ait birbirinden değerli eserler, bugün Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde sergilenmeye devam etmektedir. Birbirinden özel eserleri sizler için derledik:
- Kybele başı: Kybele, Friglerin ana tanrıçası olarak kabul edilir ve onun başı, incelikle işlenmiş kumaştan yapılmıştır. Yanında aslanlar ile betimlenmiştir.
- Gordias'a ait kakma işlemeli ahşap maşa: Bu masa, Friglerin ahşap işçiliğine verdiği değeri göstermektedir.
- Servis sehpaları: Servis sehpaları, estetik açıdan muhteşem bir simetriye sahiptir. Tanrıça Matar'ı temsil eden desenler ile süslenmiştir.
- Ahşap kakmalı tabure ve masa parçaları: Bu ürünler, detaylı işçilikleri ile dikkat çeker.
- Koçbaşı tunç situla: Friglerin dini ve törensel ritüellerine ışık tutar. Cenaze şölenlerinde kullanıldığı düşünülmektedir.
- Savaşan hayvanlar: Savaşan hayvanlar, ahşap oyuncaklar aracılığı ile mesajlar verir. Aslan ve boğanın savaşı ile yansıtılan güç ve cesaret, Friglerin savaşçı ruhunu temsil etmektedir.
Frigler ve Tarım
Frigler, tarıma büyük bir önem verirlerdi. Toprak tanrıçası Kibele'ye adanmış ayinler ve hasat festivalleri, tarımın Frigler için önemli bir yeri olduğunu göstermektedir.
Savaşçı Ruhları
Hititler'in egemenliğine son veren Frigler, savaşçı bir millet olarak bilinir. Genişledikleri sınırlar, onların güçlü ve kararlı bir topluluk olduğunu göstermektedir.





