Yıllarca konuşulan, Fenerbahçe başta olmak üzere Türk futboluna ağır bedeller ödeten o karanlık süreçte yeni bir sayfa açıldı.
Savcılık, dönemin TFF yönetiminde kilit noktalarda bulunan isimleri mercek altına aldı.
Aziz Yıldırım ve arkadaşlarını hedef alan kumpasın bürokratik ayağına yönelik bu hamle, spor camiasında "hesaplaşma vakti" olarak yorumlandı.
Soruşturma dosyasındaki "şikayetçi" detayı ise gündeme bomba gibi düştü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Futbolda Şike Kumpası' soruşturmasında düğmeye bastı.
Aralarında Lütfi Arıboğan ve Ebru Köksal’ın da bulunduğu 4 kritik isim, polis eşliğinde adliyeye getirildi.
TFF’nin Eski Kurmayları Sorguda
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosu'nun talimatıyla harekete geçen emniyet güçleri, sabah saatlerinde 4 ismi gözaltına aldı.
İşlem yapılan isimler, Türk spor kamuoyunun yakından tanıdığı figürler: Eski TFF Başkan Vekili Lütfi Arıboğan, Eski TFF Genel Sekreteri Ebru Köksal, Eski TFF Baş Hukuk Müşaviri ve UEFA Disiplin Müfettişi İlhan Helvacı ile Eski Voleybol Federasyonu Başkanı Ahmet Gülüm. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen şüphelilerin savcılık katında ifadelerinin alınmasına başlandığı öğrenildi.
Baransu ile 'Derin' Temas İddiası
Başsavcılıktan yapılan açıklamada suçlamalar net bir dille ifade edildi. Şüphelilerin, 2011 sürecinde FETÖ'nün "bavulcusu" olarak bilinen ve kumpasın medya ayağını yöneten Mehmet Baransu ile irtibatlı oldukları iddia ediliyor.
"FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlamalarıyla karşı karşıya kalan bu isimlerin, o dönem Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'ye kurulan kumpasta "usulsüz işlemlere iştirak ettikleri" yönünde kuvvetli şüpheler bulunduğu belirtildi.
Dosyada Sürpriz İsim: Ali Koç Şikayetçi
Soruşturma dosyasının kapağı aralandığında dikkat çeken en kritik detay ise "müşteki" listesi oldu. Eski Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un dosyada şikayetçi sıfatıyla yer aldığı ortaya çıktı. Bu gelişme, sarı-lacivertli camianın davayı ne kadar yakından takip ettiğinin ve hukuki mücadelenin peşini yıllar geçse de bırakmadığının en somut kanıtı olarak kayıtlara geçti.
Savcılık katında ifadelerin alınmasına devam edilirken, çıkacak kararın futbolda "temiz eller" operasyonunu daha da genişletip genişletmeyeceği merakla bekleniyor.